Büyük İsrail (Arz-ı Mevut) için Türkiye, İran, Irak ve Suriye topraklarında 'Büyük Kürdistan' devleti kurma planları 100 yıl önce yapılmıştı.
Resmi adım ise 1991'de Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgali ile atıldı. Lozan'daki Güneydoğu sınırımızı tanımayan ABD, Irak'ın kuzeyinde 32. ve 36. paralel arasını uçuşa yasak bölge ilan etti.
Anında Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Kürdistan Demokrat Partisi'ne (KDP) bağımsızlık alanı oluşturuldu.
Barzani ailesi önderliğindeki bu anlayışlar kısa sürede özerklik adı altında kendi ordusu, kendi dili, para birimi, eğitim, sağlık, asayiş vs. hizmetlerini oluşturarak yarı bağımsız bir yönetim kurdular.
2017'de Mesut Barzani tam bağımsızlık için referandum kararı aldı ve sandıktan bağımsızlık(!) çıktı.
Ama ABD, 'Henüz vakit gelmedi' diyerek sandıktan çıkan kararı askıya aldırdı.
Papa Francis 2021'de Irak'a gitti. Sistani ile görüştü. Irak devlet başkanı ile görüştü ve Irak'ın kuzeyine geçti. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile bir araya geldi.
Hep beraber gittikleri bir stadyumda toplanan on binlerce kişiye, Papa; 'Hıristiyanlığın kadim topraklarında bulunmaktan dolayı duyduğu mutluluğu' dile getirip 'Sakın topraklarınızı terk etmeyin' çağrısı yaptı.
Papa Francis, eski IKBY Başkanı ve KDP lideri Mesut Barzani ile görüştü. Papa Francis'in Irak'a gerçekleştirdiği ziyaretin anısına IKBY Ulaştırma ve İletişim Bakanlığı anı pulları bastırdı.
IKBY'ye yakın haber ajansı Rudaw, IKBY Ulaştırma ve İletişim Bakanlığı'nın bastırdığı pullara ilişkin görüntüler yayımladı.
Bu anı pullarında Papa Francis'in siluetinin arkasında sözde 'Kürdistan' haritasına yer verilmiş ve haritada Sivas'tan başlayıp Kars'a uzanan ve Hatay'a kadar Türkiye'nin birçok ili 'Kürdistan' sınırları içinde gösterilmişti. Bu haritada Suriye, İran ve Irak topraklarından da bölümler bulunuyor.
Bu açık tehdidi ve yüz yıllık planları o gün de yazdık. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, konuyla ilgili soruları yanıtsız bıraktı.
Konu AKP sözcüsü Ömer Çelik'e soruldu. Çelik adeta 'Kâle almayın' diyordu!
"Irak'la ilgili her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Papa'nın ziyaretini de yakından takip ettik. O bahsettiğiniz pul ve haritayla ilgili izlenimlere baktık. Bunu çeşitli yerlerde çeşitli kesimler yapıyor. Bunlar yalan yanlış işler.
Geçmişte Fransa'da böyle bir harita çıkmıştı, Ermenistan zaman zaman yapıyor. Bazı odakların yaptığı işler. Dolayısıyla bu ziyaret bağlamının dışında belli bir odağın Türkiye'ye karşı bir husumet üretmek için ürettiği bir şey olarak değerlendiriyoruz."
Turgut Özal da bu mantık ile değerlendirmişti. Bu değerlendirmelerin bedeli olarak 40 binden fazla insanımızı teröre kurban verirken trilyonlarca dolar maddi kayıp yaşadık.
AKP iktidarları, IKBY-Barzanilerle dostlukta zirve yaptı. Irak'ın kuzeyini ülkemizden giden malum inşaat firmaları yeniden imar etti, desek hiç abartmış olmayız.
Kuzey Irak yönetiminin dünyaya açılan kapısı Türkiye oldu. Hatta ülkemize soğan, patates, sıvı yağ ve hayvan bile sattılar.
Irak devletinden izinsiz IKBY ile ülkemizdeki bazı şirketlerin, iktidarın izniyle yapılan petrol ticaretini, ülkemize açılan milyarlarca dolarlık tazminat davasını ise dünya medyasından öğrendik.
2007'de başbakan olan Erdoğan, "Barzani, bizim muhatabımız olamaz. Şu an kendisi terör örgütüne yataklık yapan durumundadır" derken o yataklık devam ediyor ve Barzaniler direk ve de çok sıcak muhatap oluyorlar. Neden acaba?
Öyle ki bu şahsa kırmızı halı serildi, devlet protokolü uygulandı. Gurur duyuyoruz, sloganları atıldı. Kendisi bile şaşkınlığını dile getirdi.
Hatta 29 Ekim 2014'te bunların peşmergelerinin, Suriye ordusu ile savaşması için ülkemiz topraklarından geçmesine bile izin verdik.
Deprem oldu. Neçirvan Barzani, direk o haritadaki illerimize geldi. "Neden?" diye sorduk.
Sayın Erdoğan seçimi kazandı. Aynı Barzani; "Kürdistan Bölgesi adına, yeniden Türkiye Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı tebrik ediyorum. Türkiye ile Kürdistan Bölgesi ve Irak arasındaki bağları daha da ileriye götürmek için birlikte çalışmaya devam etmeyi dört gözle bekliyorum" mesajını yayımladı.
Onların ne beklediğini sonraya bırakalım. Ama bizim analarımız evlatlarının sağ-salim dönmelerini bekliyor. Ama ne hazindir ki, Irak ve Suriye'nin kuzeyinden şehit haberlerinin arkası kesilmiyor.
11 Temmuz'da İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Irak'ın kuzeyinde İran'ın sınır güvenliğine tehdit oluşturan "ayrılıkçı terör örgütleri" olduğunu söyleyerek Irak'ı uyardı.
Bakıri'nin açıklamaları şöyle:
"Irak'ın taahhüt ettiği zamana kadar bekleyeceğiz. Irak hükümetinin sorumluluğunu yerine getireceğini umuyoruz. O zamana kadar bu gruplar silahsızlandırılmaz ya da (İran'a karşı) herhangi bir eylemde bulunulursa onlara yönelik operasyonlarımız kesinlikle çok daha şiddetli şekilde tekrarlanacaktır."
Konu ile ilgili araştırma yaparken ilginç bir habere rastladım. Geçtiğimiz ay Barzanilere yakınlığıyla bilinen Kürt Diaspora Konfederasyonu (DİAKURD) adlı bir kuruluş, Lozan'da "Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkının gasp edildiği" iddiasıyla yargı yoluna başvurma kararı almış. Yarın devam edelim…
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025