Uğruna binlerce şehit verdiğimiz ve onyıllardır da "yavru vatan" diye bağrımıza bastığımız milli davamız Kıbrıs'ımızın cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın "ne mutlu Türküm diyene" sözünden ve Türk bayraklarından duyduğu rahatsızlık geçtiğimiz gün ekranlara yansıdı. KKTC'nin kuruluş yıldönümü münasebetiyle yapılan toplantıda konuşan Kıbrıs Türk askeri yetkilisinin "ne mutlu Türküm diyene" ile biten sözlerini alanda bulunan herkes alkışlarken, Mehmet Ali Talat "alkışlamıyorum" diyerek protesto etti!Talat'ın protesto ettiği, yani rahatsız olduğu cümle, "ne mutlu Türküm diyene!"Çünkü Talat kendisini Türk hissetmediği gibi, Kıbrıs topraklarında- yani uğruna binlerce şehit verdiğimiz ve uğruna akıttığımız kanlar nedeniyle vatan toprağı saydığımız topraklarda-Türklüğün en ufak temsilinden bile rahatsızlık duyuyor. AKP hükümetinin Türkiye'ye verdiği önemli hediyelerden birisi de; Kıbrıs'ı kendi elleriyle Rum'a teslim edecek ve Türklüğü adadan çıkarmak için büyük mesai harcayan Mehmet Ali Talat.Yavru vatanımızın kimlere emanet edildiğini ve Türklüğün nasıl aşağılandığını görüyorsunuz değil mi!
***Türklük ve Türkiye sadece Kıbrıs'ta aşağılanmıyor. Maalesef AKP iktidarı sayesinde dünyanın birçok bölgesinde Türkiye'nin itibarı ayaklar altında eziliyor. Son örnek; Türkiye Cumhuriyeti Devlet bakanı, AB Başmüzakerecisi Ali Babacan'ın Danimarka'da gördüğü terörist muamelesi!Babacan'ın şahsiyeti ve Başmüzakerecilik unvanı bizi pek de ilgilendirmiyor. Bu sıfatıyla hangi muameleye tabi tutulursa tutulsun çok da farketmiyor. Ancak Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir bakanı sıfatıyla maruz kaldığı her muamele ve eylem tüm Türk halkını yakından ilgilendirir. Çünkü taşıdığı sıfatla tabi tutulduğu her kötü muamele ve aşağılanma, Türkiye'nin ve Türk halkının onuruna, karakterine ve haysiyetine yapılmış sayılır. Olay şöyle gerçekleşiyor...İsveç'teki temaslarını tamamlayarak geçtiğimiz gün akşam uçakla Kopenhag'a geçen Ali Babacan ve beraberindeki heyet uçaktan indikten sonra iki minibüs halinde güvenli bölgeye girerken Danimarka polisi tarafından durduruluyor. Heyetteki tüm personel araçtan indirildikten sonra el dedektörüyle tek tek aranıyor. Sıra Babacan'a gelince, Babacan, "Türkiye Cumhuriyeti Devlet Bakanıyım" diye kendisini tanıtıp, resmi görüşme için geldiğini belirterek aranmayı reddediyor. Fakat, eline Türkiye'yi aşağılama fırsatı geçen Danimarka polisi arama ısrarını sürdürüyor. Türk Büyükelçisi Mehmet Akat'ın devreye girerek Danimarka Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşmesi de Danimarka polisini ikna edemiyor. Polis Babacan ve heyetini bir saate yakın bekletiyor ve güvenli bölgeden geçişine izin vermiyor. Daha sonra farklı bir kapı kullanılarak Babacan ve heyeti alandan çıkabiliyor. Danimarka polisinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanına terörist muamelesi yapması yenilir yutulur bir olay değildir. Her ne kadar Babacan ve AKP hükümeti olayı örtbas etmeye, "sıradan bir vaka" olarak göstermeye çalışsalar da ortada ciddi bir kriz ve aşağılanma var. Bu krizi ve aşağılamayı büyük bir zevkle icra eden ise; bölücü örgütün TV kanalına yardım ve yataklık eden, Türkiye'nin tüm taleplerine rağmen bu TV'yi kapatmayan ve bununla da yetinmeyip, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanının basın toplantısına bu bölücü kanalın muhabirini sokan Danimarka. Danimarka'daki bu krizin üstünü örtmeye çalışan iktidar, Türkiye'nin onurunun ve gururunun ayaklar altına alınmasına daha ne kadar sessiz kalacak? Ya da millet bu aşağılanmaya ve hakaretlere sebebiyet verenlere daha ne kadar sabredecek?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012