İmar affı depreme davetiye
Geçen hafta yaşanan İzmir depremi, son olarak 2018'de çıkarın ifar affını da gündeme getirdi. İmar aflarının depreme davetiye çıkardığına işaret eden uzmanlar, imar aflarının kaçak yapılaşmanın en önemli teşvik unsurlarından birisi olduğunu dile getirdi.
06.11.2020 21:08:00
YENİ MESAJ / DETAY HABER
İmar affı, geçtiğimiz Cuma günü meydana gelen İzmir depreminde yıkılan ya da hasar gören binaların sağlam olmadığına yönelik uzmanlardan gelen açıklamalar ile tekrar gündeme geldi. Türkiye'de binaların nasıl ruhsat aldığı, depremlere dayanıklılığının ölçüldüğü ve denetimlerinin yapıldığı tartışmalarında imar affı öne çıkan mevzulardan biri. En son imar affı, Haziran 2018'deki cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerinden önce 'imar barışı' adı altında yürürlüğe girdi. Bu yasayla İzmir'de en az 672 bin bina imar barışından yararlandı. İmar barışı, imar mevzuatına veya ruhsata aykırı yapılara 'yapı kayıt belgesi' verilmesi anlamına geliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 2019 yılında yaptığı açıklamada, "İmar affı binanın sağlam olduğunu göstermiyor" şeklinde konuşmuştu.
Aflar kaçak yapılaşmaya teşvik
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Taner Yüzgeç, imar aflarının kaçak yapılaşmanın en önemli teşvik unsurlarından birisi olduğunu dile getirdi. Yüzgeç, bir binanın depreme karşı riskli olup olmadığını belirleme görevinin devlete ait olduğunu belirterek, yıllar içinde sürekli imar affı kararları alınmasıyla kaçak yapılaşmanın teşvik edildiğini savundu. İmar affının toplumun sağlıklı ve güvenli bir konutta yaşamasını belirsizliğe soktuğunu söyleyen Yüzgeç, "İmar affı verilen binaların mühendislik kontrolünden geçirilmesi gerekmekte. Aksi takdirde bu topluma karşı yapılan en büyük kötülük olur" diye konuştu.
Yıkılan binaları kooperatifler yaptı
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu'nun İzmir depremiyle ilgili 2 Kasım'da açıkladığı ilk gözlem raporunda da, "İmar afları yasaklanmalıdır. İmar barışı adı altında ruhsatlandırılan tüm ruhsatlar iptal edilmelidir" ifadesi yer aldı. Kurulun yaptığı saha gözlemlerinde, İzmir Bayraklı'da yıkıma uğrayan ve ağır hasar alan binaların genellikle 8 kat mertebesinde olduğu ve yıkılan 12 binanın ruhsat tarihinin 1999 öncesine ait olduğu tespit edildi. Bu yapılardan önemli bir kısmının kooperatif olarak inşa edildiğine, yapımlarının yıllarca sürdüğüne ve ruhsat bilgilerinde yapı ruhsatı ile yapı kullanma tarihleri arasındaki uzun süreye dikkat çekildi.
Bayraklı'daki binaların çoğu riskli
Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi de 10 yılda 12 binin üzerinde konutun depreme karşı risk analizi testinden geçirildiğine işaret ederek, yapıların yüzde 57'sinin çok riskli çıktığını, sadece yüzde 5'inin 'risksiz yapı' olarak değerlendirildiğini vurguladı. İzmir'i vuran depremde yıkılan binaların tamamı Bayraklı'da bulunuyor.
Yapıların çoğu imar açısından sorunlu
İlk defa 1984 yılında uygulanan imar affı, sonraki 36 yıl içinde çok kez tekrar kanunlaştırıldı. En son imar affı, Haziran 2018 genel seçimlerinden önce imar barışı adı altında yürürlüğe girdi. Devlet bu aftan 24.2 milyar lira gelir elde etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 2018 yılında yayımladığı imar barışı kitapçığına göre Türkiye'de imara aykırı yapılar yüzde 50'nin üzerinde. Bu da yaklaşık 13 milyon binaya tekabül ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na göre Aralık 2019'a kadar imar barışından 7 milyon 450 bin bina yararlandı. İmar barışından en çok faydalanan şehir 1 milyon 87 bin 963 bina ile İstanbul oldu. İkinci sırada 672 bin 211 bina ile İzmir geliyor.
Kolonlar 114 kişinin katili!
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) ekibinin İzmir depremi raporuna göre, hasarlı ve yıkılan binaların tümünde kolonlar zayıf! SAÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Yaman ve Öğretim Görevlisi Dr. Tuba Tatar, deprem bölgesindeki hasar tespiti çalışmaları kapsamında kamu ve özel kişilere ait binaların hasar tespit düzeylerinin belirlenmesine katkı sağlamak amacıyla İzmir'e gitti. Ekip, il genelinde yıkılan ve hasar gören yapılarla ilgili gözlem ve değerlendirmelerini rapor haline getirdi. Hazırlanan ön raporda, Bayraklı'da yıkılan ve hasar gören yapıların 7 kat ve üstü yüksekliğinde ve bitişik nizam olarak inşa edildiği, sıklaştırma yapılmadığı ve tüm binalarda kolonların zayıf olduğunun gözlendiği belirtiliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.