Geleceğimiz diye övündüğümüz gençliğin söz hakkına, sınırlı da olsa kavuştuğu bazı programlarda özellikle iktidar yetkililerini ve bugünkü iktidarla temelde hiçbir farklılığı bulunmayan siyasi partilerin temsilcilerini nasıl köşeye sıkıştırdığını gördükçe; memleketin geleceğine dair umutlarımız bir kat daha artıyor.Demek ki hala umut var. Çünkü gençlik gerçeğin ve yanlışın çok iyi farkında. Ülkeyi emanet edeceğimiz ve tek güvencemiz olan gençliğin bu farkındalığı ve sağlam duruşu dosta güven ve gurur, düşmana ise sıkıntı ve keder veriyor.Abbas Güçlü'nün "Genç Bakış" programında uzunca bir süreden beri AB anketi yapılıyor. Program için gidilen her üniversitenin öğrencilerine "AB'ye girmek istiyor musunuz" ve "AB bizi alır mı" soruları yöneltiliyor. Gençlerin tamamına yakını "AB'ye hayır" diyor ve AB'nin bizi alıp, almayacağı sorusu anlamsızlaşıyor. Fakat merak edenler için hatırlatalım, gençlerimizin neredeyse tamamı AB'nin Türkiye'yi içine alamayacağı görüşünde. Gençliğin, tavrını ve duruşunu- aslında bu duruş Türkiye'nin, tüm Türk halkının duruşudur- bu kadar net bir şekilde ifade etmesi, başta program yapımcısı olmak üzere AB'ci medyayı ve sözde aydın kılıklı Türkiye desinatörlerini pek memnun etmiyor. Çünkü onlara göre Türk halkının yüzde 80'i AB'yi istiyor ve Türkiye'nin tek çıkar yolu AB!Ama gerçekler ve Türk halkının bakışı hiç de öyle değil. Abbas Güçlü son 2 aydır iktidardan ve muhalefetten önemli isimleri konuk ettiği programında yine bu anketi yaptı. Tabii sonuç yine aynı: Gençliğin birkaç istisna dışında tamamı AB'ye, ABD'ye ve IMF'ye açık bir şekilde karşı.Bu "gerçek durum" karşısında, sondan başlayarak, devlet bakanı Abdüllatif Şener, ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu ve DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın düştüğü aciz durum görülmeye değerdi. Programın son konuğu Abdüllatif Şener'e, ondan önce çıkmış olan Mumcu ve Ağar'a, gençliğin bu duruşuyla ilgili şu soru yöneltildi: "Bakın efendim, işte gençliğin görüşü ortada. Gençlik AB'yi, ABD'yi ve IMF'yi istemiyor. Siz neden bu üçlüden (AB, ABD, IMF) vazgeçemiyorsunuz?"Hiç mübalağasız söylüyorum her üç ismin de bu sorular karşısında, gevelemekten gayri verdikleri bir cevap yok. Olamaz da. Bir tarafta halk, diğer tarafta halk için iş yaptıklarını iddia edenler var. Halkın istemediği, benimsemediği, ısrar ve inatla reddettiği değerleri savunmak ve onların peşinden ülkeyi sürüklemenin izahı olabilir mi!İktidar temsilcisi de, muhalefet temsilcileri de, bu manzara karşısında halkın ve gençliğin yanında yer alamadılar. Çünkü onların farklı hesapları, farklı bağlantıları ve verilmiş sözleri var.Gençlikten gelen tokat gibi cevabın ve kaya gibi sağlam duruşun getirdiği şokun etkisiyle "kem küm" moduna giren ve daha sonra da "ama efendim AB bize lazım, bu iş yarım asırlık dava, bir kalemde silip atamayız" tarzında ipe sapa gelmez ve halkımızı çileden çıkartacak cinsten cevaplara sarıldılar. Hele iktidar temsilcisi Abdüllatif Şener'in, "neden AB, neden IMF? Başka çözümünüz, başka rotanız yok mu" sorusu ile "anası ağlayan çiftçiye 'ananı da al git' diyen Başbakan Erdoğan, AB, ABD ve IMF temsilcilerine 'ananızı alın gidin' diyebilir mi" sorusu karşısında düştüğü durumu görmeliydiniz. Herhalde siyaset sahnesinde bulunan ve siyasi bir hesabı olan bir isim için bundan daha vahim ve daha acıklı bir durum olmasa gerek. Halkla taban tabana zıt, halkın gerçeklerinden uzak ve halkın karşı olduklarına yoldaş ve payanda olan bir iktidarı savunmak mecburiyetinde kalmanın dayanılmaz ağırlığı, kaldırılabilecek cinsten bir yük değil diye düşünüyorum. İktidarıyla muhalefetiyle AB'ye, ABD'ye, IMF'ye karşıyım deyip, bize ait bir çözüm yolu ortaya koyan, sadece ve sadece Türk milletine güvenip yola çıkan kim var peki?Bütün bunları açık bir şekilde ifade eden, gittiği her ilde, her ilçede, her toplantıda milletle paylaşan ve Milli Ekonomi Modeli gibi "dünyaca tasdikli" bir tez ortaya koyan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan başka isim göremiyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012