Ramazan'ın teşrifi ile birlikte doğal olarak hayatımızı yeni baştan düzenleyeceğiz.Yemek saatlerimiz değişecek, uyku saatlerimiz değişecek, sahur yemeği için gecenin bir yarısında mutfaklarda hummalı faaliyetler başlayacak, çoluk-çocuk çatal-kaşık seslerine uyanacak, oruç tutmayı deneyecekler, günün sonunu bazen getirecekler bazen de getiremeyecekler.Özellikle büyük şehirlerde iftar saatlerinde koşmalar, koşuşturmalar yaşanacak, toplu taşıma araçlarında oruçlular birbirlerine çantalarında taşıdıkları simitlerden, hurmalardan, sulardan ikram edecekler.Varlıklı olanlar, yoksulları biraz daha görüp-gözetecek, yürekler biraz daha yufkalaşacak, merhamet biraz daha yaygınlaşacak ve fertleri kuşatacak.Oruç, kendi boyası ile hayatımızı yeni baştan bir güzel boyayacak.Caddemiz, sokağımız, evimiz-barkımız, gönlümüz-gözümüz, her yanımız, her yöremiz orucun rengine boyanacak.İftar sofralarına oturduğumuzda, oturacak bir sofrası olmayan, oturacak bir evi olmayan, iftar edecek bir lokması olmayan milyonlarca kardeşimizi düşüneceğiz.Duaların asla reddedilmediği o iftar saatlerinde, o kardeşlerimizi evsiz bırakan, sofrasız bırakan, lokmasız bırakan zalim ve zorbaların kahrolması için dualar edeceğiz.O ev yıkanlara, o cana kıyanlara, o ırz düşmanlarına cesaret veren, kale kapılarını içerden açan işbirlikçilerin de o zalimlerin zulmüne maruz kalmaları için dualar edeceğiz.İftar sofralarından hemen sonra teravih namazları için camilere koşarken, koşacak bir camisi olmayan, camileri haçlılar tarafından bombalanan mesela Irak'lı Müslümanları düşüneceğiz, onları o hale getiren sebepleri tefekkür edeceğiz.Camilere koşarken,camiye koşacak ayakları olmayan, ayaklarını haçlıların taşeronu PKK belasında kaybeden, haçlıların mayınları ile kaybeden şanlı gazilerimizi hatırlayacağız, düşmanların kahrolması için hem dua edeceğiz hem de gerekenleri yapmaya and içeceğiz.Gecenin bir yarısında sahur yemeği için sofralara oturduğumuzda, sınır boylarında vatanı bekleyen Mehmetçiği hatırlayacağız, onların o nöbetleri sayesinde Ramazan'ı rahat rahat yaşadığımızı tefekkür edeceğiz.Vatansızlığın, vatancüda olmanın ne büyük bir felaket olduğunu Irak'ı düşünerek, Afganistan'ı düşünerek anlayacağız ve vatanımıza dört elle sarılmanın gayreti içinde olacağız.Kur'an ayı olan Ramazan'da doğal olarak Kerim Kitabımızla daha fazla haşir-neşir olacağız, onun mesajlarını anlamak için daha fazla gayret sarfedeceğiz.Bileceğiz ki; karanlıktan aydınlığa çıkabilmek için Kuran'ın mesajını kavrayıp hayatımıza geçirmekten, hayatımıza model olarak o Yüce Kitabı tebliğ eden, yaşayarak bizlere gösteren son elçiyi almaktan başka çaremiz yoktur."O, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kulu Muhammed'e apaçık âyetler indirendir. Şüphesiz Allah, size karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir" (Hadid: 9).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025