BTP Genel Başkan Yardımcısı Kepekçi, AKP'nin Türkiye adına verdiği tavizler ve yaşanan tüm gelişmelerden milletin haberdar olduğunu söyledi.
-Tavizler bizi yok eder
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Kepekçi, AKP Hükümetinin Türkiye adına, tam üyelik için verdiği tavizlerin cümle âlemin gözleri önünde cereyan ettiğini belirterek şöyle konuştu: "Daha önce defaten ifade ettiğimiz gibi verilen tavizler millet olma, devlet olma vasfımızı elimizden alan ve bizi biz olmaktan çıkaran gelişmelerdir. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Kepekçi, AKP Hükümetinin Türkiye adına, tam üyelik için verdiği tavizlerin cümle âlemin gözleri önünde cereyan ettiğini belirterek şöyle konuştu: "Daha önce defaten ifade ettiğimiz gibi verilen tavizler millet olma, devlet olma vasfımızı elimizden alan ve bizi biz olmaktan çıkaran gelişmelerdir.
Bu konuda AKP hükümetinin ayıkması, gittiği yanlış yoldan dönmesi için BTP olarak gayretin içerisindeyiz. Her platformda, yapılan yanlışları ifade ediyoruz. Yalnızca yanlışları ifade etmek değil, aynı zamanda yapılması gereken doğruları ve çözüm yollarını da gösteriyoruz."
"Yapılanlar bütün çıplaklığı ile anlatıldığı zaman, milletimiz işlenen cürümlerin, yapılan yanlışların hemen karşısına geçmektedir" diyen Kepekçi şöyle devam etti: "Çünkü milletimiz bağımsızlığı için, vatan toprakları için daha dün Çanakkale'de yüz binlerce şehit vermiştir. Bugün yaşayan millet fertleri, milli mücadele yıllarında şehit veya gazi olan ecdadın torunlarıdır. Yedi düvelin maksadının ne olduğunu, kararttığı gözüyle neler yapabileceğini çok iyi bilmektedir."
Üyeliğe değil,
bölünmeye?
Kepekçi üyelik görüşmeleri için şartlı müzakere tarihi alan Türkiye'nin, aslında tam üyeliğe değil bölünmeye ve kimliğinden uzaklaşmaya bir adım daha yaklaştığını vurgulayarak şöyle konuştu: "Avrupa'nın niyeti, artık anlaşma maddelerine yansımıştır. Milletimiz tarafından da ifade edilmeye başlandığı gibi, 'AB Türk milletini değil, Anadolu'yu istemektedir'. Avrupa, topraklarımızı, yeraltı zenginliklerimizi istemektedir; insanımızı köle yapmak, askeri gücümüzü kendi emelleri uğrunda kullanmak istemektedir.
Ama ne yazık ki, hükümet ve mütareke basını, işbirliği halinde, gerçekler üzerinde karartma politikası uygulamaktadır. AB'nin gerçek yüzü ifade edilmemekte, AKP hükümetinin verdiği tavizler ısrarla saklanmaya çalışılmaktadır. Ne yazık ki, TBMM'deki muhalefet partisi olan CHP'nin de alternatif çözümü olmadığı için hükümetin ekmeğine yağ sürmektedir.
Batı basınında bile, Türkiye'nin AB'ye üye olarak alınmayacağı net olarak ifade edilmektedir. Avrupalı siyasiler, Türkiye'nin AB ile kimlik farkının, medeniyet farkının olduğunu AB'ye alınmayacağını ifade etmektedir. Dünya ve özellikle Avrupa basını aynı paralelde yayınlar yapmakta, Türkiye'nin, Türk insanının gururunu da incitecek karikatürler çizmektedir. Yine batı basınında, AB- Türkiye ilişkileri 'Türkiye' ve 'Avrupa' adlı iki aşığın 'aşk mektupları' ile tasvir edilmektedir. Artık üyelik süreci aklın-mantığın ölçülerinden uzak olarak platonik bir aşk mesabesinde görülmektedir. Avrupa hep isteyen taraf, Türkiye ise hep veren taraf durumundadır. Artık balayı dönemi de bitmiştir. Gelinen noktada, AKP hükümeti Türkiye'nin elini kaptırmış durumdadır."
Mızrak çuvala sığmıyor
'Yok oluş' anlamına gelen AB ile üyelik sürecinin sonlandırılması gerektiğini söyleyen Ahmet Hamdi Kepekçi açıklamasını şöyle bitirdi: "Bu süreçle kaybedilen zaman tamamen ülkemizin aleyhinedir. Hadiseler ve perde arkası ne kadar saklanırsa saklansın mızrak çuvala sığmamaktadır. Milletimiz gelişmelerden haberdar oldukça AKP, iktidarını kaybetmektedir. 'Bu vatan bizimdir, bizim kalacaktır' inancındaki insanımız ve bütün kuruluşlar bu gidişat konusunda tavrını ve duruşunu ortaya koymak zorundadır; aksi halde yarın geç olacaktır."
-Tavizler bizi yok eder
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Kepekçi, AKP Hükümetinin Türkiye adına, tam üyelik için verdiği tavizlerin cümle âlemin gözleri önünde cereyan ettiğini belirterek şöyle konuştu: "Daha önce defaten ifade ettiğimiz gibi verilen tavizler millet olma, devlet olma vasfımızı elimizden alan ve bizi biz olmaktan çıkaran gelişmelerdir. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Kepekçi, AKP Hükümetinin Türkiye adına, tam üyelik için verdiği tavizlerin cümle âlemin gözleri önünde cereyan ettiğini belirterek şöyle konuştu: "Daha önce defaten ifade ettiğimiz gibi verilen tavizler millet olma, devlet olma vasfımızı elimizden alan ve bizi biz olmaktan çıkaran gelişmelerdir.
Bu konuda AKP hükümetinin ayıkması, gittiği yanlış yoldan dönmesi için BTP olarak gayretin içerisindeyiz. Her platformda, yapılan yanlışları ifade ediyoruz. Yalnızca yanlışları ifade etmek değil, aynı zamanda yapılması gereken doğruları ve çözüm yollarını da gösteriyoruz."
"Yapılanlar bütün çıplaklığı ile anlatıldığı zaman, milletimiz işlenen cürümlerin, yapılan yanlışların hemen karşısına geçmektedir" diyen Kepekçi şöyle devam etti: "Çünkü milletimiz bağımsızlığı için, vatan toprakları için daha dün Çanakkale'de yüz binlerce şehit vermiştir. Bugün yaşayan millet fertleri, milli mücadele yıllarında şehit veya gazi olan ecdadın torunlarıdır. Yedi düvelin maksadının ne olduğunu, kararttığı gözüyle neler yapabileceğini çok iyi bilmektedir."
Üyeliğe değil,
bölünmeye?
Kepekçi üyelik görüşmeleri için şartlı müzakere tarihi alan Türkiye'nin, aslında tam üyeliğe değil bölünmeye ve kimliğinden uzaklaşmaya bir adım daha yaklaştığını vurgulayarak şöyle konuştu: "Avrupa'nın niyeti, artık anlaşma maddelerine yansımıştır. Milletimiz tarafından da ifade edilmeye başlandığı gibi, 'AB Türk milletini değil, Anadolu'yu istemektedir'. Avrupa, topraklarımızı, yeraltı zenginliklerimizi istemektedir; insanımızı köle yapmak, askeri gücümüzü kendi emelleri uğrunda kullanmak istemektedir.
Ama ne yazık ki, hükümet ve mütareke basını, işbirliği halinde, gerçekler üzerinde karartma politikası uygulamaktadır. AB'nin gerçek yüzü ifade edilmemekte, AKP hükümetinin verdiği tavizler ısrarla saklanmaya çalışılmaktadır. Ne yazık ki, TBMM'deki muhalefet partisi olan CHP'nin de alternatif çözümü olmadığı için hükümetin ekmeğine yağ sürmektedir.
Batı basınında bile, Türkiye'nin AB'ye üye olarak alınmayacağı net olarak ifade edilmektedir. Avrupalı siyasiler, Türkiye'nin AB ile kimlik farkının, medeniyet farkının olduğunu AB'ye alınmayacağını ifade etmektedir. Dünya ve özellikle Avrupa basını aynı paralelde yayınlar yapmakta, Türkiye'nin, Türk insanının gururunu da incitecek karikatürler çizmektedir. Yine batı basınında, AB- Türkiye ilişkileri 'Türkiye' ve 'Avrupa' adlı iki aşığın 'aşk mektupları' ile tasvir edilmektedir. Artık üyelik süreci aklın-mantığın ölçülerinden uzak olarak platonik bir aşk mesabesinde görülmektedir. Avrupa hep isteyen taraf, Türkiye ise hep veren taraf durumundadır. Artık balayı dönemi de bitmiştir. Gelinen noktada, AKP hükümeti Türkiye'nin elini kaptırmış durumdadır."
Mızrak çuvala sığmıyor
'Yok oluş' anlamına gelen AB ile üyelik sürecinin sonlandırılması gerektiğini söyleyen Ahmet Hamdi Kepekçi açıklamasını şöyle bitirdi: "Bu süreçle kaybedilen zaman tamamen ülkemizin aleyhinedir. Hadiseler ve perde arkası ne kadar saklanırsa saklansın mızrak çuvala sığmamaktadır. Milletimiz gelişmelerden haberdar oldukça AKP, iktidarını kaybetmektedir. 'Bu vatan bizimdir, bizim kalacaktır' inancındaki insanımız ve bütün kuruluşlar bu gidişat konusunda tavrını ve duruşunu ortaya koymak zorundadır; aksi halde yarın geç olacaktır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.