Bizim gibi her gün yazılarıyla toplumun önünde olan insanlar, bazen üslupta, bazen hitapta, bazen anlatımda hataya düşebilirler. Şunu hemen ifade edeyim ki, bizim gibi (Yeni Mesaj Gazetesi) bir amacı, idealleri ve “İnsan gönüldür, gönül” anlayışında olan insanlar art niyetli, birilerini küçümseyici olamaz, ta ki milli ve manevi değerlerimize dokununcaya kadar.
Geçen günkü “İki Haklı Adam” başlıklı yazımızın bir iki yerinde üslup hatası yapmışız. Ama dediğim gibi tamamen manevi hassasiyetlerden ve muhalefetin, büyük tehlike yanı başımızdayken, iktidarın belirlediği gündeme alet olmasından kaynaklanıyor. İşte bu yazıda bu isyanın bir parçasıydı.
Yazıda isim olarak geçmese de, yaptığı açıklamadan dolayı kim olduğu anlaşılan İhsan Özkes Bey (CHP İstanbul Milletvekili, aynı zamanda eski müftü) beni aramış. O an ben gazetede yoktum. Bıraktığı numarayı ben aradım. Yarım saate yakın güzel bir konuşma gerçekleşti aramızda. Sayın Müftüme ilgisi ve yaptığımız konuşmadaki üslup ve ifade güzelliğinden ötürü, bizde şu dizelerle, kullandığımız bir iki tabire binaen özür dilemiş olalım;
Ben gelmedim dava için
Benim işim sevgi için
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmaya geldim
Görüşmeye dönersek; Sayın Özkes, kendisinin de emekli bir müftü olduğunu, tabii ki bu konuda Diyanetin görüş belirtmesinin çok doğal ve olması gereken bir şey olduğunu ifade etti. Ama bu görüş belirtmenin, Başbakanın kürtaj konusundaki açıklamalarının hemen akabinde olmasının, iktidarı haklı kılma mantığında algılanacağını ve bu açıklamanın iktidarı haklı çıkarma mahiyetinde olduğunu ifade etti.
Sayın Vekilim veya Sayın Müftüm! Sizde çok iyi biliyorsunuz ki, eğer Diyanet, bahsettiğiniz amaçla böyle bir açıklamayı iktidarı destekleme amacıyla yapmışsa, bunun manevi sorumluluğunu asla kaldıramaz. Yok, eğer bu açıklamayı görev mantığıyla yapmışsa ve iktidarın açıklamalarıyla tesadüfen örtüşmüşse size de bir gönül almak düşer.
Sayın Özkes’e; Neden CHP bu dinler arası diyalog konusunda bir duruş ortaya koyamıyor ve Sayın Diyanet İşleri Başkanı’nın yaptığı “Dinler arası diyalog olmaz” açıklamasına neden destek vermiyor? Sorusuna bayağı iddialı bir cevap verdi.
Diyanet İşleri Başkanı’nın “Dinler arası diyalog” çıkışının, AKP’nin bir oyunu olduğunu ve neden aynı Başkanlığın kilisede okunan ve içinden “Muhammed Resulullah” lafızları kaldırılan ezana (!) müdahale etmediklerini sordu.
Şimdi Sayın İlhan Özkes Bey’den istirhamım, Diyanet, iktidarın bir siyaset anlayışı olarak “Diyaloğa Hayır” diyorsa bunu belgelendirmesini bekliyoruz.
Dinler arası diyaloğa “hayır” diyen Diyanet İşlerinin de, bu konuyu devamlı gündemde tutmasını, öncelikle imam-hatipleri bilgilendirmesini ve bu konunun itikadi ehemmiyetini milletimize anlatmasını istiyor ve bekliyoruz.
Şunu da belirteyim; Sayın Özkes, ilahiyatçılar hakkındaki benzetmemin hoş olmadığını ifade etti.
Sayın Vekilime tek örnek verdim; Kayseri’de bir ilahiyat profesörü, “İslam’da örtü yoktur. İslam bu konuda Yahudilikten etkilenmiştir…”
Sayın vekilin nezaket ve üslubuna tekrar teşekkür ediyorum. Ama ben CHP’yi yine eleştireceğim.
Konuşmamızda Sayın Hocam Prof. Dr. Haydar Baş’ta geçti. Ülkemizin birlik ve beraberliği, orta doğudaki olası bir savaşın önüne geçmek için il il dolaşıp, kongreler (Ehl-i Beyt) yaptığını anlattım. Sonra Yunanistan’daki sol ittifakın Milli ekonomi Modelinden aşırdığı projelerle şu an % 30’larda oy potansiyeline çıktığından bahsettim…”
Evet, Prof. Dr. Haydar Baş seneler önce Türkiye’de artık iki siyasi anlayışın olduğunu vurgulamıştı. Ulusalcılar, mandacılar. Bu bağlamda CHP ve MHP artık karar vermelidirler; ulusalcı mıyız, mandacı mıyız?
Eğer ulusalcıyız diyorlarsa…
*Dinler arası diyaloğa ‘hayır’ demeleri lazım.
*Büyük Ortadoğu Projesine ‘hayır’ demeleri lazım.
*Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da ne işimiz vardı? Sorularını tek tek bütün milletimize sormaları lazım.
*Milletimiz iman ve amel konularındaki icraatlarının aleyhine tek kelime etmemeleri lazım…
*ABD’ye, AB’ye, IMF’ye ‘hayır’ demeleri lazım.
*Bankaların millileşmesi, stratejik kurumların devletleşmesi lazım…
Hulasa kapitalizme ve sosyalizme karşıyız demeleri lazım. Yoksa ya kapitalizmin oyuncağı, ya da sosyalizmin esiri olurlar. Birileri de bir iki ayet okuyarak iktidara gelirler…
Geçen günkü “İki Haklı Adam” başlıklı yazımızın bir iki yerinde üslup hatası yapmışız. Ama dediğim gibi tamamen manevi hassasiyetlerden ve muhalefetin, büyük tehlike yanı başımızdayken, iktidarın belirlediği gündeme alet olmasından kaynaklanıyor. İşte bu yazıda bu isyanın bir parçasıydı.
Yazıda isim olarak geçmese de, yaptığı açıklamadan dolayı kim olduğu anlaşılan İhsan Özkes Bey (CHP İstanbul Milletvekili, aynı zamanda eski müftü) beni aramış. O an ben gazetede yoktum. Bıraktığı numarayı ben aradım. Yarım saate yakın güzel bir konuşma gerçekleşti aramızda. Sayın Müftüme ilgisi ve yaptığımız konuşmadaki üslup ve ifade güzelliğinden ötürü, bizde şu dizelerle, kullandığımız bir iki tabire binaen özür dilemiş olalım;
Ben gelmedim dava için
Benim işim sevgi için
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmaya geldim
Görüşmeye dönersek; Sayın Özkes, kendisinin de emekli bir müftü olduğunu, tabii ki bu konuda Diyanetin görüş belirtmesinin çok doğal ve olması gereken bir şey olduğunu ifade etti. Ama bu görüş belirtmenin, Başbakanın kürtaj konusundaki açıklamalarının hemen akabinde olmasının, iktidarı haklı kılma mantığında algılanacağını ve bu açıklamanın iktidarı haklı çıkarma mahiyetinde olduğunu ifade etti.
Sayın Vekilim veya Sayın Müftüm! Sizde çok iyi biliyorsunuz ki, eğer Diyanet, bahsettiğiniz amaçla böyle bir açıklamayı iktidarı destekleme amacıyla yapmışsa, bunun manevi sorumluluğunu asla kaldıramaz. Yok, eğer bu açıklamayı görev mantığıyla yapmışsa ve iktidarın açıklamalarıyla tesadüfen örtüşmüşse size de bir gönül almak düşer.
Sayın Özkes’e; Neden CHP bu dinler arası diyalog konusunda bir duruş ortaya koyamıyor ve Sayın Diyanet İşleri Başkanı’nın yaptığı “Dinler arası diyalog olmaz” açıklamasına neden destek vermiyor? Sorusuna bayağı iddialı bir cevap verdi.
Diyanet İşleri Başkanı’nın “Dinler arası diyalog” çıkışının, AKP’nin bir oyunu olduğunu ve neden aynı Başkanlığın kilisede okunan ve içinden “Muhammed Resulullah” lafızları kaldırılan ezana (!) müdahale etmediklerini sordu.
Şimdi Sayın İlhan Özkes Bey’den istirhamım, Diyanet, iktidarın bir siyaset anlayışı olarak “Diyaloğa Hayır” diyorsa bunu belgelendirmesini bekliyoruz.
Dinler arası diyaloğa “hayır” diyen Diyanet İşlerinin de, bu konuyu devamlı gündemde tutmasını, öncelikle imam-hatipleri bilgilendirmesini ve bu konunun itikadi ehemmiyetini milletimize anlatmasını istiyor ve bekliyoruz.
Şunu da belirteyim; Sayın Özkes, ilahiyatçılar hakkındaki benzetmemin hoş olmadığını ifade etti.
Sayın Vekilime tek örnek verdim; Kayseri’de bir ilahiyat profesörü, “İslam’da örtü yoktur. İslam bu konuda Yahudilikten etkilenmiştir…”
Sayın vekilin nezaket ve üslubuna tekrar teşekkür ediyorum. Ama ben CHP’yi yine eleştireceğim.
Konuşmamızda Sayın Hocam Prof. Dr. Haydar Baş’ta geçti. Ülkemizin birlik ve beraberliği, orta doğudaki olası bir savaşın önüne geçmek için il il dolaşıp, kongreler (Ehl-i Beyt) yaptığını anlattım. Sonra Yunanistan’daki sol ittifakın Milli ekonomi Modelinden aşırdığı projelerle şu an % 30’larda oy potansiyeline çıktığından bahsettim…”
Evet, Prof. Dr. Haydar Baş seneler önce Türkiye’de artık iki siyasi anlayışın olduğunu vurgulamıştı. Ulusalcılar, mandacılar. Bu bağlamda CHP ve MHP artık karar vermelidirler; ulusalcı mıyız, mandacı mıyız?
Eğer ulusalcıyız diyorlarsa…
*Dinler arası diyaloğa ‘hayır’ demeleri lazım.
*Büyük Ortadoğu Projesine ‘hayır’ demeleri lazım.
*Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da ne işimiz vardı? Sorularını tek tek bütün milletimize sormaları lazım.
*Milletimiz iman ve amel konularındaki icraatlarının aleyhine tek kelime etmemeleri lazım…
*ABD’ye, AB’ye, IMF’ye ‘hayır’ demeleri lazım.
*Bankaların millileşmesi, stratejik kurumların devletleşmesi lazım…
Hulasa kapitalizme ve sosyalizme karşıyız demeleri lazım. Yoksa ya kapitalizmin oyuncağı, ya da sosyalizmin esiri olurlar. Birileri de bir iki ayet okuyarak iktidara gelirler…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025