'İrticayla Mücadele Eylem Planı' başlıklı belgede ıslak imzası bulunduğu öne sürülen Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, sevk edildiği mahkeme tarafından 'terör örgütü'ne üye olmaktan tutuklandı ancak tutuklama kararında örgütün ismi zikredilmedi.
'İrticayla Mücadele Eylem Planı' başlıklı belgede ıslak imzası bulunduğu öne sürülen ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, Hasdal Askeri Cezaevine konuldu. Dursun Çiçek, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde hakkında verilen tutuklama kararının ardından sivil plakalı bir minibüsle Beşiktaş'taki İnzibat Merkez Komutanlığı'na götürüldü. Burada yaklaşık 45 dakika kalan Çiçek, daha sonra götürüldüğü Hasdal Askeri Cezaevine konuldu.
Tutuklama kararına itirazAlbay Dursun Çiçek'in avukatı Mustafa Çevik, tutuklama kararına itiraz ettiklerini bildirdi. Mahkemenin Dursun Çiçek hakkında verdiği tutuklama kararının ardından Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde açıklama yapan Çevik, çağrı üzerine müvekkiliyle birlikte Beşiktaş'taki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na geldiklerini söyledi. Dursun Çiçek'e sorgusunda "İrtica ile mücadele eylem planı'nın orijinalinin gösterildiği ve meçhul subayın gönderdiği ihbar mektubundaki iddialar soruldu. İhbar mektubuna göre Dursun Çiçek'in çalıştığı Genelkurmay Karargahı'nda olayın ortaya çıkmasının ardından panik yaşanıp yaşanmadığı, belge, evrak ve bilgisayarların imha edilip edilmediği de soruldu. Çiçek, savcılara "Bu belgeyi görmedim. İmza da bana ait değil" dedi.
Suçlama: Terör örgütüne üye olmakAvukat Çevik, müvekkilinin 'terör örgütüne üye olmak' suçundan tutuklandığını ifade etti. Savcılık ve mahkemedeki sorguda müvekkiline, belgedeki imzanın kendisine ait olup olmadığının sorulduğunu kaydeden Çevik, Dursun Çiçek'in de imzanın kendisine ait olmadığını ve belgenin TÜBİTAK ve ODTÜ ile yurt dışı referans laboratuvarlarında incelenmesini talep ettiğini aktardı. Avukat Çevik, belgeyle ilgili olarak da Çiçek'in, belgenin fotokopi olduğunu, siyah mürekkep kullanıldığı intibası veren bir belge olduğunu söylediğini kaydetti. Bugüne kadar 16 hukuk davası açtıklarını, 3 de suç duyurusunda bulunduklarını anlatan Çevik, bundan sonra da yasal haklarını kullanmaya devam edeceklerini ve itirazlarını bugün itibariyle yaptıklarını söyledi. Çevik, "Ergenekon'' soruşturmasını yürüten 4 savcıyı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na şikayet ettiklerini ve müfettişlerin inceleme yaptığını belirterek, "Müvekkilimin sorgusunun şikayet ettiği savcılarca yapılması da ayrı bir hukuki şikayet konusudur'' dedi.
'İrticayla Mücadele Eylem Planı' başlıklı belgede ıslak imzası bulunduğu öne sürülen ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, Hasdal Askeri Cezaevine konuldu. Dursun Çiçek, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde hakkında verilen tutuklama kararının ardından sivil plakalı bir minibüsle Beşiktaş'taki İnzibat Merkez Komutanlığı'na götürüldü. Burada yaklaşık 45 dakika kalan Çiçek, daha sonra götürüldüğü Hasdal Askeri Cezaevine konuldu.
Tutuklama kararına itirazAlbay Dursun Çiçek'in avukatı Mustafa Çevik, tutuklama kararına itiraz ettiklerini bildirdi. Mahkemenin Dursun Çiçek hakkında verdiği tutuklama kararının ardından Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde açıklama yapan Çevik, çağrı üzerine müvekkiliyle birlikte Beşiktaş'taki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na geldiklerini söyledi. Dursun Çiçek'e sorgusunda "İrtica ile mücadele eylem planı'nın orijinalinin gösterildiği ve meçhul subayın gönderdiği ihbar mektubundaki iddialar soruldu. İhbar mektubuna göre Dursun Çiçek'in çalıştığı Genelkurmay Karargahı'nda olayın ortaya çıkmasının ardından panik yaşanıp yaşanmadığı, belge, evrak ve bilgisayarların imha edilip edilmediği de soruldu. Çiçek, savcılara "Bu belgeyi görmedim. İmza da bana ait değil" dedi.
Suçlama: Terör örgütüne üye olmakAvukat Çevik, müvekkilinin 'terör örgütüne üye olmak' suçundan tutuklandığını ifade etti. Savcılık ve mahkemedeki sorguda müvekkiline, belgedeki imzanın kendisine ait olup olmadığının sorulduğunu kaydeden Çevik, Dursun Çiçek'in de imzanın kendisine ait olmadığını ve belgenin TÜBİTAK ve ODTÜ ile yurt dışı referans laboratuvarlarında incelenmesini talep ettiğini aktardı. Avukat Çevik, belgeyle ilgili olarak da Çiçek'in, belgenin fotokopi olduğunu, siyah mürekkep kullanıldığı intibası veren bir belge olduğunu söylediğini kaydetti. Bugüne kadar 16 hukuk davası açtıklarını, 3 de suç duyurusunda bulunduklarını anlatan Çevik, bundan sonra da yasal haklarını kullanmaya devam edeceklerini ve itirazlarını bugün itibariyle yaptıklarını söyledi. Çevik, "Ergenekon'' soruşturmasını yürüten 4 savcıyı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na şikayet ettiklerini ve müfettişlerin inceleme yaptığını belirterek, "Müvekkilimin sorgusunun şikayet ettiği savcılarca yapılması da ayrı bir hukuki şikayet konusudur'' dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.