Kemerler sıkılacak kemikler acıyacak
Başbakan Yardımcısı Şimşek, katıldığı bir TV programında, Türkiye'de önümüzdeki dönemde iç talebin sıkılaşan finansal koşullar nedeniyle daha makul bir hızda gideceğine işaret ederek, "Cari açık, enflasyon yaratmayan makul büyüme dönemine giriyoruz" dedi
03.06.2018 00:00:00
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, katıldığı bir TV programında gündeme ilişkin soruları cevapladı. Seçim atmosferinin sorulması üzerine Şimşek, Ramazan ayında insanların siyasi etkinliklere katılımının sınırlı olduğunu dile getirdi.
Dolar neden bu kadar yükseldi?
Şimşek, son dönemlerde yaşanan döviz hareketliliklere ilişkin ise "Şu anda nispeten kontrol altında? Son dönem liradaki değer kaybının iç ve dış boyutu var. Değer kaybının dış boyutunda 3 temel trend var. Birinci trend ABD doları yılbaşından bu yana hemen hemen dünyadaki bütün para birimlerine göre değer kazandı, bu genel bir trend. İkinci konu, küresel olarak faizlerin arttığı bir dönemdeyiz.
ABD başta olmak üzere dolar faizi yükseliyor. Üçüncü faktör petrol ithal eden ülkelerle ilgili, petrol fiyatları 40 dolarlara kadar inmişti 80 dolara kadar çıktı. Bu 3 faktör bir anda genel anlamda etkili oldu" diye konuştu.
TL neden çok değer kaybetti?
Türk lirasının bu noktada negatif yönde ayrıştığını ifade eden Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bunda da birkaç faktör var. Alınan seçim kararını piyasalar takdir etti. Türkiye yakında reformlarla yoluna devam edecek.
Fakat tam o aşamadayken Standard and Poor's notumuzu düşürdü. Normalde bize bir takvim veriyorlar, bundan sonraki gözden geçirmeyi 'şu tarihte yapacağız' diyorlar. Şimdi seçim kararı alınmış piyasalar bu kararı doğru bulmuş ve bunu olumlu yönde fiyatlamış ama bir kuruluş çıkıyor ve notu düşürüyor. Bu bir kere havayı bozdu. Kaale alsan da almasan da küresel yatırımcı bunu dikkate alıyor.
Türkiye'de para politikası duruşuna ilişkin uzun süredir tartışmalar var ve bunlar yeni boyutlar kazandı. Bunlar da etkili oldu. Seçime giderken partiler birtakım vaatlerde bulunuyor, en az popülist olan AK Parti. Orada da 'Acaba maliye politikasında da sorun olacak mı' diye soru işaretleri var. Bu da diğer bir husus... Şu ana kadar açıklanan tedbirler sınırlı ve yönetilebilir. AK Parti'nin son 15 yılda bu kadar seçim, referandum, iç ve dış şoka rağmen mali disiplindeki duruşu bellidir."
İç tüketim azalacak
Şimşek, ekonomide yeniden dengelenme sürecine girildiğine dikkati çekerek, "Türkiye'ye karşı dış talep güçlü, ihracatımız artıyor. Turizm muazzam bir ivme içinde. İç talep de sıkılaşan finansal koşullar nedeniyle daha makul bir hızda gidecek bu nedenle iç talebin bir miktar kontrol altında olduğu, dış talebin güçlü olduğu durum ekonomide 'yeniden dengelenme' anlamına gelir. Bu, cari açık, enflasyon yaratmayan makul düzeyde büyümeyi öngören bir büyüme döneme giriyoruz demektir" şeklinde konuştu.
Londra'ya neden gitti?
Mehmet Şimşek, Londra temaslarında para politikasına ilişkin endişelerin önemli ölçüde giderildiğini belirterek, "Temel kaygı buydu. Nitekim bu görüşmelerin ardından fon girişi de başladı" dedi. Şimşek, seçimlere giderken AK Parti'nin emeklilere yönelik attığı adımın toplam maliyetinin yaklaşık 22 milyar lira olduğunu belirterek, 65 yaş aylığı ödemeleri de eklenince bunun maliyetinin toplamda 24 milyar liraya denk geldiğini kaydetti.
Şimşek, öğretmenlere, din görevlilerine ve polisilere sağlanan '3600 ek gösterge' vaadinin maliyetinin de 3-3.8 milyar lira arası bir rakam olduğunu ifade etti. HABER MERKEZİ
Dolar neden bu kadar yükseldi?
Şimşek, son dönemlerde yaşanan döviz hareketliliklere ilişkin ise "Şu anda nispeten kontrol altında? Son dönem liradaki değer kaybının iç ve dış boyutu var. Değer kaybının dış boyutunda 3 temel trend var. Birinci trend ABD doları yılbaşından bu yana hemen hemen dünyadaki bütün para birimlerine göre değer kazandı, bu genel bir trend. İkinci konu, küresel olarak faizlerin arttığı bir dönemdeyiz.
ABD başta olmak üzere dolar faizi yükseliyor. Üçüncü faktör petrol ithal eden ülkelerle ilgili, petrol fiyatları 40 dolarlara kadar inmişti 80 dolara kadar çıktı. Bu 3 faktör bir anda genel anlamda etkili oldu" diye konuştu.
TL neden çok değer kaybetti?
Türk lirasının bu noktada negatif yönde ayrıştığını ifade eden Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bunda da birkaç faktör var. Alınan seçim kararını piyasalar takdir etti. Türkiye yakında reformlarla yoluna devam edecek.
Fakat tam o aşamadayken Standard and Poor's notumuzu düşürdü. Normalde bize bir takvim veriyorlar, bundan sonraki gözden geçirmeyi 'şu tarihte yapacağız' diyorlar. Şimdi seçim kararı alınmış piyasalar bu kararı doğru bulmuş ve bunu olumlu yönde fiyatlamış ama bir kuruluş çıkıyor ve notu düşürüyor. Bu bir kere havayı bozdu. Kaale alsan da almasan da küresel yatırımcı bunu dikkate alıyor.
Türkiye'de para politikası duruşuna ilişkin uzun süredir tartışmalar var ve bunlar yeni boyutlar kazandı. Bunlar da etkili oldu. Seçime giderken partiler birtakım vaatlerde bulunuyor, en az popülist olan AK Parti. Orada da 'Acaba maliye politikasında da sorun olacak mı' diye soru işaretleri var. Bu da diğer bir husus... Şu ana kadar açıklanan tedbirler sınırlı ve yönetilebilir. AK Parti'nin son 15 yılda bu kadar seçim, referandum, iç ve dış şoka rağmen mali disiplindeki duruşu bellidir."
İç tüketim azalacak
Şimşek, ekonomide yeniden dengelenme sürecine girildiğine dikkati çekerek, "Türkiye'ye karşı dış talep güçlü, ihracatımız artıyor. Turizm muazzam bir ivme içinde. İç talep de sıkılaşan finansal koşullar nedeniyle daha makul bir hızda gidecek bu nedenle iç talebin bir miktar kontrol altında olduğu, dış talebin güçlü olduğu durum ekonomide 'yeniden dengelenme' anlamına gelir. Bu, cari açık, enflasyon yaratmayan makul düzeyde büyümeyi öngören bir büyüme döneme giriyoruz demektir" şeklinde konuştu.
Londra'ya neden gitti?
Mehmet Şimşek, Londra temaslarında para politikasına ilişkin endişelerin önemli ölçüde giderildiğini belirterek, "Temel kaygı buydu. Nitekim bu görüşmelerin ardından fon girişi de başladı" dedi. Şimşek, seçimlere giderken AK Parti'nin emeklilere yönelik attığı adımın toplam maliyetinin yaklaşık 22 milyar lira olduğunu belirterek, 65 yaş aylığı ödemeleri de eklenince bunun maliyetinin toplamda 24 milyar liraya denk geldiğini kaydetti.
Şimşek, öğretmenlere, din görevlilerine ve polisilere sağlanan '3600 ek gösterge' vaadinin maliyetinin de 3-3.8 milyar lira arası bir rakam olduğunu ifade etti. HABER MERKEZİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.