Dile kolay... Bir değil, iki değil, üç değil. Haberler doğruysa, tam 180 milletvekilimiz "kartzede" ymiş! Borçlarını ödeyemedikleri için kredi kartları iptal edilmiş. İstelik, bunlar Ak Parti'den gelen rakamlar. CHP'lileri de üzerine koyarsak, sayı daha da yükseliyor. Vekillerimiz, kendi bütçelerini yapamaz durumda! En ilginç olanı da ne biliyor musunuz?.. Eskiden, borcunu ödeyemeyen insanlar, "Aman kimse duymasın" diye kıvranırlardı. Toplum içinde kaçacak delik ararlardı. Türkiye öylesine değişti ki... Artık, borcunu ödeyemeyen milletvekilleri bile bunu göğüslerini gere gere söyleyebiliyorlar. Gizleneceklerine, kendilerini ifşâ ediyorlar:- Bizler kartzedeyiz. "Kartzede" de ne demekse? Sanırsınız, kredi kartıyla ödeyemeyeceği borcun altına girenlerin hiç suçu yok. Bu işin tek sorumlusu, o kartı veren bankalar! Bunlar mı devlet bütçesi yapacak?İnsan, bu haberleri okuduktan sonra "eyvah" demekten kendini alamıyor. Düşünebiliyor musunuz? Kendi bütçelerini ayarlayamayan bu vekillerimiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütçesini yapıyorlar. Her biri, bu ülkenin gelir-gider dengesi üzerinde söz sahibi. Kamu kurumlarının hesaplarını denetliyorlar. Mali konularda kanun tekliflerinde bulunuyorlar. Koskoca bir ülkenin kaderini belirliyorlar. İlkenin geleceği ile ilgili kararlar alıyorlar. Ama, kendi bütçelerini denkleştiremiyorlar. Şimdi varın ülkenin durumunu siz düşünün! Borcunu ödememek ya da ödeyememek, gurur duyulacak bir davranış değil. Buna rağmen birileri çıkıyor, milletvekillerinin büyük bir bölümünün "kartzede" olduğunu açıklayabiliyor. Bunu da makul sebeplere bağlamaya çalışıyor:- Ne yapsınlar? Milletvekillerinin seçim gezileri ve misafir ağırlamaları hiç eksik olmuyor... Acaba, "Milletvekillerinin maaşları az, o yüzden de bu duruma düşüyorlar" mesajı mı verilmeye çalışılıyor? Eğer öyleyse, izlenen yol çok yanlış. Çünkü, vekillerimizin aldıklarının yanında vatandaşın cebine giren para devede kulak. O zaman borcunu ödeyemeyen vatandaşa kimsenin söyleyecek sözünün bulunmaması lazım!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.