…(Dünkü yazının devamı)
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın 'Hz. Zeyneb ve Hz. Masume' kitabında Hz. Zeyneb şöyle anlatılır:
…Kerbela faciasından sonra esirler, Kufe'ye İbn-i Ziyad'ın sarayına getirildiler. Hz. Zeyneb'in verdiği hutbenin bir bölümü;
"Allah'a hamd ve babam Muhammed'e selam olsun! O'nun pak ve mukaddes Ehl-i Beyt'ine selam olsun… (Kazvini, Hz. Zeyneb, s.29)
"Ey Kûfe halkı, siz yalancılar! Siz hainler, siz bozguncular! Siz ey günahkârlar, dövünün artık! Asla dindirmesin Allah gözyaşlarınızı ve kalbiniz ebediyen acıyla sızlasın, kederle için için yansın!
Bakınız, Allah'ın asla razı olmayacağı çok pis bir işe bulaştınız. Öte dünya için çok az bir azık bıraktınız elinizde. Ağlayın artık kardeşime, ağlayın en pervasız feryatlarınızı salarak. Evet, çok ağlayınız ama az gülünüz; çünkü Hüseyin'e karşı giriştiğiniz alçaklığın pis suyu ile sırılsıklam oldunuz. Kanının lekeleri hâlâ ellerinizde duruyor ve artık isteseniz de silemezsiniz o lekeleri. Allah'ın son Resulünün ocağını söndürmek, O'nun halefini ve Salihler içinde seçilmiş bir salihi katletmek davasından beraat etmeyi de silin kafanızdan.
Siz felaketler anında imdadınıza koşan bir insanı, en büyük dayanağınız olan bir insanı şehit ettiniz, kudretinizin ulu çınarını şehit ettiniz. Duruşma günü hazırladığınız o değersiz şeyler sizi ancak maskara eder.. Allah'ın gazabına uğrayasıcalar, perişan olasıcalar, kahrolasıcalar sizi! Unutmayınız! Evet, unutmayınız ki sizin cezanız çok çetin olacak."
İbn-i Ziyad, esirlerin Kûfe'ye getirilmesinden bir veya iki gün sonra İmam Hüseyin'in, ailesinin ve ashabının kesik başlarını Şam'da bulunan Yezid'e gönderdi.
Esirler Şam'a Emevilerin hilafet merkezine ulaştı. Yezid, sarayında büyük bir kalabalık topladı. Ülkenin en önemli ve nüfuzlu kişilerini davet etti. (Seyyid Abdülkerim Haşimi, s.330)
Hz. Zeyneb, İmam Hüseyin'in kesik başı Yezid'in önüne getirildiğini görünce iki eliyle yakasını parçalayıp kalpleri yaralayan hazin bir sesle ağladı; "Ey Hüseyin! Ey Resulüllah'ın sevgilisi! Ey Mekke ve Mina'nın oğlu! Ey Seyyidetu'n-Nisa Fatımmatü'z Zehra'nın oğlu! Ey Mustafa'nın kızının oğlu!
Daha sonra Hz. Zeyneb ayağa kalktı ve Allah'a hamd ve sena ve Resulü'ne salat ettikten sonra şu ayeti okudu: "Sonra kötülük yapanların uğradıkları son, Allah'ın ayetlerini yalanlamaları dolayısıyla çok kötü oldu!" (Rum, 10) verdiği hutbenin bir bölümü şöyle;
Ey Yezid, esir olarak şehir şehir dolaştırılmakla bu geniş yeryüzünü ve bu fezayı bize dar ettiğini, bizi Allah katında hor ve zelil, kendini de yücelttiğini ve bu olayların da senin yüce makamından olduğunu mu sanırsın ki böyle övünüp seviniyorsun?
Yavaş ol, yavaş ol! Allah'ın, "O küfre sapanlar, kendilerine tanıdığımız süreyi, sakın kendileri için hayırlı sanmasınlar; Biz onlara, ancak günahları daha da artsın diye süre vermekteyiz. Onlar için aşağılayıcı bir azap vardır" (Al-i İmran,178) buyruğunu unuttun mu?
Sen Muhammed (s.a.a.) evlatlarının kanına buladın ellerini ve yeryüzünün yıldızları olan Abdülmüttalipoğulları'nı katlettin. Fakat sen bununla kendi ölüm ve bedbahtlığına zemin hazırladın. Şimdi de duyuyorlarmış gibi kendi kavminin büyüklerine sesleniyorsun. Ne var ki çok geçmeden sen de onlara katılacak ve "Keşke ellerim kırılsaydı ve dilim lal olsaydı da bunları söylemeseydim" diyeceksin.
Ey güçlü Allah'ım! Bize zulmedenlerden intikamımızı ve hakkımızı al ve gazabının ateşinde yak onları! Allah'a hamd olsun ki, başlangıcımızı saadet ve mağfiret, sonumuzu da şehadet ve rahmet kıldı. Allah'tan istiyoruz ki nimetini, şehitlerimize tamamlasın; mükâfatlarını artırsın ve bizleri de salih haleflerden kılsın. Çünkü O, bağışlayandır, şefkatlidir. Allah bize yeter; ne de güzel vekildir O." (Muhammed b. Tavus, el-Lutuf A'la katl'et-Tufuf,s.121)
Hz. Zeyneb ömrünün sonuna kadar Allah Resulünün ve onun tertemiz olan Ehl-i Beyt'inin hakkını savunmuş ve Kerbela faciasının gerçeklerini İmam Hüseyin'in kıyam etmesinin amaçlarını insanlara anlatmıştır. Cenab-ı Allah şefaatlerini nasip eylesin.
Selam olsun! Günümüzün İmam Hüseyin'ini tanıyıp, yanında olan ve İslam dinine hizmet eden yarenlere...
- 14 Nisan- ∞ / 14.04.2025
- Örnek toplum modeli nasıl olmalı / 03.04.2025
- Allah’ın (c.c.) muradı ile Kadir Gecesi’ni ihya etmek / 26.03.2025
- Ramazan ayı hoş gelmiş safalar getirmiş / 28.02.2025
- Berat Kandili ve düşündürdükleri / 13.02.2025
- İnsan neyi aradığını bilmiyor / 22.01.2025
- Milli Ekonomi Modeli’nin uygulanması mecburdur / 23.09.2024
- Kerbela’dan günümüze / 13.07.2024
- Gadr-i Hum Bayramımız mübarek olsun / 25.06.2024