AKP Hükümeti, vahim sonuçlar doğuracak Gümrük Birliği anlaşmasını Kıbrıs Rum kesimi dahil 10 yeni AB üyesini kapsayacak şekilde genişletecek ek protokolü imzaladı. İmza, Türkiye'nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Oğuz Demiralp tarafından atıldı. Türkiye ile AB Dönem Başkanı İngiltere arasında mektup teatisiyle yürütülen imza süreci, imzalı metnin, Türkiye'nin ek protokolü imzalamasının Kıbrıs Rum kesimini tanıdığı anlamına gelmeyeceğine yönelik deklarasyonla birlikte İngiltere'ye gönderilmesiyle tamamlandı. İlk imza İngilizlerdenİngiltere'nin AB nezdindeki Büyükelçisi John Grant, dün akşam ek protokol metnini 25 üye adına imzalayarak, Türkiye'nin AB Daimi temsilcisi Oğuz Demiralp'e göndermişti. Türkiye, ek protokolü imzalamak için İngiltere dönem başkanlığının mektubunu bekliyordu. Kaynaklar, Türkiye ile AB arasındaki uyum protokolü metni üzerindeaylar önce anlaşmaya varıldığını ve Ankara'nın imzaya hazır olduğunu yaklaşık iki hafta önce AB dönem başkanlığına resmen ilettiğini ifade etmiş, AB dönem başkanlığından beklenen mektup gelir gelmez imzanın Brüksel'de atılacağını kaydetmişti. Ek Protokol TBMM'de de oylanacak. Türkiye'nin Kıbrıs deklarasyonunun değeri yokGümrük Birliği metni ile birlikte yayınlanan deklarasyonda, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin 1960'ta kurulan asıl ortaklık devleti olmadığına dikkat çekilerek, Türkiye için "bu Protokol'ün imzalanması, onaylanması ve uygulanmasının, Protokol'de atıfta bulunulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin herhangi bir biçimde tanınması anlamına gelmediği'' bildirildi. "Türkiye'nin Kıbrıs'la ilgili deklarasyonu'' başlıklı metinde, Türkiye'nin "Kıbrıs Rum makamlarının, Kıbrıs'ta sadece ara bölgenin güneyinde otorite, denetim ve yetki icra ettiği ve Kıbrıs Türk halkını temsil etmediği'' şeklindeki tutumunu sürdüreceği belirtildi. Türkiye'nin Kıbrıs sorununa siyasi bir çözüm bulunması yönündeki kararlılığını muhafaza ettiğine vurgu yapılan deklarasyonda, "Türkiye bu Protokol'ün imzalanması, onaylanması ve uygulanmasının, Protokol'de atıfta bulunulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin herhangi bir biçimde tanınması anlamına gelmediğini ve Türkiye'nin 1960 Garanti, İttifak ve Kuruluş Anlaşmalarından kaynaklanan hak ve mükellefiyetlerini haleldar etmediğini beyan eder'' denildi.Liman ve havaalanlarında bir yükümlülük altına girilmiyormuşDışişleri kaynakları, Türkiye'nin, Gümrük Birliği Ek Protokolü'nü imzalamakla, liman ve havaalanları konusunda Rumlara karşı bir yükümlülük altına girmediğini öne sürdüler. "Bizim hukuki görüşümüze göre, limanlar ve havaalanları konusu, Gümrük Birliği kapsamı içine girmemektedir'' ifadesini kullanan kaynaklar, bu konunun Kıbrıs sorunundan kaynaklandığı, kapsamlı çözümle ilgili olduğu ve temelinde de Rumların Kıbrıs Türk tarafına uyguladığı ambargo ve kısıtlamaların yatmakta olduğu görüşünü dile getirdiler
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.