Memleketin genç evlatlarının Hıristiyan rıhtımına bağlandığına dikkat çeken BTP Lideri Baş, "Türk milletinin dini ile oynamak, milli bütünlüğü ile oynamaktır" dedi ve ardından sıranın "Türkiye bizimdir" demeye geleceğini söyledi
Kuvay-ı Milliye gençliği, 2. Kuvay-ı Milliyenin önderi, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ile buluştu. BTP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından organize edilen bir programda gerçekleşen buluşmada, Kuvay-ı Milliye gençliği, "BTP iktidar olana, Türkiye kuşatılmışlıktan kurtarılana, kâinat devleti Türkiye gerçekleşene kadar sizinleyiz" mesajı verdi.
Kamu alanında başörtü bizzat laikliğin gereğidir
Programında bir konuşma yapan BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, yine, resepsiyon krizine değinerek, "Sayın Başbakan ve milletvekilleri meseleyi milletin vicdanına havale etmeyi tercih ettiler. Madem ki bütün meseleleri milletin vicdanına terk edecektin niçin iktidar oldun? Elde plan, proje, tecrübe olmadıktan sonra denilecek söz budur" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Sayın Cumhurbaşkanımızın içtihadına saygı duymakla beraber, içtihad, ehli için hukukta serbest olduğundan bir içtihad da biz yapıyoruz. Hukuk adına, 'Başörtülü hanımlar, bayram için kamu alanına giremez' hükmü veriliyor. Bu, laikliğin, ülkemizde liyakatla anlaşılmadığının alametidir. Bir hanımefendinin kamu alanında başını örtmesi kendi adına yaptığı bir iş olduğu için kesinlikle laikliği ihlal etmiş olmaz. Bu, laikliğin ihlali değil bizzat laikliğin yerine gelmesi demektir."
Memleket evlatları
hıristiyan rıhtımına
bağlandı
Güneydoğu sınırlarımızı kabul etmeyen güçlerin komşumuz durumuna geldiğine dikkat çeken, işgali haklı gösterircesine Irak'a asker göndermenin hesabının dünyada da ahirette de verilemeyeceğine işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, "İşgale son" mitingine, "Bunlarla el ele veren, 'Bunlar bizim çocuklarımızdır' diyen sen değil miydin? Nasıl bir siyaset, nasıl bir irade ki 10 metre sonrasını görmüyor. Git, köşende otur" göndermesinde bulunarak şöyle dedi: "Dün, 'İslam'ı iktidar edeceğiz' diyenler bugün bu memleketin evladını hristiyan rıhtımına bağladılar. Milletin imanı, kültürü ile oynanıyor. İyi bilin ki Türk milletinin dini ile oynamak milli iradesi, milli bütünlüğü ile oynamaktır. Bunu sarstıkları zaman diyecekleri şey 'İstanbul bizim, Trabzon bizim, kısaca Türkiye bizimdir', olacaktır."
AB'nin istediği Türkiye
AB konusuna da değinen Prof. Dr. Haydar Baş, "Ne dediler? 'Vatikan'da Papa evet derse biz Türkleri bu birliğe alırız' dediler. Yani 'Türklerin siyaseti Vatikan'ın siyaseti, dini Vatikan'ın dini olursa, örfü, adeti, gelenekleri Vatikan'ın örfü, adeti, gelenekleri olursa biz Türkiye'yi kabul ederiz' diyorlar. İşte biz bunun için 'AB'ye hayır' diyoruz" dedi.
Kâinat devleti için buradayız
BTP'nin gençlik şöleninde, İTÜ öğrencisi Turgay Erbaş, M.Ü öğrencisi Resul Elbaş, harita teknikerleri Güntekin Kaya, Fatih Gören, işletmeci Osman Yıldız, Tekstil tasarımcısı Abdullah Gönen, Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu Serkan Yıldız, İ.Ü. öğrencisi Kerem Can Yazır, muhasebeci Ali Duroğlu, müzisyen Yaşar Yılmaz, hemşireler Yasemin Uslu, Derya Tuncel, Nuray Ak, ev hanımı Fatma Kalaycı, öğrenciler Züleyha Poyraz, Hatiuce Cinkaya başta olmak üzere çok sayıda genç BTP saflarına katıldılar. Katılanlardan Resul Elbaş, "O bizi kâinatın lider milleti, lider devleti yapacaktı. Söz vermişti. Biz de söz veriyoruz. Onu kainatın lideri yapacağız" derken Güntekin Kaya, "BTP bayrağı altında durmaktan gurur duyuyorum ve kendimi ayrıcalıklı hissediyorum" şeklinde konuştu. Osman Yıldız, Yeniden kuvay-ı milliye için burada olduğunu söylerken Serkan Yıldız, bu hakiki, şerefli, namuslu davaya kabul edildiği için çok mutlu olduğunu belirtti. Yasemin Uslu ise, "Kuvay-ı milliye eri olarak doğduk. Kuvay-ı milliye eri olarak büyüdük. Kuvay-ı milliye eri olmaya devam edeceğiz. Kuvay-ı milliye eri olmaktan vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Sakarya ayağa kalkıyor
Programda, Oğuz Kağan'dan, Alparslan'dan, Osman Gazi'den, Fatih Sultan Mehmet Han'dan, Mustafa Kemal Atatürk'e; Orta Asya'dan Anadolu'ya kadar "Devlet-i Ebed müddet, sonsuza kadar adalet, sonsuza kadar hürriyet, sonsuza kadar millet" şeklinde kendini gösteren Türk milletinin fonksiyonunu anlatan bir sinevizyon gösterisi yapıldı. Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu anlatan "pusu" ile Osmanlının tüm borçlarını ödemeye karşılık Filistin'den toprak talep eden siyonist Theodor Hertzl'in 2. Abdülhamit tarafından kapı dışarı edilmesini konu alan piyesler oynandı. Hüseyin Turhan, Necip Fazıl'ın Sakarya şiirini okuyarak "Yüzüstü çok süründün ayağa kalk Sakarya" diye haykırdı. Program, Kuvay-ı Milliye'nin yeni sesini de Türkiye'ye hediye etti. Gürkan Demir, söylediği herşeyi bizden türkülerle Kuvay-ı Milliye gençliğini hem coşturdu, hem ağlattı, hem de Türkiye'yi kuşatılmışlıktan kurtarma yolunda motive etti.
Kuvay-ı Milliye gençliği, 2. Kuvay-ı Milliyenin önderi, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ile buluştu. BTP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından organize edilen bir programda gerçekleşen buluşmada, Kuvay-ı Milliye gençliği, "BTP iktidar olana, Türkiye kuşatılmışlıktan kurtarılana, kâinat devleti Türkiye gerçekleşene kadar sizinleyiz" mesajı verdi.
Kamu alanında başörtü bizzat laikliğin gereğidir
Programında bir konuşma yapan BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, yine, resepsiyon krizine değinerek, "Sayın Başbakan ve milletvekilleri meseleyi milletin vicdanına havale etmeyi tercih ettiler. Madem ki bütün meseleleri milletin vicdanına terk edecektin niçin iktidar oldun? Elde plan, proje, tecrübe olmadıktan sonra denilecek söz budur" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Sayın Cumhurbaşkanımızın içtihadına saygı duymakla beraber, içtihad, ehli için hukukta serbest olduğundan bir içtihad da biz yapıyoruz. Hukuk adına, 'Başörtülü hanımlar, bayram için kamu alanına giremez' hükmü veriliyor. Bu, laikliğin, ülkemizde liyakatla anlaşılmadığının alametidir. Bir hanımefendinin kamu alanında başını örtmesi kendi adına yaptığı bir iş olduğu için kesinlikle laikliği ihlal etmiş olmaz. Bu, laikliğin ihlali değil bizzat laikliğin yerine gelmesi demektir."
Memleket evlatları
hıristiyan rıhtımına
bağlandı
Güneydoğu sınırlarımızı kabul etmeyen güçlerin komşumuz durumuna geldiğine dikkat çeken, işgali haklı gösterircesine Irak'a asker göndermenin hesabının dünyada da ahirette de verilemeyeceğine işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, "İşgale son" mitingine, "Bunlarla el ele veren, 'Bunlar bizim çocuklarımızdır' diyen sen değil miydin? Nasıl bir siyaset, nasıl bir irade ki 10 metre sonrasını görmüyor. Git, köşende otur" göndermesinde bulunarak şöyle dedi: "Dün, 'İslam'ı iktidar edeceğiz' diyenler bugün bu memleketin evladını hristiyan rıhtımına bağladılar. Milletin imanı, kültürü ile oynanıyor. İyi bilin ki Türk milletinin dini ile oynamak milli iradesi, milli bütünlüğü ile oynamaktır. Bunu sarstıkları zaman diyecekleri şey 'İstanbul bizim, Trabzon bizim, kısaca Türkiye bizimdir', olacaktır."
AB'nin istediği Türkiye
AB konusuna da değinen Prof. Dr. Haydar Baş, "Ne dediler? 'Vatikan'da Papa evet derse biz Türkleri bu birliğe alırız' dediler. Yani 'Türklerin siyaseti Vatikan'ın siyaseti, dini Vatikan'ın dini olursa, örfü, adeti, gelenekleri Vatikan'ın örfü, adeti, gelenekleri olursa biz Türkiye'yi kabul ederiz' diyorlar. İşte biz bunun için 'AB'ye hayır' diyoruz" dedi.
Kâinat devleti için buradayız
BTP'nin gençlik şöleninde, İTÜ öğrencisi Turgay Erbaş, M.Ü öğrencisi Resul Elbaş, harita teknikerleri Güntekin Kaya, Fatih Gören, işletmeci Osman Yıldız, Tekstil tasarımcısı Abdullah Gönen, Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu Serkan Yıldız, İ.Ü. öğrencisi Kerem Can Yazır, muhasebeci Ali Duroğlu, müzisyen Yaşar Yılmaz, hemşireler Yasemin Uslu, Derya Tuncel, Nuray Ak, ev hanımı Fatma Kalaycı, öğrenciler Züleyha Poyraz, Hatiuce Cinkaya başta olmak üzere çok sayıda genç BTP saflarına katıldılar. Katılanlardan Resul Elbaş, "O bizi kâinatın lider milleti, lider devleti yapacaktı. Söz vermişti. Biz de söz veriyoruz. Onu kainatın lideri yapacağız" derken Güntekin Kaya, "BTP bayrağı altında durmaktan gurur duyuyorum ve kendimi ayrıcalıklı hissediyorum" şeklinde konuştu. Osman Yıldız, Yeniden kuvay-ı milliye için burada olduğunu söylerken Serkan Yıldız, bu hakiki, şerefli, namuslu davaya kabul edildiği için çok mutlu olduğunu belirtti. Yasemin Uslu ise, "Kuvay-ı milliye eri olarak doğduk. Kuvay-ı milliye eri olarak büyüdük. Kuvay-ı milliye eri olmaya devam edeceğiz. Kuvay-ı milliye eri olmaktan vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Sakarya ayağa kalkıyor
Programda, Oğuz Kağan'dan, Alparslan'dan, Osman Gazi'den, Fatih Sultan Mehmet Han'dan, Mustafa Kemal Atatürk'e; Orta Asya'dan Anadolu'ya kadar "Devlet-i Ebed müddet, sonsuza kadar adalet, sonsuza kadar hürriyet, sonsuza kadar millet" şeklinde kendini gösteren Türk milletinin fonksiyonunu anlatan bir sinevizyon gösterisi yapıldı. Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu anlatan "pusu" ile Osmanlının tüm borçlarını ödemeye karşılık Filistin'den toprak talep eden siyonist Theodor Hertzl'in 2. Abdülhamit tarafından kapı dışarı edilmesini konu alan piyesler oynandı. Hüseyin Turhan, Necip Fazıl'ın Sakarya şiirini okuyarak "Yüzüstü çok süründün ayağa kalk Sakarya" diye haykırdı. Program, Kuvay-ı Milliye'nin yeni sesini de Türkiye'ye hediye etti. Gürkan Demir, söylediği herşeyi bizden türkülerle Kuvay-ı Milliye gençliğini hem coşturdu, hem ağlattı, hem de Türkiye'yi kuşatılmışlıktan kurtarma yolunda motive etti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.