Yine o duayı okudum, ortasından kayalık bir dağa çatladı; ölü bir cesede okudum, dirildi; hiç bir şeyi olmayan fakire okudum, zengin oldu. Fakat o duayı bir ahmağın kalbine şefkat ve merhametle binlerce defa okuduğum halde fayda vermedi. O ahmak, katı bir taş kesildi; lakin ahmaklığından vazgeçmedi. Çorak bir kum oldu da, ondan bir ot bile bitmedi" dedi. Bu sözleri duyan adamın hayreti daha da arttı ve merakla Hz. İsa'ya (a.s.) sordu:"İsm-i Âzam" bu kadar şeye tesir edip şifa verdiği halden için ahmaklığa tesir edememiştir? Halbuki diğerleri de bir hastalıktır; onlara deva olup da buna olamayışının sebeb-i hikmeti ne olabilir?Hz. İsa (a.s.) cevap verdi:"Ahmaklık, kahr-ı ilahî olan bir hastalıktır. Diğerleri ise körlük gibi kahr-ı ilahî'ye uğramayan ibtilalardır. İbitla da bir hastalıktır; ancak sadece mübtelasına acınır. Ahmaklığa gelince o da bir hastalıktır, lakin ekseriya başkasını yaralar ve zarar verir."Ahmaklık damgası Allah'ın bir mührüdür. Ona hiç kimse çare bulamaz."Kur'ân-ı Kerîm'deki iki çeşit ahmaklıktan bahsedilmektedir. Bunlardan birinci sınıf, kafirler ve müşrikler olup, Allah Teala Hazretleri bunlar hakkında şöyle buyurmaktadır:"Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeble düşünemez ve idrak edemezler." (Bakara 2/171)Ebu Cehil, Ebu Lehep, Muğire b. Şu'be v.b. kimseler kalpleri mühürlü, sağır kör ve dilsiz olduklarından hidayete eremediler. Bu yüzden onlar:" Biz sana inanırsak Kureyş'in kadınları bizi ayıplar" veya "Peygamberlik bize gelmeliydi. Çünkü, bizim malımız ve çocuklarımız daha çoktur" diyerek akıl ve mantık dışı şeyler söylemişlerdir. Öyle ki, Resûlullah'ın hak peygamber olduğunu çok iyi bildikleri halde ahmaklıkları sebebiyle mat ve inkar etmişlerdir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.