Karaman'ın oyunu...

Beş yıl önce yardımcı, önceki gece başrolde Türkiye Kupası'nı Körfez'e taşıttı Hikmet Karaman... Biraz dik kafalıdır ama, yine de severim kendisini..! Karşılıklı sohbetlerimizde tek ana düşüncesi "ilkesinden sapmamak ve icraatlarından ödün vermemektir"... Son yıllarda çalıştırdığı takımlarda da bunu açıkça ortaya koydu... Ancak gönlünün, köyünün, hemşehrilerinin ekibinde; nedense ilkelerinden aşırı sapma gösterdi. Bu değişiminde hep başkan Sefa Sirmen'in dayatmaları olduğunu düşünmüşümdür. Ve Karaman bu tezimde de "Hayır" yanıtı verememiştir...

Çünkü kaç kere istifa noktasına gelse (Haklı da, siz hiç köylünüzden küfür yeseniz; hem de onca maddi sıkıntıyıda göz arkası ederek) Sirmen'in diklenmesiyle "boynum kıldan inceye dönüşmüştür...

Bir keresinde TSYD'de lafladığımızda (2 ay önce) bıçağın kemiyğe dayandığı serzenişinde bulunarak; her an gideceği imasını gözlerime okumuştu..!

Ne hikmetse; Karaman'ın gönül takımı ligde refaha, kupa da finale koşmuştu..! Yani, kötü günler geride kalmıştı artık... Onu Bursa'da final gecesinde izlerken; gözlerinde kılı kırk yaran sezgiler gözlüyordum..!

Beşiktaş'ın kurnaz hocası (!) Daum'un açığını fena yakalamıştı... İnatçı Alman, ısrarlı üçlü savunmada diretince; Karaman oraya avcılarını göndermekte gecikmedi. İbrahim de atılınca beklemeye geçti Karaman... Daum hata yolunda emin adımlarla ilerleyip forvet bolluğunu tercih edince; Karaman, hemen onun restini görüp takımına hücum elemanı sokuyordu. Goller de onlar girince çoğaldı, belkide fark; hezimete bile giderdi..! Körfezli oyuncular maalesef bunu göremedi; hocalarının maç sonu sitemi de bu yüzden doğruydu...

Karaman'ın bir oyunu daha vardı..! Duydunuz mu bilmem... İsterseniz kısaca anlatayım... Şöyle diyordu Karaman: "Beşiktaş'a ligde 2 kez yenildiniz. Benim güreşçim 3. kez tuş olmaz. Yenin onları siz kupayı alın."