Büyük Ortadoğu Projesi'nin en büyük hedefi ABD'nin taşeronluğunda Büyük İsrail Devleti'ni kurmaktır. Ve bunun da en önemli adımı Türkiye'nin güneydoğusunu, Irak'ın kuzeyini, İran'ın kuzey batısını, Suriye'nin de Kuzey doğusunu kapsayan Kürdistan'ın oluşturulmasıdır.Diğer bir ifadeyle Kürdistan projesi, Büyük İsrail Devleti projesinin bir basamağıdır.ABD, önce çekiç gücü yerleştirerek, sonra da askeri müdahale ile birlikte Irak'ın kuzeyinde "Güney Kürdistan" denilen bölgeyi oluşturdu. Ve diğer bölgelerde de benzer oluşumların oluşması için orayı bir cazibe merkezi, bir üs haline getirdi.İran'da süreç, İran'ın terörle mücadeledeki sert tutumu sebebiyle pek ilerlemiyor. Dolayısıyla ABD buradaki süreci şimdilik bekletiyor. Türkiye'de ise süreç, önce terörle işletildi ve terörden elde ettikleri kazanımlarla siyasi bir zemin elde ettiler ve sözde demokratik yöntemlerle, masabaşı çalışmalarıyla devam ettiriyorlar. Irak'ta işgalle gelinen noktaya Türkiye'yi güle oynaya, milleti de uyutarak getiriyorlar.Ve Suriye? BOP kapsamında ABD'nin Suriye üzerindeki en büyük hedefi, dört parçaya bölmeden önce Suriye Kürdistan'ının kurulmasıdır. Zaten bu bölge oluşursa diğer parçalar da burada oluşan fitne ortamından etkilenip kendiliğinden oluşacaktır.Suriye'deki süreci PKK'nın Suriye versiyonu PYD işletiyor. Tabi, şu notu düşmekte fayda var: Kandil ve benzeri kamplardaki teröristlerin, Türkiye'de çatışanlarına PKK, İran'da çatışanlarına Pejak, Suriye'de çatışanlarına da PYD deniliyor. Yani teröristler aynı terörist? Bu teröristler Barzani'nin ordusuna girdiyse ona da peşmerge askeri deniliyor. Eğer Türkiye'de de özerk bir bölge oluşursa ?ki siyasilerimizin desteğiyle hızla bu noktada adım atılıyor- terör başka bir isimle karşımıza resmi bir asker olarak çıkabilir. Son çıkan haberlere bakılırsa, bugünlerde bunun provaları yapılıyor.Suriye'de ise kaşla göz arası Kürdistan kurulmak üzere? Bazı basın ve medya kuruluşları ısrarla Esad'ın bu sürece destek verdiğini ve Türkiye'ye karşı kullandığını iddia ediyor. Ben böyle bir oluşuma Esad'ın izin vereceğini zannetmiyorum. Çünkü böyle bir adım, Esad'ın başını şu anki teröristlerden çok daha fazla ağrıtacaktır. Böyle bir oluşum başta da belirttiğimiz gibi Suriye'nin diğer bölgelerinin de bölünmesine neden olacaktır.Diyorlar ki, Esad Özgür Suriye Ordusu'na açıktan destek veren Türkiye'yi zor duruma düşürmek için bunu yapıyormuş.Biraz kafa yoralım. PYD buraya nasıl yerleşti, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bu bölgeden Suriye'ye saldırmaya başladıktan sonra? ÖSO Suriye içlerinde terör estirdiği için Esad gücünü bu terör tehditlerine karşı kullanınca Suriye'nin kuzey batı bölgelerinde doğal olarak bir otorite boşluğu oldu ve PYD buradaki konumunu daha da güçlendirdi.Yani PYD'nin bölgeye yerleşmesi ve konumunu güçlendirmesi, ÖSO ve ona en büyük desteği veren Türkiye sayesindedir. Türkiye her zaman yaptığı gibi yine kendi tehdidini kendi eliyle oluşturmuş oldu. Şimdi de kalkmışlar Suriye yönetimini eleştiriyorlar.Eğer PYD, bahsedildiği gibi kuzey Irak benzeri bir yapıya kavuşmuş olursa, bu Türkiye için de büyük bir kayıp olacaktır, Suriye için de?İsrail'i düşman bellemiş, İsrail'e karşı Hizbullah'ı destekleyen, bu sebeple ABD'yi ve batı ülkelerini karşısına alan Esad yönetiminin, bir İsrail projesi ve adımı olan Suriye'nin kuzeyindeki böyle bir devlet oluşumuna müsaade edeceğini hiç zannetmiyorum.Zaten İsrail'in ve ABD'nin BOP kapsamındaki en büyük Suriye hedefi buydu ve Esad bunu altın tepside onlara sunamaz.Üstelik böyle bir adım, ABD'nin hedeflediği Türkiye-Suriye savaşının da bir kıvılcımı olabilir. Bu çok karanlık bir Ortadoğu manzarasına neden olacaktır.Ben, bugüne kadar milleti adına mantıklı bir duruş sergileyen Esad'ın milletini en büyük bir tehlikeye atacak böyle bir adımı atacağını zannetmiyorum ve Özgür Suriye Ordusu'nu geri püskürttükten ve ülkesinden çıkarttıktan sonra böyle bir oluşuma da izin vermeyeceği kanaatindeyim.Yapılan haberler ise bence maksatlıdır, Esad'ın haklı mücadelesini Türk milleti nezdinde yanlış göstermeye yöneliktir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025