"İsrail öldürünce suç oluyor da Esed öldürünce suç olmuyor mu?"
Bu cümleden siz ne anlıyorsunuz bilmem, ama bana göre bu ifadeler ancak İsrail savunması yapan bir kişiden gelebilir.
Çünkü bu cümlede İsrail'e Filistin'de yaptığı katliamlardan dolayı tepki gösterenlere üstü kapalı bir tepki var...
Sizce bu ifadeler kime ait olabilir?
a- İsrail Başbakanı Netenyahu
b- ABD Başkanı Obama
c- Türkiye Başbakanı Erdoğan
Cevap c şıkkı, yani Erdoğan...
Sayın başbakanımız, artık hemen her konuşmasının bir parçası olan Suriye karşıtlığını Denizli'de İsrail örneği ile destekliyor ve bu ifadeleri kullanıyor.
Şimdi gelin Erdoğan'ın tepkisi kime olabilir bunu anlamaya çalışalım.
Suriye Devlet Başkanı Esad'a karşı olan ülkeler de belli, İsrail'e her şartta destek veren ülkeler de... Bunlar ABD, İsrail, Fransa, Almanya, İngiltere vs...
Neden?
Çünkü Esad'ın Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir gereği olarak iktidardan uzaklaştırılması gerekiyor.
Yani Afganistan'da, Irak'ta ve Libya'da olanların Suriye'de de olması gerekiyor.
Türkiye de AKP iktidarı sayesinde ne yazık ki bu ülkelerle aynı cephede.
Doğal olarak Erdoğan'ın tepkisi bu ülkelere olamaz!
O halde tepki kime?
"İsrail öldürünce suç oluyor da Esed öldürünce suç olmuyor mu?" açıklamasından anlaşıldığı üzere tepki gösterilen adresin 2 özelliği var.
1- Bunlar İsrail'in Gazze'de katliam yapmasına, müslüman öldürmesine tepki gösteriyor.
2- Bunlar ülkesindeki batı destekli isyan dalgasına karşı direnen Suriye lideri Esad'a destek veriyor.
Bu adresin kim olduğunu size bırakıyorum...
Öte yandan Erdoğan Denizli'de, "Saddam öldürünce suç oluyor da Esed öldürünce suç olmuyor mu? Kaddafi öldürünce suç oluyor da Esed öldürünce suç olmuyor mu?" şeklinde 2 soru daha sordu.
Şimdi ben de Erdoğan'a 2 soru sormak istiyorum!
1- Saddam öldürünce suç oluyor da, ABD Irak'ta 1.5 milyon müslümanı katledince, onbinlerce kadının namusunu kirletince suç olmuyor mu?
2- Kaddafi öldürünce suç oluyor da, sizin önce "orada ne işi var" deyip sonra büyük destek verdiğiniz NATO'nun binlerce Libyalıyı öldürmesi suç olmuyor mu?
Türkiye'de yılda 3 milyon domuz eti yeniyor
Tarih 2006.
Bu tarihe kadar Türkiye'de satışı yasak olan domuz eti AB talepleri doğrultusunda kasaplık et statüsüne alındı ve satışı serbest bırakıldı.
Müslüman Türk milleti bu vize ile birlikte adını bile söylemekten imtina ettiği domuz etine adeta mahkum edildi.
Domuz çiftlikleri alabildiğine arttı.
Marketler, kasaplar domuz ürünleriyle doldu. Tabii, bundan hiç birimizin haberi yok...
Bir araştırmaya göre Türkiye'de yılda 3 milyon ton domuz eti tüketiliyor.
Bu insanı dehşete düşüren bir rakam.
Tam 3 milyon ton...
Ülkemizde bu kadar gayr-ı müslim olmadığı ortada.
Acaba % 99'u müslüman olan Türkiye'de dinimizce haram olan bu eti (bilmeden) kim yiyor?
6 yıl önce verilen domuz eti vizesinin geldiği nokta bu...
Ve şimdi tarih 2012.
Tarım Bakanlığı ürünlerinde domuz eti tespit edilen bazı firmaları deşifre etti...
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu lafını söylemenin tam yeri.
Hem satışını serbest bırak hem de bunlar satış yapıyor diye deşifre et!
Allah rızası için biraz samimiyet diyoruz!
Eğer bakanlık bu konuda samimi ise Türkiye'deki domuz çiftliklerini derhal kapatmalı, etinin satışını da tıpkı eskiden olduğu gibi yeniden yasaklamalı.
Bu cümleden siz ne anlıyorsunuz bilmem, ama bana göre bu ifadeler ancak İsrail savunması yapan bir kişiden gelebilir.
Çünkü bu cümlede İsrail'e Filistin'de yaptığı katliamlardan dolayı tepki gösterenlere üstü kapalı bir tepki var...
Sizce bu ifadeler kime ait olabilir?
a- İsrail Başbakanı Netenyahu
b- ABD Başkanı Obama
c- Türkiye Başbakanı Erdoğan
Cevap c şıkkı, yani Erdoğan...
Sayın başbakanımız, artık hemen her konuşmasının bir parçası olan Suriye karşıtlığını Denizli'de İsrail örneği ile destekliyor ve bu ifadeleri kullanıyor.
Şimdi gelin Erdoğan'ın tepkisi kime olabilir bunu anlamaya çalışalım.
Suriye Devlet Başkanı Esad'a karşı olan ülkeler de belli, İsrail'e her şartta destek veren ülkeler de... Bunlar ABD, İsrail, Fransa, Almanya, İngiltere vs...
Neden?
Çünkü Esad'ın Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir gereği olarak iktidardan uzaklaştırılması gerekiyor.
Yani Afganistan'da, Irak'ta ve Libya'da olanların Suriye'de de olması gerekiyor.
Türkiye de AKP iktidarı sayesinde ne yazık ki bu ülkelerle aynı cephede.
Doğal olarak Erdoğan'ın tepkisi bu ülkelere olamaz!
O halde tepki kime?
"İsrail öldürünce suç oluyor da Esed öldürünce suç olmuyor mu?" açıklamasından anlaşıldığı üzere tepki gösterilen adresin 2 özelliği var.
1- Bunlar İsrail'in Gazze'de katliam yapmasına, müslüman öldürmesine tepki gösteriyor.
2- Bunlar ülkesindeki batı destekli isyan dalgasına karşı direnen Suriye lideri Esad'a destek veriyor.
Bu adresin kim olduğunu size bırakıyorum...
Öte yandan Erdoğan Denizli'de, "Saddam öldürünce suç oluyor da Esed öldürünce suç olmuyor mu? Kaddafi öldürünce suç oluyor da Esed öldürünce suç olmuyor mu?" şeklinde 2 soru daha sordu.
Şimdi ben de Erdoğan'a 2 soru sormak istiyorum!
1- Saddam öldürünce suç oluyor da, ABD Irak'ta 1.5 milyon müslümanı katledince, onbinlerce kadının namusunu kirletince suç olmuyor mu?
2- Kaddafi öldürünce suç oluyor da, sizin önce "orada ne işi var" deyip sonra büyük destek verdiğiniz NATO'nun binlerce Libyalıyı öldürmesi suç olmuyor mu?
Türkiye'de yılda 3 milyon domuz eti yeniyor
Tarih 2006.
Bu tarihe kadar Türkiye'de satışı yasak olan domuz eti AB talepleri doğrultusunda kasaplık et statüsüne alındı ve satışı serbest bırakıldı.
Müslüman Türk milleti bu vize ile birlikte adını bile söylemekten imtina ettiği domuz etine adeta mahkum edildi.
Domuz çiftlikleri alabildiğine arttı.
Marketler, kasaplar domuz ürünleriyle doldu. Tabii, bundan hiç birimizin haberi yok...
Bir araştırmaya göre Türkiye'de yılda 3 milyon ton domuz eti tüketiliyor.
Bu insanı dehşete düşüren bir rakam.
Tam 3 milyon ton...
Ülkemizde bu kadar gayr-ı müslim olmadığı ortada.
Acaba % 99'u müslüman olan Türkiye'de dinimizce haram olan bu eti (bilmeden) kim yiyor?
6 yıl önce verilen domuz eti vizesinin geldiği nokta bu...
Ve şimdi tarih 2012.
Tarım Bakanlığı ürünlerinde domuz eti tespit edilen bazı firmaları deşifre etti...
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu lafını söylemenin tam yeri.
Hem satışını serbest bırak hem de bunlar satış yapıyor diye deşifre et!
Allah rızası için biraz samimiyet diyoruz!
Eğer bakanlık bu konuda samimi ise Türkiye'deki domuz çiftliklerini derhal kapatmalı, etinin satışını da tıpkı eskiden olduğu gibi yeniden yasaklamalı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024