Türkiye'nin yaşadığı ekonomik, iç ve dış politik sürecin ağırlığını artık herkes ittifakla kabul ediyor. Ülkemizin bu kadar yoğun sorunlar yumağı içene düşmesi yıllardan beri etrafının örülmesinden kaynaklanıyor. Gelinen noktada çözüm için, sıradan yaklaşımlar ve pansuman tedbirler para etmez. Çözüm yeni bir bakış açısı ile mümkündür. Çözümsüzlüklerin toplamından çözüm ortaya çıkmaz. Çözüm arayışları, ayağı yere basan projelerin ve bu projeyi hayata geçirecek kadroların etrafında kenetlenince bir anlam ifade eder. Ulusal mutabakat görüşlerin ve liderlerin etrafında olur.Ülkemizin içine düştüğü ağdan kurtulması için, Kuva-yı Milliye ruhu ile milletin kendi geleceğine sahip çıkması gerekmektedir. Siyaset bu güne kadar üzerine düşeni yapamamıştır. Devletin bekasına ve milletimizin bütünlüğüne, vatandaşlarımızın onurlu bir hayat sürmesini temine hizmet etmesi gereken siyaset, bu güne kadar maalesef üzerine düşeni yapamamıştır. Siyaset belli kesimlerin tekelinde tutulmuş, al gülüm ver gülüm oyunu oynanmıştır. Ülkemizde ki siyasi yelpazeye baktığımızda görünen manzara da bunu teyit etmektedir. İç politikada, dış politikada, ekonomide; AB'ye, ABD'ye yaklaşımda, bir partinin diğerinden farkı nedir? Ufak nüanslar haricinde hepsinin, bir olduğu görülecektir. Tarihi süreç içerisinde var olan siyasi partiler şu veya bu şekilde hükümet olmuşlardır. İcraatlarına baktığımızda birinin diğerinden hiç de farklı olmadıkları görülmektedir. Bunlar, sorunların temel nüktesini zamanında ve doğru olarak görememiş ve çözüme yönelik projeler üretememişlerdir.Atatürk'ten sonra, Türk Milletinin değerlerine bu denli güvenen, milletine ve devletine hizmeti bu denli hayat felsefesi haline getiren bir lider bulma zaruretimiz vardır. En olumsuz koşulları bile ters yüz edebilen bir irade ve proje sahibi bir lider. Bu lider plan sahibi, proje sahibi, ruh sahibi, öngörü sahibi bir şahsiyet olmalıdır. Sözü geçen vasıfları sinesinde barındıran tek isim hiç kuşkusuz Prof. Dr. Haydar Baş beydir. 5 yıla yakın zamandır Kuva-yı Milliye'nin bayraktarlığını yapan Sayın Baş, BTP Genel Başkanı olarak da meclis dışı muhalefeti en iyi şekilde gerçekleştirmektedir. Bu güne kadar ifade ettikleri ekonomik tespitlerini kitap çapında, proje çapında, uluslar arası kongre çapında dünya kamuoyuna deklare eden Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modeli gerek ülkemizde gerek dünya kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. İsmi kamuoyundan ısrarla saklanan, yok sayılarak dikkatlerden kaçırılmak istenen Sayın Baş'a milletimizin gönlü döndükçe, mızrak çuvalı delmeye başlamıştır. Hatta çok satan gazetelerden birinin yıllanmış yazarı Sayın Baş'a atfen 'ya başbakan olursa' düşüncesiyle Sayın Baş'ın görüş ve fikirlerini birilerine benzetmeye çalışmakla, kaleminin titrediğini saklayamamıştır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın bütün hayatı şeffaftır. Soy ağacı, fikri yapısı, mücadelesi ayan beyan ortadadır. O katıksız olarak bu millete aittir. O yüzden atılmaya çalışılan iftiralar hep gübre mesabesinde olmuştur. Bir kez daha ifade etmekte fayda var, Sayın Baş Türk bayrağına, sancağına, vatanına saygılı; devletine milletine bağlı fundamantalist değil ama dindar bir şahsiyettir. Bu kimlik demokratik laik Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran Mustafa Kemal'in de ilkeleri ve düşünceleridir. Şunu hemen belirtelim ki, hiç korkmasınlar Prof. Dr. Haydar Baş Türkün izzetini, şerefini ve merhametini herkes gibi sayın yazara da doya doya yaşatacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- O’nun ışığı her geçen gün daha parlıyor / 13.04.2025
- Ekonomik buhrana karşı çözümümüz var / 09.04.2025
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025
- Bozduğun kantar seni de tartacak / 23.03.2025
- Adaletin zarfı ve mazrufu: İmamoğlu olayı üzerine bir toplumsal okuma / 22.03.2025
- ABD açıktan İran’ı hedef olarak gösterdi / 20.03.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- O’nun ışığı her geçen gün daha parlıyor / 13.04.2025
- Ekonomik buhrana karşı çözümümüz var / 09.04.2025
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025
- Bozduğun kantar seni de tartacak / 23.03.2025
- Adaletin zarfı ve mazrufu: İmamoğlu olayı üzerine bir toplumsal okuma / 22.03.2025
- ABD açıktan İran’ı hedef olarak gösterdi / 20.03.2025