İmam’ın gösterdiği kerametler
Veliaht tayin edildikten sonra İmam Rıza birçok keramet gösterdi. Bu kerametler insanların hidayete ermesi, düzelmesi ve ıslah olmasına vesile oldu
14.02.2024 08:31:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
![İmam’ın gösterdiği kerametler](resimler/haberler/22/imamin-gosterdigi-kerametler-H1518205-11.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![İmam’ın gösterdiği kerametler](resimler/haberler/22/imamin-gosterdigi-kerametler-H1518205-12.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
Veliaht tayin edildikten sonra İmam Rıza birçok keramet gösterdi. Bu kerametler insanların hidayete ermesi, düzelmesi ve ıslah olmasına vesile oldu.
İmam Rıza'nın veliahtlık döneminde bir süre yağmur yağmadı. Memun'un çevresindeki bazı adamlar, "Bakın, Ali b. Mûsa veliaht olduktan sonra Allah üzerimize yağmur yağdırmaz oldu" demeye başladılar.
Memun da bu sözleri duydu ve İmam'dan yağmur yağdırması için Allah'a dua etmesini istedi.
İmam Rıza çöle doğru çıktı. İnsanlar, ona bakıyorlardı. Bir minbere çıktı. Allah'a hamd ü senâlar ettikten sonra şöyle dedi:
"Allah'ım, ey Rabbimiz! Biz Ehl-i Beyt'in hakkını yücelten Sensin. İnsanlar da Senin emrettiğin gibi bizi vesile kıldılar. Senin lutfunu ve rahmetini bekliyorlar. İhsanını ve nimetini umuyorlar. Onlara yağmur yağdır. Yararlı, kapsamlı bir yağmur olsun. Dağınık ve az olmasın, zarar vermesin. Yağmur, onlar bu manzarayı gördükten sonra evlerine dönüşlerinden sonra yağmaya başlasın."
Bu haberi rivayet eden İmam Muhammed Cevad der ki: "Muhammed'i hak peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, bir anda rüzgâr gökteki bulutları sürüklemeye başladı. Şimşekler çaktı, yıldırımlar düşmeye başladı.
Bir anda toplanan halkta bir dalgalanma başladı. Herkes yağmurdan kaçıp bir yerlere sığınmak istiyor gibiydi.
İmam, bu bulutun falanca memlekete yağmur yağdıracağını söyledi. Böylece tam on bir bulut geldi geçti.
On birinci bulut gelince İmam şöyle buyurdu: 'Ey insanlar! İşte bu yüce Allah'ın size gönderdiği buluttur. Size bahşettiği lutuftan dolayı Allah'a şükredin. Evlerinize gidin, işlerinizin başına dönün. Çünkü bu yağmur siz burada bulunduğunuz sürece sizin üzerinize yağmayacaktır. Evlerinize girdiğiniz anda Allah'ın yüceliğine ve celaline yaraşır bir hayır size ulaşacaktır.'
İnsanlar dönüp evlerine gittiler. O sırada şiddetli bir yağmur yağdı. İnsanlar, 'Allah'ın kerametleri Resûlullah'ın evladına mübarek olsun!' diye haykırdılar.
İnsanlar bir kez daha toplanınca İmam Rıza karşılarına çıktı ve bu kerameti vaaz ve irşad vesilesi olarak kullandı.
Çünkü insanlar Allah katında kerameti, saygınlığı olan kimselerden etkilenir ve onun dediklerini tutarlardı.
İmam onlara şu konuşmayı yaptı: Ey insanlar! Yüce Allah'ın size bahşettiği nimetleri hususunda Allah'tan korkup sakının. Günahları işleyerek nimetlerin sizden uzaklaşmasına neden olmayın.
Aksine Allah'ın size bahşettiği nimetlerden dolayı şükrederek bu nimet ve lutufların devamlı olmasını sağlayın.
Bilin ki, imandan ve Âl-i Muhammed'den evliyaullahın (Allah velilerinin) hukukuna riayet etmekten sonra Allah'a yapacağınız en güzel şükür, dünyalık ihtiyaçları hususunda mü'min kardeşlerinize yapacağınız yardımlardır ve bu sayede onların, Allah'ın cennetlerine varmalarına sebep olursunuz ve bu sayede onların Allah'ın cennetlerine varmalarına sebep olursunuz. Bunu yapan kimse Allah'ın seçkin kullarındandır."
İmam, bunların ardından halka Peygamberin insan terbiyesine dâir bazı hadislerini aktardı.
Saray mensupları İmam Rıza'ya hizmet ederlerdi. Her girip çıktığında perdeyi kaldırırlardı. Bir gün İmam'ın önündeki perdeyi kaldırmamak üzere anlaştılar. İmam, her zaman âdeti olduğu üzere gelince, hizmetçiler kalkıp her zamanki gibi perdeyi kaldırdılar. İmam içeri girince birbirlerini kınamaya başladılar. Bir kez daha karar aldılar.
İkinci gün perdeyi kaldırmadılar. Bu sırada şiddetli bir rüzgâr esti ve İmam tam içeri girerken perdeyi açtı. Dışarı çıkarken de öyle oldu. Hizmetçiler birbirlerine şöyle dediler:
"Bu adamın Allah katında yüksek bir menzili vardır. Ve Allah, ona büyük inayet gösteriyor. Gördünüz mü rüzgâr nasıl esti ve giriş çıkışında perdeyi nasıl kaldırdı? Her zaman olduğu gibi ona hizmet etmeye devam edin."
İmam'ın bu kerametleri insanlar arasında duyuluyor ve ona karşı olan eğilimin artmasına vesile oluyordu. Bunun bir örneği de şudur:
İmam Rıza Di'bil Huzaî'ye bir cübbe hediye etmişti. Bazı kimseler İmam'ın kendisine hediye ettiği cübbeyi bereket getirsin diye almak için Di'bil Huzaî'nin yolunu kesmişlerdi.
Bir rivayette ise, bu soyguncuların Di'bil'in birlikte olduğu kafiledekilerin tüm mallarını geri verdikleri belirtiliyor." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden
İmam Rıza'nın veliahtlık döneminde bir süre yağmur yağmadı. Memun'un çevresindeki bazı adamlar, "Bakın, Ali b. Mûsa veliaht olduktan sonra Allah üzerimize yağmur yağdırmaz oldu" demeye başladılar.
Memun da bu sözleri duydu ve İmam'dan yağmur yağdırması için Allah'a dua etmesini istedi.
İmam Rıza çöle doğru çıktı. İnsanlar, ona bakıyorlardı. Bir minbere çıktı. Allah'a hamd ü senâlar ettikten sonra şöyle dedi:
"Allah'ım, ey Rabbimiz! Biz Ehl-i Beyt'in hakkını yücelten Sensin. İnsanlar da Senin emrettiğin gibi bizi vesile kıldılar. Senin lutfunu ve rahmetini bekliyorlar. İhsanını ve nimetini umuyorlar. Onlara yağmur yağdır. Yararlı, kapsamlı bir yağmur olsun. Dağınık ve az olmasın, zarar vermesin. Yağmur, onlar bu manzarayı gördükten sonra evlerine dönüşlerinden sonra yağmaya başlasın."
Bu haberi rivayet eden İmam Muhammed Cevad der ki: "Muhammed'i hak peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, bir anda rüzgâr gökteki bulutları sürüklemeye başladı. Şimşekler çaktı, yıldırımlar düşmeye başladı.
Bir anda toplanan halkta bir dalgalanma başladı. Herkes yağmurdan kaçıp bir yerlere sığınmak istiyor gibiydi.
İmam, bu bulutun falanca memlekete yağmur yağdıracağını söyledi. Böylece tam on bir bulut geldi geçti.
On birinci bulut gelince İmam şöyle buyurdu: 'Ey insanlar! İşte bu yüce Allah'ın size gönderdiği buluttur. Size bahşettiği lutuftan dolayı Allah'a şükredin. Evlerinize gidin, işlerinizin başına dönün. Çünkü bu yağmur siz burada bulunduğunuz sürece sizin üzerinize yağmayacaktır. Evlerinize girdiğiniz anda Allah'ın yüceliğine ve celaline yaraşır bir hayır size ulaşacaktır.'
İnsanlar dönüp evlerine gittiler. O sırada şiddetli bir yağmur yağdı. İnsanlar, 'Allah'ın kerametleri Resûlullah'ın evladına mübarek olsun!' diye haykırdılar.
İnsanlar bir kez daha toplanınca İmam Rıza karşılarına çıktı ve bu kerameti vaaz ve irşad vesilesi olarak kullandı.
Çünkü insanlar Allah katında kerameti, saygınlığı olan kimselerden etkilenir ve onun dediklerini tutarlardı.
İmam onlara şu konuşmayı yaptı: Ey insanlar! Yüce Allah'ın size bahşettiği nimetleri hususunda Allah'tan korkup sakının. Günahları işleyerek nimetlerin sizden uzaklaşmasına neden olmayın.
Aksine Allah'ın size bahşettiği nimetlerden dolayı şükrederek bu nimet ve lutufların devamlı olmasını sağlayın.
Bilin ki, imandan ve Âl-i Muhammed'den evliyaullahın (Allah velilerinin) hukukuna riayet etmekten sonra Allah'a yapacağınız en güzel şükür, dünyalık ihtiyaçları hususunda mü'min kardeşlerinize yapacağınız yardımlardır ve bu sayede onların, Allah'ın cennetlerine varmalarına sebep olursunuz ve bu sayede onların Allah'ın cennetlerine varmalarına sebep olursunuz. Bunu yapan kimse Allah'ın seçkin kullarındandır."
İmam, bunların ardından halka Peygamberin insan terbiyesine dâir bazı hadislerini aktardı.
Saray mensupları İmam Rıza'ya hizmet ederlerdi. Her girip çıktığında perdeyi kaldırırlardı. Bir gün İmam'ın önündeki perdeyi kaldırmamak üzere anlaştılar. İmam, her zaman âdeti olduğu üzere gelince, hizmetçiler kalkıp her zamanki gibi perdeyi kaldırdılar. İmam içeri girince birbirlerini kınamaya başladılar. Bir kez daha karar aldılar.
İkinci gün perdeyi kaldırmadılar. Bu sırada şiddetli bir rüzgâr esti ve İmam tam içeri girerken perdeyi açtı. Dışarı çıkarken de öyle oldu. Hizmetçiler birbirlerine şöyle dediler:
"Bu adamın Allah katında yüksek bir menzili vardır. Ve Allah, ona büyük inayet gösteriyor. Gördünüz mü rüzgâr nasıl esti ve giriş çıkışında perdeyi nasıl kaldırdı? Her zaman olduğu gibi ona hizmet etmeye devam edin."
İmam'ın bu kerametleri insanlar arasında duyuluyor ve ona karşı olan eğilimin artmasına vesile oluyordu. Bunun bir örneği de şudur:
İmam Rıza Di'bil Huzaî'ye bir cübbe hediye etmişti. Bazı kimseler İmam'ın kendisine hediye ettiği cübbeyi bereket getirsin diye almak için Di'bil Huzaî'nin yolunu kesmişlerdi.
Bir rivayette ise, bu soyguncuların Di'bil'in birlikte olduğu kafiledekilerin tüm mallarını geri verdikleri belirtiliyor." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.