İsrail, soykırım yapan askerlerini kaçırıyor!
Hind Receb Vakfının Kurucusu ve Başkanı Dyab Ebu Cahca, İsrail'in Gazze'de soykırım yapan çifte vatandaşlığı bulunan askerlerini 'tutuklanma endişesiyle gittikleri ülkelerden kaçırmaya' başladığına işaret ederek, "İsrail'de bazı askerlerin sosyal medya paylaşımlarını silmeye başlaması için artık çok geç. Onlar elimizde. Kanıtlar mahkemeye gidecek ve sonunda adalet yerini bulacak" dedi.
16.01.2025 22:36:00
AA
AA
Gazze'de savaş suçu işleyen İsrailli 'çifte vatandaşlığı' olan askerleri takip ederek ulusal ve uluslararası davalarda yargılanmalarını hedefleyen Hind Receb Vakfının Kurucusu ve Başkanı Dyab Ebu Cahca, İsrail'in yargılanacakları endişesiyle askerlerini aralarında Sri Lanka ve Hollanda'nın da bulunduğu birçok ülkeden kaçırdığını söyledi. Ebu Cahca, İsrail askerlerinin Gazze'den paylaştıkları video ve fotoğrafların savaş suçu delili olarak nasıl kullanıldığını ve dünya çapında yargılanmaları için gerçekleştirdikleri girişimleri anlattı. Adını 6 yaşındayken İsrail askerlerince katledilen Filistinli kızdan alan Hind Receb Vakfının merkezinin Belçika'nın başkenti Brüksel'de bulunduğunu, geçen yıl Eylülde kurulduğunu ifade eden Cahca, hedeflerinin Gazze saldırılarında yer alan İsrail askerlerinin izini sürerek adalet aramak olduğunu söyledi.
Hedef çifte vatandaşlığı olan askerler
Özellikle çifte vatandaşlık sahibi İsrail askerlerine vatandaşı bulundukları ülkelerdeki yerel mahkemelerde dava açtıklarını belirten Cahca, "İsrailli yetkililerin bu konuda çok endişeli olduğunu fark ettik. Bu, stratejinin çok hızlı ve etkili olduğu kanıtlandı. Bu yüzden derinlemesine çalışmaya başladık ve uluslararası davalarda önemli bir boşluğu doldurduğunu fark ettik" dedi.
Sosyal medyanın kullanımının yaygınlaşmasıyla dijital deliller ve yasal işlemler de dahil her şeyin değiştiğine dikkati çeken Cahca, İsrailli yetkililerin askerler tarafından yayımlanan savaş suçu delilleri sebebiyle hayal kırıklığına uğradıklarını belirtti. Cahca, İsrailli yetkililerce uyarılan askerlerin yeni neslin parçası olduklarını ve sosyal medyada görünür olmak için bazı paylaşımlarda bulunduklarını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birisi size, 'Bakın, bu benim işlediğim suç ve bunu filme alıp tüm dünyanın görmesi için hesaplarıma koyuyorum' diyor. Artık kendilerini savunmaları çok zor çünkü 'Senden şüpheleniyoruz çünkü seni gören birini gördük ve o da ifade veriyor' gibi bir durum söz konusu değil. Eskiden bu bile savaş suçlarını kanıtlamak için yeterliydi. O filmi sen çektin ve kendi hesabına koydun. Bu, açıkça bir itiraf."
Özellikle çifte vatandaşlık sahibi veya seyahat eden askerlere dava açmayı sürdüreceklerini ve ülkelerin yargı yetkisini etkinleştireceklerini vurgulayan Cahca, "Elimizde bu veriler var. Bazı askerlerin silmeye başlaması, filme almayı bırakması için artık çok geç. Onlar silinmeyecek. Hepsi bizde, onları kaydettik ve gezegenin her yerinde, Brezilya'dan Japonya'ya, Güney Afrika'dan İzlanda'ya kadar yayılmış yüzlerce kopyası var yani artık çok geç, bitti. Kanıtlar mahkemeye gidecek ve sonunda adalet yerini bulacak" görüşünü paylaştı.
"İsrail, bizi fark etti ve durdurmaya çalışıyor" diyen Cahca, şunları söyledi: "Başlangıçta sadece propaganda yaptığımızı ve ifşa ettiğimizi düşünüyorlardı. Brezilya'daki davada yargıç, bir İsrail askeri hakkında soruşturma emri verince onu kaçırmak zorunda kalmaları bu durumu kanıtladı. Onu kaçırmak zorunda kaldılar çünkü yasal işlemlerin ve belki de tutuklamanın yaklaştığını fark ettiler. Aynı şey, Brezilya'daki olaydan çok önce de yaşanmıştı. Bunu Sri Lanka'da, Tayland'da ve Hollanda'da da üç asker için yaptılar. İsrail, yaptığımız şeyin ciddi bir yasal çalışma olduğunu çok iyi biliyor ve bizi durdurmak istiyor."
Vakfın amacının öncelikle soykırım ve savaş suçu işlemiş faillerin peşine düşmek olduğunu, bununla beraber kamuoyunda da farkındalık oluştuğunu belirten Cahca, vakalarla ilgili süreçlerin çoğunun sessiz şekilde yürütüldüğünü, yaptıklarının açıkladıklarından çok daha fazla olduğunu söyledi.