Kendi adına hareket etmek
15.05.2023 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde yayımlanan 24.02.2012 tarihli yazısıdır
Türkiye bugünlerde önemli bir konuğu misafir etti. Çin Devlet Başkan Yardımıcısı Şi Cinpin resmi temaslarda bulunmak üzere ülkemizdeydi.
Bizden önce ABD'de görüşmelerde bulunan Cinpin, Birleşik Devletler'in tüm baskılarına rağmen İran ve Suriye politikalarından taviz vermedi.
Çin, BM'de Suriye'ye yaptırım konusunda hazırlanan tasarıların hepsini reddetmiştir.
Çin ve Rusya, Ortadoğu'daki ABD eksenli gelişmelerde aynı saftadır.
Burada Çin'in veya Rusya'nın Suriye'nin yanında olması veya İran'ın izlediği politikalara sahip çıkması elbette ki, bu ülkeleri korumak olarak değerlendirilmemelidir.
BOP çerçevesinde, eğer planlandığı gibi işlerse, ABD diğer ülkeleri geride bırakarak bölge kaynakları üzerinde söz sahibi olacaktır. Bunun yanında değişen iklim dengeleri göz önüne alındığında kalıcı olarak buraya yerleşme planı da var.
Ortadoğu'ya ve zengin kaynaklarına çöreklenen bir ABD, bu sayede tek ve rakipsiz hale gelecektir.
Yani Çin ve Rusya buna set çekmek için çaba sarfederek, aslında kendilerini korumaya çalışıyorlar. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Birleşik Devletler'de Cinpin ile 20 saatlik özel görüşme yapmasına rağmen, Çin'in stratejisinde bu gerekçe ile bir değişiklik olmamıştır.
Türkiye ise böylesi bir durumun gerçekleşmesi halinde ABD ile komşu olacak. Ve hatta BOP sonuna kadar ilerlerse ABD, Türkiye'yi de yutacaktır!
Öyleyse bu açıdan bakıldığında Türkiye'nin de bekası ve menfaatleri için bu devletler gibi hareket etmesi gerekir.
Ancak bugüne kadar izlenen dış siyaset dikkate alındığında gelişmelerin tam tersi istikamette olması düşündürücüdür.
BOP'a boyun eğmeyen ve ulusal bütünlüğünü korumaya çalışan Suriye, en çok Türkiye tarafından eleştirilmiştir.
Çin Devlet Başkan Yardımcısı'nın ziyaretinin bir de ekonomik boyutu var. İran ile Çin arasında ciddi ekonomik ilişkiler de söz konusudur. Dünyanın en büyük 18. ekonomisine sahip olan İran, petrolünün yüzde 20'sini Çine satıyor, ithalatının bir bölümünü de Çin üzerinden sağlıyor.
İran'ın ayakta durabilmesinde Çin'in katkısı çok önemli.
Siyasi ve ekonomik dengelere bakıldığında Çin veya Rusya üzerine düşeni yapıyor.
Türkiye neden kendini yok etmek isteyenler ile işbirliği içinde, bunu da anlamak mümkün değil.
Tarihten gelen dostluklarını bir bir yok eden Türkiye, eğer aynı çizgide devam ederse kendini bitirecektir.
Çinli yetkililerin ülkemizi ziyareti bir şanstır.
Türkiye Çin - Rusya veya menfaatleri çatışmayan diğer ülkeler ile birlikte olacağı yeni gelişmelere imza atabilir.
Veya bu ziyaret bölge oyunlarında söz sahibi olacağımız tavizleri koparmamız için de bir fırsattır. Çünkü Türkiye anahtar ülkedir. ABD bunun farkında olduğu için kendinden çok Türkiye'yi konuşturmaktadır.
ABD adına konuşmak yerine, menfaatlerimiz için bizim adımıza konuşmak ve hareket etmek daha faydalı değil mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- Ortadoğu'da güç savaşları / 26.04.2025
- Bahçeli'nin ve yeni MHP'nin gerçekleri / 25.04.2025
- Ermenilere yapmadığımız soykırımı bırakın da... / 24.04.2025
- Milli iradenin yıldönümü / 23.04.2025
- Atatürk'ün soyağacı / 22.04.2025
- AKP'nin icraatları / 21.04.2025
- Yeni demokrasi ve değişen değerlerimiz / 20.04.2025
- Ehl-i Beyt'in namaza verdiği önem / 19.04.2025
- Yazık, çok yazık / 18.04.2025
- Yeni demokrasi anlayışı ve gençler / 17.04.2025
- Bahçeli'nin ve yeni MHP'nin gerçekleri / 25.04.2025
- Ermenilere yapmadığımız soykırımı bırakın da... / 24.04.2025
- Milli iradenin yıldönümü / 23.04.2025
- Atatürk'ün soyağacı / 22.04.2025
- AKP'nin icraatları / 21.04.2025
- Yeni demokrasi ve değişen değerlerimiz / 20.04.2025
- Ehl-i Beyt'in namaza verdiği önem / 19.04.2025
- Yazık, çok yazık / 18.04.2025
- Yeni demokrasi anlayışı ve gençler / 17.04.2025
