İlçe başkanı adayımız bir gün önce bizi hem kongreye davet etmiş, hem de birkaç araba ile gitmemizi, çünkü kongrede oy kullanacak üyelerin her biri ayrı bir vadide çayır biçtiğini, onları tarladan çayırdan toplayarak ilçe merkezlerine götürmemiz gerektiğini hatırlatmıştı.
Ertesi gün erkenden yola koyulduk ve belirlediğimiz noktada buluştuk. Ve asıl kongre seferimiz de ondan sonra başladı. Falan dağın ardında filan vadiden Ahmed'i, Yedi Gözeler mevkiinde tırpan sallayan Mehmet'i aldık. Ve çoğunluğu sağladığımızı görünce doğru ilçe merkezine...
Programımızdaki gündem maddelerini bir bir icra ederek kongremizi bitirdik; ama işin zor kısmı geride bizi bekliyordu; yönetime seçilen arkadaşların istenen evraklarını hazırlayıp ilgili resmi mercilere teslim edecektik.
Tırpanını çayırda bırakıp gelen arkadaşlarımızın adli sicil kaydı, ikametgah senedi gibi evrakları hazırlamaya hiç mi hiç vakitleri yoktu. Nüfus cüzdanlarını topladık, adli sicil kaydı meselesini il merkezinden halledecektik ama bir başka önemli problem daha çözüm bekliyordu. Resimli olması gereken ikametgah için her arkadaşın fotoğrafı yoktu. Kongre günü fotoğrafı olmayan arkadaşları tespit edip hemen bir fotoğrafçıya buyur etmek gerekirmiş. O günkü ufak bir ihmalimiz daha sonra bize epey pahalıya mal oldu. Kongre seferlerimiz sürüyor, yine arazideyiz, bu kez fotoğrafı olmayan arkadaşları arıyoruz. Hasan hangi çayırı biçiyor, Hüseyin hangi patates tarlasını suluyor?
Fotoğrafsız arkadaşlarımızı toparlayıp ilçeye doğru yola çıktığımızda güneş ufukta kaybolmak üzere idi. İlçeye varır varmaz hemen açık bir berber bulduk, berber kapatmak üzere iken yeniden mesaiye başladı ama ilçenin tek fotoğrafçısı kapalıydı. Berberdeki akşam mesaisi devam ederken, bizim de fotoğrafçının evini, adresini bulma mesaimiz sürdü ve nihayet fotoğrafçıyı da bulduk. Tıraşı biten doğru fotoğrafçıya...
Ertesi gün, topladığım kimliklerle il merkezinde adliyedeyim. Adli sicil kaydı için müracaat ediyorum; masanın öteki tarafındaki memur arkadaş bir kötü haber veriyor, "Bilgisayar üç gündür arızalı, eğer yapılırsa yarın alırsın." Şimdi bekliyoruz.
Bilmem ki, sizin de bizimkine benzer böyle kongre seferleriniz var mı? Özellikle bu soruyu Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi'ye, Fuat Şengül'e, Ankara'dan Abdullah Terzi'ye, Trabzon'dan Nihat Hekimoğlu'na, Artvin'den Nuri Keskin'e... soruyorum. Çayırlarda hiç adam aradınız mı? Gecenin karanlığında berber, fotoğrafçı aradınız mı?
Doğu ile batı arasında bu noktada da uçurumlar var gördüğünüz gibi.
Erzurum Kongresi'nin yıl dönümünde kongre heyetini hem rahmetle hem de gıpta ile yâd ediyorum.
Ertesi gün erkenden yola koyulduk ve belirlediğimiz noktada buluştuk. Ve asıl kongre seferimiz de ondan sonra başladı. Falan dağın ardında filan vadiden Ahmed'i, Yedi Gözeler mevkiinde tırpan sallayan Mehmet'i aldık. Ve çoğunluğu sağladığımızı görünce doğru ilçe merkezine...
Programımızdaki gündem maddelerini bir bir icra ederek kongremizi bitirdik; ama işin zor kısmı geride bizi bekliyordu; yönetime seçilen arkadaşların istenen evraklarını hazırlayıp ilgili resmi mercilere teslim edecektik.
Tırpanını çayırda bırakıp gelen arkadaşlarımızın adli sicil kaydı, ikametgah senedi gibi evrakları hazırlamaya hiç mi hiç vakitleri yoktu. Nüfus cüzdanlarını topladık, adli sicil kaydı meselesini il merkezinden halledecektik ama bir başka önemli problem daha çözüm bekliyordu. Resimli olması gereken ikametgah için her arkadaşın fotoğrafı yoktu. Kongre günü fotoğrafı olmayan arkadaşları tespit edip hemen bir fotoğrafçıya buyur etmek gerekirmiş. O günkü ufak bir ihmalimiz daha sonra bize epey pahalıya mal oldu. Kongre seferlerimiz sürüyor, yine arazideyiz, bu kez fotoğrafı olmayan arkadaşları arıyoruz. Hasan hangi çayırı biçiyor, Hüseyin hangi patates tarlasını suluyor?
Fotoğrafsız arkadaşlarımızı toparlayıp ilçeye doğru yola çıktığımızda güneş ufukta kaybolmak üzere idi. İlçeye varır varmaz hemen açık bir berber bulduk, berber kapatmak üzere iken yeniden mesaiye başladı ama ilçenin tek fotoğrafçısı kapalıydı. Berberdeki akşam mesaisi devam ederken, bizim de fotoğrafçının evini, adresini bulma mesaimiz sürdü ve nihayet fotoğrafçıyı da bulduk. Tıraşı biten doğru fotoğrafçıya...
Ertesi gün, topladığım kimliklerle il merkezinde adliyedeyim. Adli sicil kaydı için müracaat ediyorum; masanın öteki tarafındaki memur arkadaş bir kötü haber veriyor, "Bilgisayar üç gündür arızalı, eğer yapılırsa yarın alırsın." Şimdi bekliyoruz.
Bilmem ki, sizin de bizimkine benzer böyle kongre seferleriniz var mı? Özellikle bu soruyu Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi'ye, Fuat Şengül'e, Ankara'dan Abdullah Terzi'ye, Trabzon'dan Nihat Hekimoğlu'na, Artvin'den Nuri Keskin'e... soruyorum. Çayırlarda hiç adam aradınız mı? Gecenin karanlığında berber, fotoğrafçı aradınız mı?
Doğu ile batı arasında bu noktada da uçurumlar var gördüğünüz gibi.
Erzurum Kongresi'nin yıl dönümünde kongre heyetini hem rahmetle hem de gıpta ile yâd ediyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025