Adalet ve Kalkınma iddiasını kendine isim yapan AKP iktidarı için bu isim sanki bir şifre vazifesi görüyor. AKP sayesinde Türkiye yoksullaşırken, millet fukaralaşırken sadece yabancılar ile yabancıların komisyonculuğuna soyunan AKP yandaşları kalkındı. İzlenen para politikaları, özelleştirme yöntemleri, yabancılaştırma çabaları, “borçlandır tükettir” anlayışı sayesinde millet çoğunluğu fakirleşirken AKP’liler zenginleşti.
AKP’nin K’sı böyle oldu ve millet de kanıksadı.
Hiç değilse AKP’nin A’sından millete bir hayır gelir diye umanlar da fena halde yanıldı. Çünkü AKP’nin adaleti de kendine çalışıyor. Deniz Feneri davası bunun sembolik ibretlik göstergesi oldu. Ancak AKP, Arınç’ın ağzından dökülen “Hamdolsun aslan gibi arkadaşlarımız Yargıtay’da, Danıştay’da” ifadeleri ile tüy diken adamına göre adalette sınır tanımıyor.
Sadece adliyelere kendi kadrolarını yerleştirip, rakiplere düşman hukuku uygulayıp yandaşlarını kayırmakla yetinse iyidir.
Ama AKP hızını alamadı. Dikta rejimlerinde görülecek şekilde kendisini ve yandaşlarını güvence altına alacak, rakiplerinin hürriyeti ise AKP iktidarının iki dudağından çıkacak izne bakacak yasal düzenlemeler yaptı.
Önce ABD’den gelen sinyalle küresel derin şebekeye dönüşen Pensilvanya güdümlü özel yargıçlar üzerinden Türk Ordusunu Silivri’ye tıkma stratejisi sonuç verince, Özel Yetkili Mahkemelerin yetkisini tırpanlayan yeni yasa çıkardı.
Ancak AKP katlettiği adaleti tesis amacıyla hatasını düzeltmek yerine kontrolü taşeron Cemaatin elinden alıp kendi güvendiği mahkemelere yetki verme yolunu seçti.
Yine adalet sizlere ömür yani. Yeterince uslanmış tutuklu sanıklar bile salıverilme umuduyla bu durumdan memnun gözüküyor. Ne yapsınlar ölümü gördüler, sıtmaya razı oluyorlar.
AKP tutukluları salıverip birkaç yüz metre karede adli gözetime tabi tutacağını söylerken kamuoyu buna da şükür noktasına getirildi.
Ama asıl şeytan ayrıntıda gizli. AKP tutukluluk tedbirini gevşetme, ev eşyalarının haczini zorlaştırma gibi elma şekerleriyle doldurduğu torba yasada kamu görevlilerinin yargılanmasını ilgili bakanların izin şartına bağlıyor. Yolsuzluk ve hatta uyuşturucu işine bulaşan memurları savcı doğrudan soruşturamayacak, AKP’den izin gelmesini bekleyecek.
AKP’nin A’sı da bir şifre gibi kadrosunu koruyan anahtara dönüşüyor.
Bekleyelim bakalım torbadan daha ne tavşanlar çıkacak.
AKP’nin K’sı böyle oldu ve millet de kanıksadı.
Hiç değilse AKP’nin A’sından millete bir hayır gelir diye umanlar da fena halde yanıldı. Çünkü AKP’nin adaleti de kendine çalışıyor. Deniz Feneri davası bunun sembolik ibretlik göstergesi oldu. Ancak AKP, Arınç’ın ağzından dökülen “Hamdolsun aslan gibi arkadaşlarımız Yargıtay’da, Danıştay’da” ifadeleri ile tüy diken adamına göre adalette sınır tanımıyor.
Sadece adliyelere kendi kadrolarını yerleştirip, rakiplere düşman hukuku uygulayıp yandaşlarını kayırmakla yetinse iyidir.
Ama AKP hızını alamadı. Dikta rejimlerinde görülecek şekilde kendisini ve yandaşlarını güvence altına alacak, rakiplerinin hürriyeti ise AKP iktidarının iki dudağından çıkacak izne bakacak yasal düzenlemeler yaptı.
Önce ABD’den gelen sinyalle küresel derin şebekeye dönüşen Pensilvanya güdümlü özel yargıçlar üzerinden Türk Ordusunu Silivri’ye tıkma stratejisi sonuç verince, Özel Yetkili Mahkemelerin yetkisini tırpanlayan yeni yasa çıkardı.
Ancak AKP katlettiği adaleti tesis amacıyla hatasını düzeltmek yerine kontrolü taşeron Cemaatin elinden alıp kendi güvendiği mahkemelere yetki verme yolunu seçti.
Yine adalet sizlere ömür yani. Yeterince uslanmış tutuklu sanıklar bile salıverilme umuduyla bu durumdan memnun gözüküyor. Ne yapsınlar ölümü gördüler, sıtmaya razı oluyorlar.
AKP tutukluları salıverip birkaç yüz metre karede adli gözetime tabi tutacağını söylerken kamuoyu buna da şükür noktasına getirildi.
Ama asıl şeytan ayrıntıda gizli. AKP tutukluluk tedbirini gevşetme, ev eşyalarının haczini zorlaştırma gibi elma şekerleriyle doldurduğu torba yasada kamu görevlilerinin yargılanmasını ilgili bakanların izin şartına bağlıyor. Yolsuzluk ve hatta uyuşturucu işine bulaşan memurları savcı doğrudan soruşturamayacak, AKP’den izin gelmesini bekleyecek.
AKP’nin A’sı da bir şifre gibi kadrosunu koruyan anahtara dönüşüyor.
Bekleyelim bakalım torbadan daha ne tavşanlar çıkacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014