Libya diken üstünde
ABD'nin Rusya'nın Libya'da güç kazanmasını engellemek amacıyla General Hafter'e olan desteğini çekmesi, Türkiye ve Katar'ın desteklediği ve BM'nin tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin güç kazanmasını beraberinde getirdi. Uzmanlar, çatışan taraflar arasında dengenin tesis edildiği Libya'da müzakere masasının yakın olduğunu düşünüyor. Ancak barış çok uzakta.
26.05.2020 17:21:00





RECEP BAHAR / HABER ANALİZ
Dünya, dolayısıyla Türkiye bir süredir koronavirüs salgınına kilitlenmişken, Libya'da çatışmalar derinden derinden devam ediyordu. Türkiye ve Katar'ın yanı sıra İtalya'nın da destek verdiği, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından resmen tanınan başkent Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), son iki aylık bu dönemde Fransa, Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Rusya tarafından desteklenen Bingazi merkezli General Hafter güçlerine karşı ciddi kazanımlar elde etti. Bu kazanımların en dikkat çekeni kuşkusuz UMH güçlerinin geçtiğimiz hafta Vatiyye Hava Üssü'nü ele geçirmesiydi.
UMH'yi Türk İHA'ları ayağa kaldırdı
Türkiye, Libya'daki çatışmalara geçtiğimiz yıl 27 Kasım'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Feyiz el-Serrac arasında Dolmabahçe Sarayı'nda imzalanan Doğu Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası sonrasında hem diplomatik, hem siyasi, hem ekonomik, hem de askeri olarak dahil oldu. Ankara bu süreçte Trablus'a SİHA'lar, İHA'lar, özel askeri eğitmenlerin yanı sıra Suriye'deki iç savaşta Mehmetçik ile aynı safta çatışarak tecrübe kazanan silahlı unsurları sevketti. Bu noktada Katar'ın ekonomik desteği de devreye girdi. Buna karşılık Hafter cephesinde ise Fransa, Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Rusya yer alıyordu. ABD ise gelişmelere tepeden bakıyordu. Zira karşı kamplarda yer alan hem Katar, hem de Mısır, Suudi Arabistan ve BAE, Washington'un Orta Doğu'daki en sadık müttefikleri. ABD, Libya'daki iç savaşta başlangıçta UMH tarafında yer almıştı, akabinde Başkan Trump'ın geçtiğimiz yıl Nisan ayında General Hafter ile yaptığı telefon görüşmesi, onun tarafında yer alıyormuş izlenimi doğurdu. Ancak ABD, istihbari faaliyetler dışında sahada aktif olarak yer almadı. Ne zamanki Rusya, Libya Suriye'de aktif pozisyon aldı; Washington'un tavrı değişti. Gerçi koronavirüs salgınıyla mücadelede bocalayan Trump, Libya'da gelinen noktaya dair bir açıklamada bulunmadı. ABD, bu konuda henüz net bir tavır ortaya koymuş değil. Washinton; Hafter tarafında yer alan Mısır, Suudi Arabistan ve BAE'yi dizginlemiyor. Karşı cephede yer alan Katar'ı da, Türkiye'yi de. Örneğin geçtiğimiz yıl Mehmetçiğin Barış Pınarı Harekâtı'nda kısa sürede başarı kazanması üzerine Trump yönetimi güçlü şekilde devreye girmiş, harekatın durdurulmasını sağlamıştı. Şimdi Libya'ya dair sahada böyle bir gelişme yaşanmıyor.
Rusya rahatsızlığı
Ancak New York Times ve Wall Street Journal gibi Amerikan gazetelerinde yer alan yorumlarda, Rusya'nın Libya'da güç kazanmasının ABD'nin bölgedeki çıkarlarına uygun olmadığı sıklıkla gündeme getiriliyor. Amerikan kamuoyunda da böyle bir izlenim mevcut… Lakin bu bağlamda ne ABD Başkanı Trump, ne de Dışişleri Bakanı Pompeo, doğrudan Rusya'yı hedef alıyor. Dolayısıyla ABD, Libya'daki sürece istihbarat birimleri vasıtasıyla dahil oluyor. Haliyle onların kime, ne kadar destek sağladığını da tespit etmek kolay değil. ABD Kongresi Araştırma Servisi'nden Orta Doğu Uzmanı Christoprer Blanchard'ın 13 Nisan 2020 tarihli raporu ABD'nin Libya politikasının ne olduğunu şu şekilde yansıtıyor: "ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri yaşananları 'zehirli yabancı müdahale' olarak değerlendiriyor ve 'dış müdahaleden arınmış egemen bir Libya' çağrısında bulunuyor. Mart 2020'de ABD'li yetkililer Covid 19 salgınının önüne geçmek için çatışmaların durdurulması, kamu maliyesinin güçlendirilmesi ve böylece sağlık sisteminin desteklenmesinin önceliklendirilmesi çağrısında bulundu. Amerikalı diplomatlar, Libyalılarla irtibatlarını sürdürmekte ve Tunus'taki ABD Büyükelçiliği'ndeki Libya Dış İlişkiler Ofisi vasıtasıyla Amerikan yardımlarını izlemektedir. ABD Kongresi de 2011'den bu yana ülkede geçiş dönemi desteği, güvenlik yardımı ve insanı programları desteklemeyi şartlı olarak onaylamaktadır."
Rusya'dan bir hamle daha mı?
Libya eksenli kritik gelişmeler yaşanırken ABD ordusu, 26 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, Rusya'nın Halife Hafter güçlerini desteklemek için savaş uçağı gönderdiğini belirlediklerini duyurdu. ABD'nin Afrika Ordu Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, Hafter safında savaşan Wagner Grubu'na hava desteği sağlayacağı düşünülen MiG-29 tipi jetlerin Rusya'dan geldiğini ve kamufle etmek için boyandığı aktarıldı. Uçakların Rusya'dan kalkarak Suriye'ye, oradan da Libya'ya gönderildiği açıklandı. Rus özel güvenlik şirketi mensubu paralı askerlerden oluşan Wagner Grubu, Türkiye'nin de desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) karşı savaşan Hafter güçlerine destek veriyor.
İbre masadan yana
Sonuçta ABD, Barış Pınarı Harekâtı'nda olduğu gibi Türkiye'nin Libya'daki kazanımlarının önüne set çekmedi. Libya'da tarafları ve destekçilerini hesaba kattığımızda bu işin sahada bitmesi mümkün görünmüyor. Türkiye ve Katar'ın arka çıktığı UMH sahada bazı kazanımlar elde etse de; hiçbir uzman UMH'nin Fransa, Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Rusya'nın destek sağladığı bir Hafter'i tümüyle ortadan kaldırmasının olanak dahilinde olduğunu düşünmüyor. Dolayısıyla daha önce savaş meydanında eli güçlü olan Hafter, bu yıl 19 Ocak'ta Berlin'de yapılan Libya Konferansı'nda taviz vermeye yanaşmayarak anlaşma metnine imza atmamıştı. Yeni bir masa kurulduğunda Hafter'in artık bundan kolay kolay kaçamayacağı düşünülüyor. Dolayısıyla Libya'da mevcut koşullarda ibre diplomasi masasını gösteriyor.
Paralı asker pazarı
Amerikan New York Times (NYT) gazetesi, dün geçen yıl yaz aylarında Libya'da General Halife Hafter'e bağlı güçlerle birlikte savaşmaları için 4 ülkeden 20 paralı askere Birleşik Arap Emirlikleri tarafından 80 milyon dolar ödendiğini yazdı. Ancak gazeteye göre Birleşmiş Milletler tarafından yürütülen bir soruşturma, askerlerin Hafter'le yaşadıkları anlaşmazlık nedeniyle Libya'da sadece 4 gün kalıp Malta'ya gittiklerini ortaya çıkardı. NYT haberinde, "Askerlerin görevi Türkiye'nin gönderdiği silahların denizden Trablus hükümetine ulaşmasını önlemekti" denildi. NYT'nin haberine göre 2019 yılının Haziran ayında Bingazi'de konuşlandırılan 20 askerin başında eski Güney Afrika Hava Kuvvetleri Komutanlığı yetkilisi Steve Lodge vardı.
Lodge daha önce Nijerya'da da paralı asker olarak savaşmış bir isim. Tümü eski asker olan 20 kişiden 11'i Güney Afrika, beşi İngiltere, ikisi Avustralya, biri de ABD vatandaşı. BGeneral Halife Hafter'in ise paralı askerlerin eski helikopterler getirmelerine çok sinirlendiği, ona yakın yetkililerinden birinin helikopterler için "Ahı gitmiş, vahı kalmış" ifadesini kullandığı bildiriliyor. NYT'deki haberde şu satırlar yer aldı: "Libyalı komutanla anlaşamayan paralı askerler, çekilerek Malta'ya gitmeye karar verdiler. Ancak 2 Temmuz gecesi Bingazi'den ayrılmak istedikleri sırada, botlarından birinde sorun çıktı. 20 asker de bunun üzerine tek bir bota binerek Malta'ya gitti."
Rusya'dan Libya'ya 450 Suriyeli savaşçı
Öte yandan Rusya'nın Suriyeli savaşçıları eğitip Libya'ya 'paralı asker' olarak göndermeye başladığı öne sürüldü. General Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu tarafında çatışan bu askerlerin sayılarının 450'yi bulduğu belirtiliyor. Hafter güçleri tarafında konuşlanacak bu askerler için ödenecek aylık maaşın bin dolar olduğu ileri sürüldü. Bu yıl Ocak ayında da 300 kadar Türkiye destekli Suriyeli savaşçı UMH tarafında savaşmak için Libya'ya sevkedilmişti. Bazı kaynaklara göre bu rakam en az 2 bin...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.