Mecburi istikametlerin korkulu kavşağı

AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, "Kıbrıs'ta muhalefet kazanırsa tanırız, aksi takdirde asla!" mealindeki açıklamalarına yoğun tepki gelince geri adım atmak zorunda kaldı. Verheugen, açıklamalarının tercüme hatasından dolayı böyle yayınlandığını iddia edince, haberi yayınlayan Anadolu Ajansı, haberin Fransızca'sıyla Türkçe çevirisini birarada yayınlama ihtiyacı hissetti. Hata falan yok anlayacağınız.

Verheugen, ne kadar yaptığı açıklamaların yanlış tercüme edildiğini iddia ederse etsin ve bizimkiler de Verheugen'e kızarsa kızsın, gerçek değişmeyecek. Önce gerçeğin ne olduğunu saptayalım. Gerçek şu; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde önümüzdeki günlerde yapılacak seçimlerde - Allah muhafaza- muhalefet kazanırsa, yüzyıllardır Türkiye toprağı olan Kıbrıs, ertesi gün Rum'a hediye edilecektir. Hem de üç kuruşa!

Günter Verheugen, Avrupa Birliği'nin, söz söylemeye yetkili bir makamını işgal ettiği için söyledikleri AB'yi yani Avrupa'yı bağlar. Hem Verheugen'in bu tarz açıklamaları yeni değil ki. Belli aralıklarla bu tür açıklamaları sık sık yapıyor zaten Verheugen.

Denktaş'ı ve Türkiye'yi seçimlere müdahale etmekle suçlayan AB ve ABD, KKTC seçimlerine öyle bir müdahale ediyorlarki, eğer varsa Denktaş ve Türkiye'nin müdahaleleri onlarınkinin yanında devede kulak kalır.

Köy köy, mahalle mahalle dolaşıp para dağıtan, kazandıkları an KKTC'yi satmaya and içmiş muhalefet lehine propaganda yapan AB ve ABD ajanları müdahalenin sadece görülebilen yüzü. Seçim kampanyasında kullanılmak üzere alınan dolarlar, eurolar ise cabası.

KKTC seçimleri çok kritik bir öneme sahip. Muhalefet kazanırsa, AB ve ABD Türkiye'yi bile zorlamadan işi bitirecekler. Denktaş'la birlikte Türkiye de aradan çıkartılacak. İktidar kazandığı takdirde AB ve Rum Kesimi bu kez de "seçimler demokratik olmadı" mavalını okuyacaklar.

Şairin dediği gibi "Mecburi istikametlerin korkulu kavşağı" gibi, tehlikeli ve hayati riski bulunan bir aşamada Kıbrıs.