İslam'da Ehl-i Beyt olmazsa olmazdır

Prof. Dr. Haydar Baş'ın 26.11.2014 tarihli yazısıdır.

Laiklik ile dinsizliği birbirine karıştıranlar, bugün siyasette başlayan Ehl-i Beyt söylemlerinden hayli rahatsızlar.CHP milletvekillerinin, "Kemal Kılıçdaroğlu Ehl-i Beyt, yani Peygamber soyundan geliyor" diyerek bir gerçeği dile getirmeleri?Sayın Başbakan Davutoğlu'nun, Hacı Bektaş'taki Aşure Günü etkinliklerinde, "Peygamberimiz rehberdir, Hz. Ali rehberdir, Hz. Hasan ve Hüseyin rehberdir. Kim ki Ehl-i Beyt'e hürmetsizlik eder, o bizden değildir? Bizim yolumuz 12 İmam yoludur" demesi aslında Türk milletinin aslının liderlerin ağzından itirafıdır.

Hiç ummadığımız köşe yazarlarının makalelerinde, Sünni dünya Ehl-i Beyt'i sever gibi ifadelere rastlar olduk.Unutulan Ehl-i Beyt dünyası ile milletimizi yeniden barıştıran bizler, dört yıl önce "Ehl-i Beyt"i dillendirmeye başladığımız ilk andan bugüne Türk siyasilerinin geldiği bu noktaya çok seviniyoruz.Zira Ehl-i Beyt İslam'ın özüdür ve Hz. Peygamberin (sav) Ehl-i Beyt'im dediği Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin olmadan İslam anlaşılamaz.

Bugün dinlerarası diyalog faaliyetleriyle ve misyonerlik çalışmalarıyla Türk milletinin taşındığı batıl limandan dönüş, sadece ve sadece Ehl-i Beyt'le olabilir.İlk anda 'Haydar Hoca Ehl-i Beyt açılımı ile siyasette Alevilerin oylarına talip' diyenler, seçimler sonrasında bu cenahtan oy almamamıza rağmen devam ettiğimiz bu davada samimiyetimizi anladılar.

Ehl-i Beyt'e sahip çıkış, asla bir siyaset malzemesi yapılamaz.Kaldı ki, eğer Ehl-i Beyt birlik mayası olarak kullanılacaksa ve bugün dış mihrakların oyunlarıyla birbirine düşman edilen Sünni ve Şii dünyanın kaynaşmasına yarayacaksa bundan kıymetli bir siyaset anahtarı olamaz.Ehl-i Beyt söylemlerinden rahatsız olanların dinle, inançla alakası olduğunu da düşünmemekteyiz.Zira ABD Başkan Yardımcısı Biden, twitter hesabında, "Ekümenik (evrensel) patriği ziyaret ettim" diye fotoğraflı bir tweet attı.Ülkemizi ziyaret eden her batılı ya kiliseleri gezer, ya patriği ziyaret eder. Bunların inançlarına olan bağlılığını laiklik ihlali olarak gören tek bir gazeteciye rastladınız mı?

Laikliğin menşei Hıristiyan dünya nikâh akdini kilisede ifa eder. Kimse eleştirmez. Papa'nın konumu hiçbir Müslüman tarafından laiklik elden gidiyor diye değerlendirilmez.Hal böyleyken, 'dindar Atatürk' ya da 'Ehl-i Beyt soyundan gelen lider' gibi söylemler aynı çevreleri bir anda ayağa kaldırmaktaysa burada bir oyun olduğu ortadadır.Türk milleti, Türk siyaseti, Türk gazetecisi artık ayık olmaya mecburdur.Dinini reddeden, aşağılayan, taktığı batı gözlüğüyle Müslüman Türkiye'deki olayları okumaya çalışan aydın kesim her defasında batılın sözcülüğünü yapmalı mıdır sizce?