Irak'ın işgali birinci yılını doldururken dünyanın dörtbir yanından protestolar yükseldi.
Avrupa'dan Ortadoğu ve Uzak Asya'ya kadar insanlar başta ABD lideri Bush olmak üzere İngiltere Başbakanı Blair ve İspanya'nın yenik Başbakanı Aznar'a lanet okudular.
Kitle imha silahlarını gerekçe göstererek ve El-Kaide yapılanmasını bahane ederek İslam dünyasını karşısına alan işgal troykası geçtiğimiz bir yıllık süreçte başta kendi kamuoylarından ve dünya ülke halklarından tepki aldılar.
Boy hedefi haline gelen ABD, İngiltere ve İspanya Irak ve Afganistan'da uyguladıkları şiddetin yansımalarından nasiplerini aldılar.
Amerikan askerleri Irak ve Afganistan'da hemen hergün muhalif saldırılarla öldürüldüler.
İngilizlere karşı üs bölgelerinde patlamalar düzenlendi.
İspanyollar ise 11 Mart'ta tam göbeklerinden vuruldular.
Bush-Aznar-Blair üçlemesi ülkelerinde siyasal kayıplar da verdiler.
İngiliz Başbakan Blair'in İşçi Partisi kan kaybetmeye devam ediyor.
Bush'un Demokratlar karşısında kazanma ihtimali oldukça zayıf.
Aznar ve Halkçı Parti'nin durumu ise malum. Seçimlerde kaybederek ülkedeki siyasi elleri kırılmış oldu.
Petrol başta olmak üzere doğal kaynakları kontrol edebilmek ve geleceğini garantiye alabilmek için Amerikan Başkanı Bush eliyle başlatılan Irak'ın işgali tüm olumsuzluklara rağmen dünya trendlerinde yeni hareketlenmelere de kapı aralamış oldu.
Dünya halkları dünyada yaşanan şiddete eskisinden daha fazla duyarlı olmaya başladılar.
Şiddetin ergeç kendilerine döneceğini ve beklenmedik anda kendilerini vuracağını öngörmeye başlayan insanlar boş yere sokaklara fırlamadılar.
Elliden fazla ülkede düzenlenen gösterilere bakıldığında bu ülkelerin de bir şekilde terörle yanyana oldukları görülür.
Endonezya,Filipinler,İtalya, İspanya, Hindistan vs.
Terörü günlük hayatlarında yaşayan ve enselerinde hisseden toplumların tepke duyması anlamlı.
Terör ne yazık ki yaşandıkça anlam kazanıyor.
Türkiye'de düne kadar olanlar ve son olarak İspanya'da karşı karşıya kalınan durum ortada.
Terör kadar teröristler üzerinde de durmak gerek.
İşgal protesto edilirken ona seyirci kalanlar da unutulmamalı.
Avrupa'dan Ortadoğu ve Uzak Asya'ya kadar insanlar başta ABD lideri Bush olmak üzere İngiltere Başbakanı Blair ve İspanya'nın yenik Başbakanı Aznar'a lanet okudular.
Kitle imha silahlarını gerekçe göstererek ve El-Kaide yapılanmasını bahane ederek İslam dünyasını karşısına alan işgal troykası geçtiğimiz bir yıllık süreçte başta kendi kamuoylarından ve dünya ülke halklarından tepki aldılar.
Boy hedefi haline gelen ABD, İngiltere ve İspanya Irak ve Afganistan'da uyguladıkları şiddetin yansımalarından nasiplerini aldılar.
Amerikan askerleri Irak ve Afganistan'da hemen hergün muhalif saldırılarla öldürüldüler.
İngilizlere karşı üs bölgelerinde patlamalar düzenlendi.
İspanyollar ise 11 Mart'ta tam göbeklerinden vuruldular.
Bush-Aznar-Blair üçlemesi ülkelerinde siyasal kayıplar da verdiler.
İngiliz Başbakan Blair'in İşçi Partisi kan kaybetmeye devam ediyor.
Bush'un Demokratlar karşısında kazanma ihtimali oldukça zayıf.
Aznar ve Halkçı Parti'nin durumu ise malum. Seçimlerde kaybederek ülkedeki siyasi elleri kırılmış oldu.
Petrol başta olmak üzere doğal kaynakları kontrol edebilmek ve geleceğini garantiye alabilmek için Amerikan Başkanı Bush eliyle başlatılan Irak'ın işgali tüm olumsuzluklara rağmen dünya trendlerinde yeni hareketlenmelere de kapı aralamış oldu.
Dünya halkları dünyada yaşanan şiddete eskisinden daha fazla duyarlı olmaya başladılar.
Şiddetin ergeç kendilerine döneceğini ve beklenmedik anda kendilerini vuracağını öngörmeye başlayan insanlar boş yere sokaklara fırlamadılar.
Elliden fazla ülkede düzenlenen gösterilere bakıldığında bu ülkelerin de bir şekilde terörle yanyana oldukları görülür.
Endonezya,Filipinler,İtalya, İspanya, Hindistan vs.
Terörü günlük hayatlarında yaşayan ve enselerinde hisseden toplumların tepke duyması anlamlı.
Terör ne yazık ki yaşandıkça anlam kazanıyor.
Türkiye'de düne kadar olanlar ve son olarak İspanya'da karşı karşıya kalınan durum ortada.
Terör kadar teröristler üzerinde de durmak gerek.
İşgal protesto edilirken ona seyirci kalanlar da unutulmamalı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005