Bilge Kağan atamız 735 yılında, Orhun Kitabelerinde şöyle diyor: "Çin milleti küçük kardeş ve büyük kardeşi birbirine düşürdüğü için," Türk devleti yıkıldı, dağıldı.Nitekim Göktürkler döneminde şu tür olaylar olmuştur. Çin, aynı aileden olan Tardu'ya bir takım hediyeler ve elçiler gönderir, Doğu Kanadının Yabgu'su Işbara'yı tanımadığını belirtir, Tardu'yu Işbara'ya karşı kışkırtır. Çin daha önceleri Göktürklerin desteğini ve yardımını almak için on bin kadar Türk tüccarı Çin'e yerleştirmişti. Daha sonra işi bitince bu Türk tüccarlarını sınır dışı eder. Göktürklerim Kağan hanedanına ait kardeşleri birbirine düşürür. Bunun sonucu olarak Göktürk Devleti Doğu ve Batı Göktürk Devleti olmak üzere ikiye bölünür. Batı Göktürk Devleti'nin başına Tardu, Doğu Göktürk Devleti'nin başına da Işbara geçer. Çin'le arası iyi olan Batı Göktürk Devleti'nin Yabgu'su Tardu, Doğu Göktürklerini hâkimiyeti altına almak isteyince Çin bunu istemez ve Kimin'i Tardu'ya karşı kışkırtır. Kimin de istiklâlci bir Türk beyi olmak yerine Çin'in emri altında aşağılık bir derebeyliğe razı olarak hem Çin hâkimiyetini kabul eder, hem de Işbara'nın kabul etmediği asimilasyonu yani Türklükten çıkıp Çinlileşmeyi kabul eder. Doğu Göktürk'lerin zamanla gelişmesini, kuvvetlenmesini hazmedemeyen Çin, Türkleri birbirine düşürme politikasına devam eder. Bu sefer Şipi'nin kardeşi Çiki Şad'a hakanlık ve Çinli bir prenses teklif eder. Çiki Şad ise teklifleri reddederek şerefsizce bir derebeylik yerine haysiyetli bir bey olmayı yeğler.Bilge Kağan'ın Orhun Abideleri'nde söylediği Çinlilerin Türkler arasında "Küçük kardeş ve büyük kardeşi birbirine düşürmek" politikasının günümüze yansıması ise şöyle: Türk milletinin hem yönetici hem de halk kesimini gruplara, topluluklara, boylara, kabilelere ayırıp birbirine düşman edip uğraştırmak. Tarih boyunca Türk devletlerini yöneten aile üyeleri arasında toprak paylaşımı ve iç iktidar savaşları çok olmuş ve bu yüzden birçok Türk devleti bölünüp parçalanmıştır. Küçük kardeş büyük kardeş ayırımı, sadece hanedan üyeleri arasında değil, Türk millet birliği arasında da olmuştur. Nitekim Türk milletini oluşturan kardeşler onlarca sayıda boya, kabile ve aşirete bölünerek, ayrıştırılarak ve zaman zaman aralarında anlaşmazlıklar, fitneler çıkartılarak çatıştırılmak istenmiş; hatta bu başarılmıştır. Haricî bedhah olan emperyalist devletler, Türk devlet ve milletini ancak tefrika çıkararak, bölüp parçalayarak hâkim olabilmişlerdir. Ruslar, Batı Türkistan Türklüğünü, Özbek, Kırgız, Kazak, Türkmen, Azeri, Tatar gibi boylara ve topluluklara bölerek bunlar arasında sorunlar ve anlaşmazlıklar çıkararak Türk milletini ve devletini bölüp yok etmeyi planlamışlardır.Türk tarihinde küçük kardeş büyük kardeş ayırımı ve çatışması, bazen dışarıdan emperyalist devletler tarafından planlanmış, bazen de içerden değişik odaklar tarafından körüklenmiştir. 1514'te Osmanlı Devleti'nin Türk hükümdarı Yavuz Sultan Selim'le İran'daki Türk hükümdarı Şah İsmail arasındaki savaş, küçük kardeş ile büyük kardeşin birbirine düşürülmesidir. Osmanlı padişahı Türk Yıldırım Bayezid ile Büyük Timur Devleti'nin Türk hükümdarı Timur arasında Ankara Çubuk Ovası'nda 28 Temmuz 1402'de yapılan Ankara Savaşı, küçük kardeş, büyük kardeş savaşıdır. Bu savaş sebebiyle Türk devleti bir iktidar boşluğu yaşadı.Bugün Haçlı Batı emperyalizminin küçük kardeşi büyük kardeşe düşürme ve çatıştırma projesinin adı, bize dayattığı demokrasi açılımlarıdır. Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında güçlü millî İslam devletlerini parçalamak için kullandıkları yöntem, bütün Müslümanları etnik, mezhep, coğrafya ve hayat tarzı temelinde parçalamak ve çatıştırmaktır. Hem medeniyetler arası çatışma kuramınca Hristiyan devletlerle Müslüman devletler arasında Haçlı savaşları çıkarıyorlar, hem de medeniyet içi çatışma kuramınca Müslümanı Müslümana kırdırma stratejisini uyguluyorlar. Türkiye'yi Suriye'ye saldırtma taktiği bir medeniyet içi çatışma faaliyetidir. Türkiye'de tezgâhlanan Türk-Kürt, Alev-Sünni, seküler-dindar çatışmaları yine medeniyet içi çatışmalardır. Demokratik açılım projesi kapsamında Türk millet birliği bazen 36, bazen başka sayılarda etnik gruplara ayrılıyor, bunların bir kısmının isimleri de verilerek, ayrıştırıp milletleştirme çabaları içine giriliyor. Küçük kardeşi büyük kardeşe düşürme ve çatıştırma taktiğini Göktürkler zamanında Çinliler uygulamış, bugün de Amerika ve Avrupa Birliği uyguluyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015