İmamet, müminleri Allah'a taşıyan manevi bir makam olmasının yanında, sosyal hayatta karşılaşılan meseleleri de halleden iki taraflı bir misyona sahiptir.
İmamlar, Allah'ın dinini korumada ve ümmetin bunu anlayıp yaşamasında misyon sahibidirler.
İmam Zeynelabidin (a.s)'ın duasına göre imamın vazifeleri şöyledir:
"Allah'ın dinini ayakta tutmak ve buna karşı bidatleri ortadan kaldırmak, din düşmanları ile savaşmak.
Allah'ın sınırlarını, yasalarını ve Resûlü'nün sünnetini ayakta tutmak.
Allah'ın dostlarına yumuşak huylu ve düşmanlarına musallat olmak, yani velayet misyonu."
İmamların vazifelerinden biri de hak olan imamet vazifesini halka anlatmak ve kabul etmelerini sağlamaktır.
İmamet, Cenab-ı Hakk'ın bir ikramıdır ve ümmetin vazifesi ona itaattir. İmamlara tâbi olunacak kişiler, tevhid ve iman ehlinden olmalıdır. Bu kişilere itaat farzdır, yani Allah'ın emridir.
Yalnız imamet, naspedilmiş imamlardan zorla alınmıştır ve hakkı olmayanların bu makamı kullanmaları, hükmün değiştirilmesi, Kitabın terk edilmesi ve vaciplerin farzmış gibi uygulanmasına sebep olmuştur. İmamet ile halifelik makamının toplumda farklı kişilerde toplanması bir taraftan hakkın yaşanmasını engellerken, bir taraftan da bâtılın hak olarak gösterilmesine sebep olmuştur.
Ehl-i Beyt'in halifelik makamını işgal edenler Ehl-i Beyt'i unutturmak onlara zulüm ve kötü davranışlarda bulunarak ümmeti Ehl-i Beyt imamlarından uzaklaştırma yoluna gitmişlerdir.
Haccac b. Yusuf, Abdülmelik'in saltanatı zamanında ona şöyle bir mektup yazdı: "Eğer saltanatının devam etmesini istiyorsan, Ali b. Hüseyin'i (İmam Zeynelabidini) öldür!"
Muaviye'nin döneminde başlayan İmam Ali (a.s)'a sebbetme uygulaması, İmam Hüseyin (a.s)'ın şehit edilişi, Ehl-i Beyt'in katledilmesi, diğer imamlara yapılan zulümler ile insanları Ehl-i Beyt yolundan ayırıp bâtıla saptırmaya çalışmışlardır.
Ehl-i Beyt tabanının Muaviye döneminden beri gelen ağır baskılar karşısında dağılmış olması, onun yandaşlarının sayısını çok azaltmıştı.
Halbuki Ehl-i Beyti unutmak demek, Hz. Peygamberi (s.a.v) unutmak demek, o da Kuran'ı unutmak demek, o da Allah'ı unutmak demektir.
Toplumumuza baktığımızda Gadir-i Hum olayı, Ehl-i Beyt ve imamları yine gizlenmiş, okullarda din derslerinde bahsedilmemiş ya da üstün körü geçilmiş bir vaziyetteydi. Ta ki Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız Ehl-i Beyt Külliyatı ile bu millete Ehl-i Beyt'in kim olduğunu öğrettiği ve halifelik makamının kimlere ait olduğunu gösterdiği zamana kadar...
Milletimiz adına Prof. Dr Haydar Baş Hocamıza teşekkürlerimi bir borç bilerek kendisine her zaman duacı olacağımızı bildirmek istiyorum. Gizlenen Ehl-i Beyt'i bizlere öğreterek onları tanıma ve örnek alma fırsatı yakaladığımız için kendisine minnettarız...
- Almanya'daki seçimler / 26.02.2025
- Olaylar silsilesi / 23.01.2025
- Ne yazmalıyım? / 26.09.2024
- Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / 20.07.2024
- Avrupa'da BTP / 28.02.2024
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -6- / 21.03.2022