Son günlerde çok enteresan gelişmelere tanık olmaya başladık. Aylardır devam eden Arap Dayağı’nın Suriye Dayağı, olaya Barzani ve PKK’nın müdahil olmasıyla farklı ve hızlı bir mecraya girmiş oldu.
Benim hayal gücüm de baya bir geniş olduğu için dün akşama kadar yemedim içmedim taptaze fırından yeni çıkmış susamlı ve yumurtalı komplo teorileri ürettim. İşte bu haftanın komplo teorisi:
Barzani zaten yanında olan Türkiye’nin Bağdat’ı bay-pas ederek başlattığı petrol alımı ile birlikte her anlamda çok daha güçlü bir şekilde Türkiye ile entegre olmaya başladı.
Bu cesaret onu hem Bağdat’a kafa tutacak, hem de PKK’yı Suriye’nin kuzeyinde söz sahibi yapacak cesareti gösterecek duruma getirdi.
Her ne kadar Sayın Başbakan, PKK’nın Suriye’deki girişimlerine tepki gösterir gibi yapsa da, kutsal Arap Dayağı bağlamında Esad’ın falakaya yatırılması için bu olaya aslında gayet sıcak bakamaz mı?
Suriye’ye girmek için kendine yoldaş arayan fakat bir türlü bulamayan Türkiye, Obama’nın “Yürüyün be oğlum kim tutar sizi?!” dolduruşu ile birlikte, Barzani ve PKK ile işbirliği yapıp birlikte bu dayağı başlatmak isteyemez mi?
Diyeceksiniz ki; Millet bu işe ne der? Kıyameti koparırlar?
Ben de derim ki; Millet yıllardır Arenada birbirini katleden gladyatörleri izler gibi izliyor Arap Dayağı’nı.
Önceleri aşağılanan ve yuhalanan gladyatörler arenadaki katliamları sonunda nasıl halkın sevgilisi oluyorlarsa, PKK da Suriye’de yapacağı savaş ile birlikte bir anda, ağzının suyu akarak Ortadoğu Arenasında Arap Dayağı’nı izleyenlerin kahramanı haline dönüştürülemez mi?
Bu güzel dostluğun hatırına PKK ile el sıkışılıp, kucaklaşılıp ve dahi öpüşülüp, koklaşılıp, dostluk kardeşlik tabloları çizilemez mi?
Olay, anında görüntüye dönüştürülüp bir taraftan eylemler ve operasyonlar durdurulup öte yandan başta Öcalan olmak üzere içeride ve dışarıda ne kadar terörist varsa hepsi affa ve mağfirete kavuşturulamaz mı?
Millet bu zehri yemeyi bırak, yalamayı bile kabul etmez mi diyorsunuz?
Bu zehirli daneler “PKK bitirilecek, Türkiye büyüyecek, Osmanlı yeniden canlanacak, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye artık bizim yeni kuracağımız federasyona dâhil olacak, petrol zengini olacağız, dolara dolar demeyeceğiz” türünden son derece tatlı ve renkli şekerlerle ve çikolatalarla kaplansa millet bu zehri yalayıp yutmak için birbiriyle yarışmaz mı?
Önce Federe yapının Kürt bölgesinin başına geçen Öcalan, bu bölge Anayasal hakkını kullanıp hadım olmuş, pardon Federe olmuş Türkiye’den ayrılınca bir anda Büyük Kürdistan’ın başına geçemez mi?!
Bu kadar da olmaz kardeşim, komplo teorisinin bile bir sınırı vardır, diyorsunuz!
Bence de olmaz! Fakat her şey gerçek olan hayallerle ve kanıksamalarla başlamadı mı?!
Amerika’nın Irak’ı işgali hayaldi, gerçek olmadı mı?!
Askerimizin başına ABD çuvalı geçirilmesi hayaldi, gerçek olmadı mı?!
Askerimizin şapka yerine çorap giymesi hayaldi, gerçek olmadı mı?!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Öcalan’la görüşmesi hayaldi, gerçek olmadı mı?!
Haçlı askerleri ile birlikte Müslümanlara saldırmamız kâbustu, gerçek olmadı mı?!
Arap Dayağına dönüşen, Arap Baharı adı altında Ortadoğu’nun işgali hayaldi, gerçek olmadı mı?!
PKK’nın ve Kürdistan’ın TBMM’de alenen savunulması hayaldi, gerçek olmadı mı?!
Topraklarımızın, madenlerimizin ve cümle zenginliğimizin ecnebiye peşkeş çekilmesi hayaldi, gerçek olmadı mı?!
Tüm bunlar olurken milliyetçi bildiğimiz partilerin suspus olup köşeye çekilmesi, Cumhuriyetçi ve Atatürkçü bildiğimiz partilerin önlerine atılan teferruatlarla uğraşıp vahim tabloyu görmezden gelmesi, dinci bildiğimiz partilerin ise gidişata alkış tutması hayaldi, gerçek olmadı mı?! Peki, Allah’ın Askeri unvanını almış, bin sene bu bayrağı taşımış, “Türk demek Müslüman demektir” gerçeğini dünyaya öğretmiş büyük Türk Milletinin, Haçlının Askeri unvanına doğru koşması, “Türk demek Müslüman’ın kâbusu demektir” sözünü İslam Alemine ezberletmeye çalışması hayal midir yoksa kıyamet alameti midir???!!!
NERDE HABER - ORDA YORUM
Seabird’ün Bodrum-Çeşme uçağını kaptanının kalkış esnasında uçağın kanadını deniz fenerine çarpması neticesinde facianın eşiğinden dönüldü.
Deniz Feneri’ne ucundan kıyısından bile olsa, çarpıp da olayı sağ salim atlatmak önemli bir olay tabi!!!
***
Önümüzdeki dönemden itibaren ortaokula başlayacak öğrenciler andımızı okumayacak.
Büyüyüp aklı başına gelmeye başlayan çocukların andımızda yazanları ciddiye almalarından endişe etmişlerdir!!!
***
Geleneksel hitap şekilleri meclis personeline yasaklandı. Meclis personeli, milletvekillerine ‘sayın’, ziyaretçilere ise ‘hanımefendi’, ‘beyefendi’ diyecek.
Öcalan’ı Meclis’e getirmenin ön hazırlığı olmasın sakın?!
***
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olacağına inanmıyorum. Kendi kendine gelin güvey oluyor” dedi.
Benim de asıl merak ettiğim, Kılıçdaroğlu’nun kendisinin başbakan olacağına inanıp inanmadığı!!
***
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde komşularına iftar daveti verdi.
Nedense, Başbakan-komşu-davet üçlüsünü görünce birden bire içim burkularak aklıma Beşar Esad geliverdi!
Benim hayal gücüm de baya bir geniş olduğu için dün akşama kadar yemedim içmedim taptaze fırından yeni çıkmış susamlı ve yumurtalı komplo teorileri ürettim. İşte bu haftanın komplo teorisi:
Barzani zaten yanında olan Türkiye’nin Bağdat’ı bay-pas ederek başlattığı petrol alımı ile birlikte her anlamda çok daha güçlü bir şekilde Türkiye ile entegre olmaya başladı.
Bu cesaret onu hem Bağdat’a kafa tutacak, hem de PKK’yı Suriye’nin kuzeyinde söz sahibi yapacak cesareti gösterecek duruma getirdi.
Her ne kadar Sayın Başbakan, PKK’nın Suriye’deki girişimlerine tepki gösterir gibi yapsa da, kutsal Arap Dayağı bağlamında Esad’ın falakaya yatırılması için bu olaya aslında gayet sıcak bakamaz mı?
Suriye’ye girmek için kendine yoldaş arayan fakat bir türlü bulamayan Türkiye, Obama’nın “Yürüyün be oğlum kim tutar sizi?!” dolduruşu ile birlikte, Barzani ve PKK ile işbirliği yapıp birlikte bu dayağı başlatmak isteyemez mi?
Diyeceksiniz ki; Millet bu işe ne der? Kıyameti koparırlar?
Ben de derim ki; Millet yıllardır Arenada birbirini katleden gladyatörleri izler gibi izliyor Arap Dayağı’nı.
Önceleri aşağılanan ve yuhalanan gladyatörler arenadaki katliamları sonunda nasıl halkın sevgilisi oluyorlarsa, PKK da Suriye’de yapacağı savaş ile birlikte bir anda, ağzının suyu akarak Ortadoğu Arenasında Arap Dayağı’nı izleyenlerin kahramanı haline dönüştürülemez mi?
Bu güzel dostluğun hatırına PKK ile el sıkışılıp, kucaklaşılıp ve dahi öpüşülüp, koklaşılıp, dostluk kardeşlik tabloları çizilemez mi?
Olay, anında görüntüye dönüştürülüp bir taraftan eylemler ve operasyonlar durdurulup öte yandan başta Öcalan olmak üzere içeride ve dışarıda ne kadar terörist varsa hepsi affa ve mağfirete kavuşturulamaz mı?
Millet bu zehri yemeyi bırak, yalamayı bile kabul etmez mi diyorsunuz?
Bu zehirli daneler “PKK bitirilecek, Türkiye büyüyecek, Osmanlı yeniden canlanacak, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye artık bizim yeni kuracağımız federasyona dâhil olacak, petrol zengini olacağız, dolara dolar demeyeceğiz” türünden son derece tatlı ve renkli şekerlerle ve çikolatalarla kaplansa millet bu zehri yalayıp yutmak için birbiriyle yarışmaz mı?
Önce Federe yapının Kürt bölgesinin başına geçen Öcalan, bu bölge Anayasal hakkını kullanıp hadım olmuş, pardon Federe olmuş Türkiye’den ayrılınca bir anda Büyük Kürdistan’ın başına geçemez mi?!
Bu kadar da olmaz kardeşim, komplo teorisinin bile bir sınırı vardır, diyorsunuz!
Bence de olmaz! Fakat her şey gerçek olan hayallerle ve kanıksamalarla başlamadı mı?!
Amerika’nın Irak’ı işgali hayaldi, gerçek olmadı mı?!
Askerimizin başına ABD çuvalı geçirilmesi hayaldi, gerçek olmadı mı?!
Askerimizin şapka yerine çorap giymesi hayaldi, gerçek olmadı mı?!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Öcalan’la görüşmesi hayaldi, gerçek olmadı mı?!
Haçlı askerleri ile birlikte Müslümanlara saldırmamız kâbustu, gerçek olmadı mı?!
Arap Dayağına dönüşen, Arap Baharı adı altında Ortadoğu’nun işgali hayaldi, gerçek olmadı mı?!
PKK’nın ve Kürdistan’ın TBMM’de alenen savunulması hayaldi, gerçek olmadı mı?!
Topraklarımızın, madenlerimizin ve cümle zenginliğimizin ecnebiye peşkeş çekilmesi hayaldi, gerçek olmadı mı?!
Tüm bunlar olurken milliyetçi bildiğimiz partilerin suspus olup köşeye çekilmesi, Cumhuriyetçi ve Atatürkçü bildiğimiz partilerin önlerine atılan teferruatlarla uğraşıp vahim tabloyu görmezden gelmesi, dinci bildiğimiz partilerin ise gidişata alkış tutması hayaldi, gerçek olmadı mı?! Peki, Allah’ın Askeri unvanını almış, bin sene bu bayrağı taşımış, “Türk demek Müslüman demektir” gerçeğini dünyaya öğretmiş büyük Türk Milletinin, Haçlının Askeri unvanına doğru koşması, “Türk demek Müslüman’ın kâbusu demektir” sözünü İslam Alemine ezberletmeye çalışması hayal midir yoksa kıyamet alameti midir???!!!
NERDE HABER - ORDA YORUM
Seabird’ün Bodrum-Çeşme uçağını kaptanının kalkış esnasında uçağın kanadını deniz fenerine çarpması neticesinde facianın eşiğinden dönüldü.
Deniz Feneri’ne ucundan kıyısından bile olsa, çarpıp da olayı sağ salim atlatmak önemli bir olay tabi!!!
***
Önümüzdeki dönemden itibaren ortaokula başlayacak öğrenciler andımızı okumayacak.
Büyüyüp aklı başına gelmeye başlayan çocukların andımızda yazanları ciddiye almalarından endişe etmişlerdir!!!
***
Geleneksel hitap şekilleri meclis personeline yasaklandı. Meclis personeli, milletvekillerine ‘sayın’, ziyaretçilere ise ‘hanımefendi’, ‘beyefendi’ diyecek.
Öcalan’ı Meclis’e getirmenin ön hazırlığı olmasın sakın?!
***
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olacağına inanmıyorum. Kendi kendine gelin güvey oluyor” dedi.
Benim de asıl merak ettiğim, Kılıçdaroğlu’nun kendisinin başbakan olacağına inanıp inanmadığı!!
***
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde komşularına iftar daveti verdi.
Nedense, Başbakan-komşu-davet üçlüsünü görünce birden bire içim burkularak aklıma Beşar Esad geliverdi!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Zühtü Kazancı / diğer yazıları
- Ateist devlet olmayacağız / 08.09.2022
- Cem Yılmaz ve Cilalı Güldürü Devri / 29.08.2022
- Bırakın beni milleti uyandırın / 24.08.2022
- Aramıza katılmanızı bekliyoruz / 16.08.2022
- Suriye’nin kuzeyi mi, Büyük İsrail’in kilidi mi? / 01.08.2022
- 15 Temmuz ve alınmayan dersler / 19.07.2022
- Adalet yoksa zulüm vardır / 21.06.2022
- Polemikten beslenen siyaset / 09.05.2022
- Haydar Baş ve Aşk / 14.04.2022
- AK-YÜZBİM / 12.04.2022
- Cem Yılmaz ve Cilalı Güldürü Devri / 29.08.2022
- Bırakın beni milleti uyandırın / 24.08.2022
- Aramıza katılmanızı bekliyoruz / 16.08.2022
- Suriye’nin kuzeyi mi, Büyük İsrail’in kilidi mi? / 01.08.2022
- 15 Temmuz ve alınmayan dersler / 19.07.2022
- Adalet yoksa zulüm vardır / 21.06.2022
- Polemikten beslenen siyaset / 09.05.2022
- Haydar Baş ve Aşk / 14.04.2022
- AK-YÜZBİM / 12.04.2022