Türkiye'nin şu andaki
durumu ve Mehmet Akif
Mehmet Akif Ersoy milli edebiyatımızın en büyük temsilcilerinden biri sayılmaktadır. Eserlerinde insan sevgisi, vatan ve millet aşkı ve toplum dertlerini dile getirme hünerleri ön plana çıkmaktadır.
Çanakkale şehitleri için yazdığı mısraların derinliği, hemen hemen şimdiye kadar rastlanmamış biçimde ve güzelliktedir, Mesela :
"Vurulup Tertemiz Alnından Uzanmış Yatıyor,"
"Bir Hilal Uğruna Ya Rab Ne Güneşler Batıyor!"
Bunun yanında "İstiklal Marşı"nın ilk mısralarında:
"Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen alsancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak"
dizelerinin manası çok ulvi, yüksek ve ulaşılmazdır... Mehmet Akif ülkenin bir münevveri olarak, Osmanlı'nın üzerine bir afet gibi çöken bu kötülükleri tamamen silmek için uğraş vermektedir. Batının, sunni olarak yüz yıldan fazla aşıladığı kompleksleri yıkarak, kendi içimizdeki özellikleri dile getirmektedir.
Ülkemizde "Rezerv güçleri" harekete geçirerek, Türk milletinin vatanı için her zaman ölmeye hazır olduğunu ve kendini feda edeceğini tema olarak adeta oya gibi işlemektedir.
Öte taraftan, Mustafa Kemal Paşamızın da aynı komplekslere yönelik çabaları mevcuttur. Atamızın özdeyimleri - tarihi değer taşımaktadır:
1 - Bir Türk dünyaya bedeldir
2 - Türk, öğün, çalış, güven
3 - Ne mutlu Türküm diyene
ve buna benzer daha bir çok deyim, günlük kullanım dilimize onlar sayesinde girmiştir. Ülkenin ve milletimizin toparlanmasında bunlar çok önemli rol oynamıştır. Milletimiz, kendine gelerek, batının kurduğu "aşağılık kompleksi" tuzaklarını onlar sayesinde kolayca atlatmıştır. Batı dünyası aynı oyunları şu anda da bize uygulamaktadır. Özellikle gençlerimize karşı, çok büyük savaşlar yürütmektedirler.
Türk milletine karşı
psikolojik savaşlar
1 - Bu psikolojik savaşta özellikle gençlerimizi dini inançlarından koparmak istemektedirler.
2 - Türkçe lisanında da, emperyalist baskılarla büyük çapta yozlaşma oluşturulmuştur ve oluşturulmaktadır. Ülkemizin sanayi ve ticaretine yabancı isimler hakim olmaya başlamıştır. Türkçenin ilim lisanı olmayacağı kanısı üniversitelerimizin bası Profesörleri tarafından telaffuz edilmeye başlanmıştır.
3 - Türk adet, gelenek, görenek, davranış, yaşam biçimi, töre ve aile yapısı adeta dinamitlenmektedir! "Yeni yaşam sistemi - kız erkek birliktelikleri - evlilik dışı flörtleri ve cinsel münasebetleri" devamlı olarak öne sürmekte ve modern hayatın bir parçası olarak gösterilmek istenmektedir.
4 - Kadın hakları adına hareket edilerek, kadınlarımız devamlı olarak erkeklerine karşı saldırılar düzenlemeye teşvik edilmektedir.
5 - "Kadın hakları ve feminizm" adı altında, kadınların erkeklere karşı gelmeleri, onlar gibi olmaları ve adeta erkekleri geri plana itmeleri önerilmektedir.
6 - Artık "namus kavramları" gerilik olarak tanımlanmaktadır. "Bakireliğin muhafaza edilmesi ve evlilik için tertemiz olunması geri kafalılık olarak tanımlanmaktadır. Namussuzluk TV'lerde adeta "Delikanlılık" ve cesaret timsali - hem de kızlarda - olarak dile getirilmektedir.
durumu ve Mehmet Akif
Mehmet Akif Ersoy milli edebiyatımızın en büyük temsilcilerinden biri sayılmaktadır. Eserlerinde insan sevgisi, vatan ve millet aşkı ve toplum dertlerini dile getirme hünerleri ön plana çıkmaktadır.
Çanakkale şehitleri için yazdığı mısraların derinliği, hemen hemen şimdiye kadar rastlanmamış biçimde ve güzelliktedir, Mesela :
"Vurulup Tertemiz Alnından Uzanmış Yatıyor,"
"Bir Hilal Uğruna Ya Rab Ne Güneşler Batıyor!"
Bunun yanında "İstiklal Marşı"nın ilk mısralarında:
"Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen alsancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak"
dizelerinin manası çok ulvi, yüksek ve ulaşılmazdır... Mehmet Akif ülkenin bir münevveri olarak, Osmanlı'nın üzerine bir afet gibi çöken bu kötülükleri tamamen silmek için uğraş vermektedir. Batının, sunni olarak yüz yıldan fazla aşıladığı kompleksleri yıkarak, kendi içimizdeki özellikleri dile getirmektedir.
Ülkemizde "Rezerv güçleri" harekete geçirerek, Türk milletinin vatanı için her zaman ölmeye hazır olduğunu ve kendini feda edeceğini tema olarak adeta oya gibi işlemektedir.
Öte taraftan, Mustafa Kemal Paşamızın da aynı komplekslere yönelik çabaları mevcuttur. Atamızın özdeyimleri - tarihi değer taşımaktadır:
1 - Bir Türk dünyaya bedeldir
2 - Türk, öğün, çalış, güven
3 - Ne mutlu Türküm diyene
ve buna benzer daha bir çok deyim, günlük kullanım dilimize onlar sayesinde girmiştir. Ülkenin ve milletimizin toparlanmasında bunlar çok önemli rol oynamıştır. Milletimiz, kendine gelerek, batının kurduğu "aşağılık kompleksi" tuzaklarını onlar sayesinde kolayca atlatmıştır. Batı dünyası aynı oyunları şu anda da bize uygulamaktadır. Özellikle gençlerimize karşı, çok büyük savaşlar yürütmektedirler.
Türk milletine karşı
psikolojik savaşlar
1 - Bu psikolojik savaşta özellikle gençlerimizi dini inançlarından koparmak istemektedirler.
2 - Türkçe lisanında da, emperyalist baskılarla büyük çapta yozlaşma oluşturulmuştur ve oluşturulmaktadır. Ülkemizin sanayi ve ticaretine yabancı isimler hakim olmaya başlamıştır. Türkçenin ilim lisanı olmayacağı kanısı üniversitelerimizin bası Profesörleri tarafından telaffuz edilmeye başlanmıştır.
3 - Türk adet, gelenek, görenek, davranış, yaşam biçimi, töre ve aile yapısı adeta dinamitlenmektedir! "Yeni yaşam sistemi - kız erkek birliktelikleri - evlilik dışı flörtleri ve cinsel münasebetleri" devamlı olarak öne sürmekte ve modern hayatın bir parçası olarak gösterilmek istenmektedir.
4 - Kadın hakları adına hareket edilerek, kadınlarımız devamlı olarak erkeklerine karşı saldırılar düzenlemeye teşvik edilmektedir.
5 - "Kadın hakları ve feminizm" adı altında, kadınların erkeklere karşı gelmeleri, onlar gibi olmaları ve adeta erkekleri geri plana itmeleri önerilmektedir.
6 - Artık "namus kavramları" gerilik olarak tanımlanmaktadır. "Bakireliğin muhafaza edilmesi ve evlilik için tertemiz olunması geri kafalılık olarak tanımlanmaktadır. Namussuzluk TV'lerde adeta "Delikanlılık" ve cesaret timsali - hem de kızlarda - olarak dile getirilmektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006