Kötüler ve iyiler… Bana, sana, ona göre değil… Bizi yaratan, rızıklandırıp gözeten, yarın hesaba çekecek olan, Alemlerin Rabbi Allah’a göre en iyiler en ve kötüler kim?
“Şüphesiz, inkâr eden kitap ehli ile Allah’a ortak koşanlar, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar insanların en kötüsüdürler.” (Beyyine, 6).
“‘İsa Allah’ın oğludur’ diyenler, ‘Üzeyir Allah’ın oğludur’ diyenler, Allah’a şirk koşan Hıristiyan ve Yahudilerdir.
‘Allah, üçün üçüncüsüdür diyenler kâfir olmuşlardır’, diye Kur’an’ın beyan ettiği gayrimüslimler inkâr ehlidirler. Kur’an’ı da, kendilerine gelen apaçık delili de (Hz. Muhammed) inkâr etmişlerdir.
Kitap ehlinden inkâr edenler ile Allah’a ortak koşanlar, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar küfürden ayrılacak değillerdi. Bu delil, tertemiz sahifeleri okuyan, Allah tarafından gönderilen bir peygamberdir.
O sahifelerde dosdoğru hükümler vardır. Kendilerine kitap verilenler, ancak kendilerine o apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Halbuki onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, Hakka yönelen kimseler olarak O’na kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir.” (Beyyine, 1-5).
Gayrimüslim dünya, sadece inanç boyutunda değil, siyasi, iktisadi, kültürel ve medeniyet çerçevesinde de, menfaatler ve çıkarlar boyutunda da ittifak halindedirler. (Haçlı-Siyonist ittifakı).
BOP çerçevesinde, NATO bünyesinde oluşan siyasi ve askeri yapılanma, İslam’ı ve Müslümanları hedef almıştır. Sıcak gelişmeler, işgaller, katliamlar bunun kanıtıdır. İslam ülkeleri ve Müslüman topluluklar kan ağlamaktadır.
İmam Muhammed Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur:
“Allah (c.c.), Şuayb Peygamber’e şöyle vahyetti: ‘Ben şüphesiz ki, senin kavminden yüzbin kişiyi azaba dûçar kılacağım. Bu yüzbin kişiden kırkbin kişisi kötüler, altmış bin kişisi ise iyilerdir.’
Bunun üzerine Şuayb Peygamber şöyle buyurdu: ‘Ya Rabbi, kötüler azaba layıktır ama iyiler neden bu azaba dûçar olacak?’
Allah (c.c) O’na şöyle vahyetti: ‘Zira, onlar da kötülerle uzlaştılar ve Ben gazaplandığım halde onlar gazaplanmadılar’.” (İmam M. Bâkır, Prof. Dr. Haydar Baş, s. 625).
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), “Sizden kim bir kötülük görürse, onu eliyle düzeltsin; gücü yetmezse diliyle düzeltsin; ona da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir” buyurmaktadır.
Bugün değil bu şer ittifakına, eliyle-diliyle engel olmak; ortak olanların vay haline… Bir de kendilerini “iyilerden” sanıp, kalbiyle dahi tavır koymayanların; Müslümanların değil, haçlıların ve onların ortakçılarının tarafını tutanların, imandan da nasibi kalmamıştır.
Gün, saf belirleme zamanıdır.
İyiliği emredip, kötülükten sakındırma zamanıdır. Bunu birileri yapmalıdır. Eliyle, gücü yetmezse, diliyle… Kalemiyle, sözüyle, tebliğiyle, nasihatiyle… Ona da gücü yetmezse, kalben safını almalıdır ki zayıf da olsa imanını korusun.
Aksi halde en hayırlılardan olmak, en iyilerden, hatta iyilerden olmak ne mümkün!
“Şüphesiz, iman edip, salih amel işleyenler var ya; işte onlar insanların en hayırlısıdır. Rableri katında onların mükâfatı, içlerinden ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacakları Adn cennetleridir.
Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfaat Rablerine derin saygı duyanlara mahsustur.” (Beyyine, 7-8)
İmam Ali (a.s.), “Mazluma yardımcı ol, zalime düşman kesil” buyurmaktadır.
Aksi halde belâlar umumileşiyor… Haçlı-Siyonist ittifakı coğrafyalar dolaşıyor, ülkeler dolaşıyor… Irak, Afganistan, Tunus, Libya, Mısır, Bahreyn, Yemen, Suriye…
Ama unutmayalım ki, asıl hedef, bütün bu geniş coğrafyanın bir zamanlar liderliğini yapmış Türk Milletidir.
Kötülerle uzlaşanlar ve Allah’ın gazaplandığına gazaplanmayanlar, kendilerini iyi de sansa, azaba, perişanlığa, dağılmaya müstehaktır.
Allah (c.c.) ayıklık versin. Sözümüz “müslümanım” diyenlere… Yoksa gayrimüslimlere diyeceğimiz: “Sizin dininiz size, bizimki bize…”
“Şüphesiz, inkâr eden kitap ehli ile Allah’a ortak koşanlar, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar insanların en kötüsüdürler.” (Beyyine, 6).
“‘İsa Allah’ın oğludur’ diyenler, ‘Üzeyir Allah’ın oğludur’ diyenler, Allah’a şirk koşan Hıristiyan ve Yahudilerdir.
‘Allah, üçün üçüncüsüdür diyenler kâfir olmuşlardır’, diye Kur’an’ın beyan ettiği gayrimüslimler inkâr ehlidirler. Kur’an’ı da, kendilerine gelen apaçık delili de (Hz. Muhammed) inkâr etmişlerdir.
Kitap ehlinden inkâr edenler ile Allah’a ortak koşanlar, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar küfürden ayrılacak değillerdi. Bu delil, tertemiz sahifeleri okuyan, Allah tarafından gönderilen bir peygamberdir.
O sahifelerde dosdoğru hükümler vardır. Kendilerine kitap verilenler, ancak kendilerine o apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Halbuki onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, Hakka yönelen kimseler olarak O’na kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir.” (Beyyine, 1-5).
Gayrimüslim dünya, sadece inanç boyutunda değil, siyasi, iktisadi, kültürel ve medeniyet çerçevesinde de, menfaatler ve çıkarlar boyutunda da ittifak halindedirler. (Haçlı-Siyonist ittifakı).
BOP çerçevesinde, NATO bünyesinde oluşan siyasi ve askeri yapılanma, İslam’ı ve Müslümanları hedef almıştır. Sıcak gelişmeler, işgaller, katliamlar bunun kanıtıdır. İslam ülkeleri ve Müslüman topluluklar kan ağlamaktadır.
İmam Muhammed Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur:
“Allah (c.c.), Şuayb Peygamber’e şöyle vahyetti: ‘Ben şüphesiz ki, senin kavminden yüzbin kişiyi azaba dûçar kılacağım. Bu yüzbin kişiden kırkbin kişisi kötüler, altmış bin kişisi ise iyilerdir.’
Bunun üzerine Şuayb Peygamber şöyle buyurdu: ‘Ya Rabbi, kötüler azaba layıktır ama iyiler neden bu azaba dûçar olacak?’
Allah (c.c) O’na şöyle vahyetti: ‘Zira, onlar da kötülerle uzlaştılar ve Ben gazaplandığım halde onlar gazaplanmadılar’.” (İmam M. Bâkır, Prof. Dr. Haydar Baş, s. 625).
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), “Sizden kim bir kötülük görürse, onu eliyle düzeltsin; gücü yetmezse diliyle düzeltsin; ona da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir” buyurmaktadır.
Bugün değil bu şer ittifakına, eliyle-diliyle engel olmak; ortak olanların vay haline… Bir de kendilerini “iyilerden” sanıp, kalbiyle dahi tavır koymayanların; Müslümanların değil, haçlıların ve onların ortakçılarının tarafını tutanların, imandan da nasibi kalmamıştır.
Gün, saf belirleme zamanıdır.
İyiliği emredip, kötülükten sakındırma zamanıdır. Bunu birileri yapmalıdır. Eliyle, gücü yetmezse, diliyle… Kalemiyle, sözüyle, tebliğiyle, nasihatiyle… Ona da gücü yetmezse, kalben safını almalıdır ki zayıf da olsa imanını korusun.
Aksi halde en hayırlılardan olmak, en iyilerden, hatta iyilerden olmak ne mümkün!
“Şüphesiz, iman edip, salih amel işleyenler var ya; işte onlar insanların en hayırlısıdır. Rableri katında onların mükâfatı, içlerinden ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacakları Adn cennetleridir.
Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfaat Rablerine derin saygı duyanlara mahsustur.” (Beyyine, 7-8)
İmam Ali (a.s.), “Mazluma yardımcı ol, zalime düşman kesil” buyurmaktadır.
Aksi halde belâlar umumileşiyor… Haçlı-Siyonist ittifakı coğrafyalar dolaşıyor, ülkeler dolaşıyor… Irak, Afganistan, Tunus, Libya, Mısır, Bahreyn, Yemen, Suriye…
Ama unutmayalım ki, asıl hedef, bütün bu geniş coğrafyanın bir zamanlar liderliğini yapmış Türk Milletidir.
Kötülerle uzlaşanlar ve Allah’ın gazaplandığına gazaplanmayanlar, kendilerini iyi de sansa, azaba, perişanlığa, dağılmaya müstehaktır.
Allah (c.c.) ayıklık versin. Sözümüz “müslümanım” diyenlere… Yoksa gayrimüslimlere diyeceğimiz: “Sizin dininiz size, bizimki bize…”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Dr. Abdullah Terzi / diğer yazıları
- “Tüketim en büyük kaynaktır” / 11.12.2019
- Mesaj TV’ye kavuştuk / 06.12.2019
- NATO neye yarar ki? / 04.12.2019
- Haydar Baş Çin’de değil, Türkiye’de / 28.11.2019
- Erdoğan–Trump görüşmesi ve Sayın Baş / 16.11.2019
- ‘ABD bitmiştir’ / 01.11.2019
- Bu Meclis off! / 28.10.2019
- ‘Bağımsızlık güneşi doğuyor’ / 25.10.2019
- Kolay değil 18 yıl geçti… / 26.09.2019
- ‘Materyalizm ne saçma şey!’ / 19.08.2019
- Mesaj TV’ye kavuştuk / 06.12.2019
- NATO neye yarar ki? / 04.12.2019
- Haydar Baş Çin’de değil, Türkiye’de / 28.11.2019
- Erdoğan–Trump görüşmesi ve Sayın Baş / 16.11.2019
- ‘ABD bitmiştir’ / 01.11.2019
- Bu Meclis off! / 28.10.2019
- ‘Bağımsızlık güneşi doğuyor’ / 25.10.2019
- Kolay değil 18 yıl geçti… / 26.09.2019
- ‘Materyalizm ne saçma şey!’ / 19.08.2019