Milleti Atatürk’ünü hep rahmetle anıyor

"Ayasofya Cami imamları üzerinden denenen şeyin farkındayız!

Bu ucuz oyunlarla Türk Milleti ile üzerinde özgürce ibadetimizi yaptığımız bu toprakları bize bırakan Atatürk'ümüzün arasını açamayacaksınız. O oyuncağı Prof. Dr. Haydar Baş elinizden aldı!" 

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın sosyal medyada dediği gibi Prof Dr Haydar Baş, "Hoş Geldin Atatürk" eseriyle milletini tekrar en güçlü bağlarla Atatürk'le yeniden buluşturdu. İlgililerinin çok iyi bildiği onlarca sayfalık kaynaklarla, yaşayan şahitlerin delilleriyle ayan beyan ortada olan Atatürk mümin, Müslüman bir Türk büyüğü. Cihat ibadetinin en büyük uygulayıcısı Gazi Mücahit Atatürk.

Şeyh Sunisi'nin rüyasında Peygamberimizin (s.a.v) sağ elini verdiği Gazi Paşamız. Hacı Bektaş dergahının mübarek büyüğü Cemalettin Efendinin de dediği Peygamberin (s.a.v) kılıcını verdiği Mustafa Kemal Paşa. Anne ve baba tarafından, atalarından şeyhülislamların, şeyhlerin bulunduğu Ehl-i Beyt soyundan gelen Türk ulusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk milletine unutturulamaz. 

Bu yönlerinin çok fazlasıyla Hoş Geldin Atatürk adlı eserde Prof Dr Haydar Baş hocamızın bize anlattığı Atatürk, bu milletin sevdiği, minnettar olduğu, gösterdiği yolda yürüdüğü devletimizin kurucusu Atatürk'tür.

Kuvayı milliye hareketine karşı çıkan, kâfir İngiliz'i sevenler cemiyetinin üyeleri arasında sadrazam damat Ferit, Sait Molla, İskilipli Atıf vb. olanların uzantıları her devirde olacaktır. O dönemde fetvalarıyla, günümüzde Ayasofya'larda kendi üzerlerine dönen beddualarıyla Atatürk'ün sevgisini ve yolunu yüce Türk milletinin gönlünden silemeyecekler. Çünkü bu milletin Haydar hocası var. Onlara Hoş Geldin Atatürk eseriyle gönüllerdeki Atatürk'ü tanıttı.

Cumhuriyetin ilanından önce ve sonra Atatürk'ün yanında en büyük destekçileri, Anadolu'nun her il ve ilçesinden müftüler, müderrisler, hafızlar, hocalar, evliyaullah hazeratı, bütün Alevi Bektaşi dedeleri gibi binlerce kanaat önderleri hep Atatürk'ün yanında azim ve kararlılıkla durdular. Atatürk'ün sohbet meclislerinde fikir alış verişinde bulunup istişarelerle Türkiye cumhuriyeti devletinin kuruluşuna destek vererek, kurumlarını oluşturdular. 

Atatürk milletin dinini öğrensin diye azami derecede gayret gösterdi. İslam dini hususunda üstün vukufiyetine yurtiçi gezilerinde çevresinde bulunan Din alimleri hayranlıkla şahit olmuşlar ve bunları hatıratlarında anlattılar. Bu büyük insanın yurt gezilerinde halkımız kendisine hep çoğunlukla dini konularda sorular sormuş ve en detaylı anlaşılır şekilde cevaplar almıştır. Atatürk'ün bu ve bütün diyalogları o dönemki basılı gazete ve mecmualarda en detaylı şekilde kayıt altına alınıp yayınlanmıştır. Bunlar arşivlerde mevcuttur. 

Atatürk'ün Kur'an aşığı hafızı kelam bir Osmanlı paşası olduğunu Haydar hocamız milletine delillerini göstererek öğretti.

Din bezirganı yobazların elinden din eğitimini ve kurumları kurtardı. Cumhuriyetin kurumu olarak Diyanet İşleri Başkanlığını kurdu. Hiç kimsenin şüphe duymadığı en saygın din alimlerine kurumu teslim etti. Onları o zor zamanlarda bütçelerle destekledi. Bugün ona beddua eden kurum mensupları da dahil, din hizmeti kesilmesin diye, din görevlilerine maaş bağladı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e kurucusu olduğu Diyanet İşleri Başkanlığı Kurumu mensuplarından bazı hocalar, müftüler, vaizler, haşa beddua ile lanet okuyup, kafir, zalim derken Diyanet'in sesiz kalması çok acı. Yazıklar olsun, millet bu aymazlığı asla unutmaz. Bu kurumun ve mensuplarının saygınlığını millet nezdinde bitirmiştir.

Atatürk Türkiye'nin her yanındaki ecdat yadigarı Selahattin camiler de dahil, binlerce cami ve mescitlerin tamirini bir kısmını kendi cebinden ve meclisten ödenek çıkartarak tamir ettirdi.

Milletim dinini öğrensin diye Kuran'ın tefsirini Elmalı Hamdi Yazır hoca efendiye yazdırdı. Masraflarını kendi cebinden ödeyerek bastırıp dağıtımını sağladı. Peygamberimizin hadislerini içeren Buhari'yi Şerifin Türkçeye ilk üç cildini Babanzade Ahmet Naim hocaya, vefat edince de sonrasında tercümesini Kamil Miras hocaya yaptırdı. Yurt çapında dağıttırdı. 1924'ten 1930'a kadar Atatürk'ün emriyle o dönemin alimleri bu çalışmaları sürdürdü. 1935'de de tekrar basılıp yurt çapında dağıtıldı.

Bazılarının dediği 1924'e kadar Atatürk ve ondan sonra CHP zihniyeti Atatürk. Bu gerçeklere rağmen hala bu yalanları söylerken Allah'tan korkmuyor musunuz?

Yine Atatürk milletimizin her kesimine en hızlı şekilde dinini öğrenmesi için Ahmet Hamdi Akseki hocaya Askerin din kitabı, çocuklara ve aileye İslam dinini öğretici din kitaplarının yazılmasını destekledi ve dağıtımını sağlattırdı.

Asırlardır Türk milletin kendi konuşma dilinden olmayan, anlaşılmayan hutbeleri, ilk Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Rifat Börekçi hoca efendiye 52 hutbeden oluşan bir hutbe kitabı yazdırdı. Ölene kadar muhtelif tarihlerde yenileyerek bastırdı. On yıllarca camilerde bu güzel dini öğretici ve eğitici hutbeler okundu. Sonra bunları Hoca Atatürk Prof Dr Haydar Baş gün yüzüne çıkardı. Hoş Geldin Atatürk eserinde yazdı. Bize de yılardan beri okumamız için talimat verdi. Ve bizde şeref duyarak, bu hutbeleri yıllardır okuyorum.

Atatürk din adına bütün bunları ve fazlasını milletimiz dinini öğrensin diye yaptı. Vatanımızı kurtardı, Bağımsız devletimizi kurdu. Eşit yurttaşlar olarak devletimizde şerefimizle yaşamamızı sağladı. Bu devleti ve kurumlarını milletine emanet etti. "Keşke Yunan galip gelseydi" diyen zihniyetle her türlü mücadele etti. Bu görevi milletine emanet etti. Atatürk'ü unutturmaya çalışan ve ona beddua eden millet düşmanlarıyla mücadele biz milletinin görevidir. Maraşlı sütçü İmam bize sesleniyor "Her kim Mustafa Kemal Paşa ve Kuvayı Mlliye aleyhinde fetva verip düşmanlık yaparsa bilin ki onların kanında kafir kanı akar."

Son söz günümüzde Atatürk ile ilgili tüm oyunlarını bozan ve Hoş Geldin Atatürk kitabıyla gerçek Atatürk'ü bize tanıtan Hoca Atatürk Prof Dr Haydar Baş'ın olsun. "Atatürk vatandır. Atatürk bayraktır. Atatürk tam bağımsızlıktır. Atatürk birleştirici harçtır."