logo
17 MART 2025

İmam Sadık’ın ganimet ve humus hakkındaki mektubu -2-

Allah-u Teâla bu ganimetleri Peygamber salla'llâhu aleyhi ve alih'le birlikte Medine'ye gelen sadık Kureyşli muhacirlere tahsis etti

16.03.2025 17:35:00
Haber Merkezi
İmam Sadık’ın ganimet ve humus hakkındaki mektubu -2-
İmam Sadık’ın ganimet ve humus hakkındaki mektubu -2-
"Allah-u Teâla bu ganimetleri Peygamber salla'llâhu aleyhi ve alih'le birlikte Medine'ye gelen sadık Kureyşli muhacirlere tahsis etti. Resulullah salla'llâhu aleyhi ve alih'le birlikte yurtlarından hicret eden (Kureyşli olmayan) diğer Arap muhacirlerini ise:

"Mal ve yurtlarından sürülüp çıkarılanlar" diye buyurarak istisna etti. Çünkü Kureyş, hicret eden kimselerin mal ve yerlerine el koyuyordu. Ama diğer Arap kabileleri, hicret eden kimseler için aynı şeyi yapmıyorlardı.

Sonra Allah-u Teâla, kendilerine humus verilen muhacirleri övmüş ve gerçek imanlarından dolayı da: "Onlar doğru söyleyenlerdir" yani yalan söyleyenler değillerdir, diyerek de onları nifaktan beri kılmıştır.

Daha sonra Ensarı da överek onların Muhacirlere karşı sergi-lediği tavır ve muhabbetlerini, onları kendilerinden öne geçir-melerini ve Muhacirlere verilen şeylerden dolayı gönüllerinde bir ihtiyaç (bir rahatsızlık) duymadıklarını hatırlatarak şöyle buyurmuştur:

"Kendilerinden önce o yurdu (Medine'yi) hazırlayıp imanı (gönüllerine) yerleştirenler ise, yurtlarına hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı da içlerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin cimri ve bencil tutkularından korunursa, işte onlar felah (kurtuluş) bulanlardır."

Sonradan Peygamber salla'llâhu aleyhi ve alih'e iman eden bazı kişiler de vardı ki, Müslümanlar daha önce onları korkutup mallarını ellerinden almışlardı.

İşte bu yüzden kalpleri Müslümanlara karşı kinle doluydu, Müslümanlıkları güzel olduğunda (imanları güçlendiğinde), müşrik iken işledikleri günahlardan dolayı Allah'tan kendileri için mağfiret dilediler.

Kendilerinden önce iman eden kimselere karşı kalplerinde olan kinin giderilmesini ve kalplerindeki düğümlerin çözülmesini dileyerek onların kardeşleri oldular. Allah-u Teâla, bu grubu da özel olarak övüp şöyle buyurmuştur:

"Bir de onlardan (muhacir ve ensardan) sonra gelenler derler ki: "Rabbimiz, bizi ve iman ile daha önce bizi geçmiş olan kardeşlerimizi bağışla ve kalplerimizde, iman etmiş olanlara karşı bir kin bırakma. Rabbimiz, gerçekten Sen çok şefkatlisin ve çok esirgeyicisin."

Daha sonra Resulullah salla'llâhu aleyhi ve alih (bu ganimetten) Kureyş muhacirlerinin hepsine, ihtiyaçlarını giderecek miktarda bağışta bulundu. Çünkü bu mallar humus hükmüne girmediğinden eşit olarak taksim edilmesi gerekiyordu.

Ensardan olan Sehl ibni Huneyf ve Simak İbn Haraşe (Ebu Dücane) hariç, Kureyş muhacirlerinden başka kimseye bir şey vermedi; bunlar da çok yoksul olduklarından dolayı Resulullah salla'llâhu aleyhi ve alih kendi payından onlara bağışta bulundu.

Resulullah salla'llâhu aleyhi ve alih, at ve deve sürülmeden ele geçirilen Benî Kurayza ve Benî Nazir'in mallarından yedi bahçeyi de kendisine ayırdı. Çünkü Fedek topraklarına ne at sürülmüştü, ne de deve (savaşmaksızın ele geçirmişlerdi).

Hayber'e gelince; Hayber Medine'ye üç günlük mesafede olan bir yerin ismidir. Orası Yahudîlerindi; at ve deve sürülüp savaş olduğundan dolayı Resulullah salla'llâhu aleyhi ve alih oradaki malları, aynen Bedir ganimetleri gibi (humus hükmüyle) taksim etti. Allah-u Teâla şöyle buyuruyor:

"Allah'ın, o (fethedilen) köylerin mallarından Peygamber'ine verdiği fey' Allah'a, Peygamber'e ve yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Öyle ki (bu mal ve servetler) sizden zengin olanlar arasında dönüp dolaşan bir devlet (sermaye) olmasın.

Peygamber size ne verirse, artık onu alın ve sizi neden sakındırırsa, artık ondan da sakının." Allah-u Teâla'nın at ve deve sürülerek (savaş yapılarak) Peygamber'ine bıraktığı malların harcanma yol ve şekilleri, işte bundan ibaret idi.

Ali İbn Ebi Talib aleyhi's-selâm, bu konuda şöyle buyurmuştur:

"Biz daima, evveli talim ve sonu Peygamber'e muhalefet etmekten sakındırmak olan bu ayet gereğince, Şuş ve Cundişapur şehirlerinin humusu Ömer'in eline ulaşana dek (humusdan) kendi payımızı alıyorduk. O humus Ömer'e geldiğinde ben, Abbas ve diğer Müslümanlar onun yanındaydık.

Ömer bize şöyle dedi: "Humustan daima mal geldi, siz de onu aldınız, artık bugün ihtiyacınız yoktur (ama) Müslümanlar fakirlik ve yoksulluk içeri-sindedirler. Öyleyse, Müslümanlara ulaşan ilk ganimetle hakkınızı eda edinceye kadar kendi payınızı bize borç verin."

Ben meseleyi kurcalamadım. Çünkü bu konuda ısrar etseydim, bundan daha büyük olan bir cevabı, yani Peygamber'imizin salla'llâhu aleyhi ve alih mirası hakkında ısrar ettiğimizde bize verdiği cevabın aynısını humus hakkında da bize vermesi mümkündü (orada mirası inkâr ettiği gibi burada da humus hükmünü temelden inkâr edecekti). Ama Abbas, ona şöyle dedi:

"Ey Ömer, hakkımızı ihlâl etme. Çünkü Allah bunu bizim için miras hükmünden daha açık bir şekilde ispat etmiştir." Ömer de cevaben şöyle dedi:

"Siz Müslümanlara yardım etmeye herkesten daha layıksınız." Ömer (Abbas'ı susturmak için) beni vasıta kıldı ve böylece humusa el koydu. Allah'a andolsun ki, Ömer ölene kadar, ona hakkımızı ödeyebilecek bir mal gelmedi ve artık biz ondan sonra humus yüzü görmedik."

Daha sonra Ali aleyhi's-selâm şöyle buyurdu: "Allah-u Teâla sadakayı (zekâtı) Peygamber'e haram kıldı, karşılığında ise humusdan ona bir pay ayırdı. Zekâtı yalnız Ehlibeyt'ine haram kıldı, kavimlerine değil.

Allah-u Teâla Ehlibeyt'ten, küçük, büyük, erkek, kadın, yoksul, hazır olan ve olmayan herkes için (humusdan) bir pay ayırdı. Onlar Peygamber'in ebedi akrabaları olduğundan dolayı bu humusu onlara tahsis etti.

Allah'a hamdolsun ki, Peygamber'i bizden ve bizi de ondan kıldı. Resulullah salla'llâhu aleyhi ve alih humusu, bizden, bizim antlaştığımız kimselerden ve dostlarımızdan başka bir kimseye vermemiştir.

Çünkü onlar (dostlarımız) da bizdendir. Resulullah da kendi hakkından, kendisiyle aralarında özel ilişkiler bulunan bazı insanlara, aralarındaki bağı güçlendirmek için bağışta bulunuyordu.

Allah-u Teâla'nın izah ettiği bu dört çeşit "enfal"ı harcama yollarını ve bunların harcanması ile ilgili emirlerini yeterli bir beyan ve açık bir delille, ayrıntılarıyla sana bildirdim. Bu söylediğim şeyler vahy-i münzelde (Kur'ân'da) bildirilmiş ve mürsel Peygamber salla'llâhu aleyhi ve alih de onunla amel etmiştir.

Öyleyse; kim Allah'ın kelamını duyup kavradıktan sonra onu tahrif eder veya değiştirirse günahı ancak kendi üzerine olur. Allah da, o hususta onu delil ve hüccetlerle yenen düşmanı olur.

Allah'ın selâmı, rahmet ve bereketi üzerine olsun." (Hasan B. Ali el-Harranî Tuheful Ukul eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
'Diplomamı İptal etmek için kumpaslar kuruyorlar'
İmamoğlu Erzincan'da konuştu
Kadıköy’de şok
Fenerbahçe zirve yarışında Samsunspor'a takıldı
'Örgütün kurucu önderidir'
Bahçeli tepki çeken sözünün arkasında
Telefonda görüştüler
Erdoğan Trump'tan ne istedi?
İktidarın aslında ne yapmak istediğini anlattı
İzmir'de çarpıcı açıklamalar
Google bir 'önyargı' makinesi mi?
Bize duymak istediklerimizi mi söylüyor?
Çin yapay zekada bir numara olacak
1.4 trilyon dolar yaptırım planlanıyor
Orban Brüksel'e sert çıktı
'Küresel gölge orduyu ortadan kaldıracağız'
İklim krizi derinleşiyor!
Yaşanamayacak bölgeler üç kat artacak
Gece kulübünde yangın felaketi
51 kişi öldü, 100'den fazla yaralı var
Filistin yanlısı öğrencilere ABD 'savaş açtı'
Columbia Üniversitesi 22 öğrenciyi kovdu
İsrail halkına ayaklanma çağrısı
'Netanyahu, seni halkına karşı işlediğin suçlardan yargılayacağız'
Ülke tarihinin en büyük gösterisi
Sırbistan'da yüzbinler Belgrad'da
Atatürk’ün, tefsir hazırlanması için bizzat hazırladığı maddeler
Mustafa Kemal’in mersiye yazdığını biliyor musunuz?
'Diplomamı İptal etmek için kumpaslar kuruyorlar'
İmamoğlu Erzincan'da konuştu
Kadıköy’de şok
Fenerbahçe zirve yarışında Samsunspor'a takıldı
'Örgütün kurucu önderidir'
Bahçeli tepki çeken sözünün arkasında
Telefonda görüştüler
Erdoğan Trump'tan ne istedi?
İktidarın aslında ne yapmak istediğini anlattı
İzmir'de çarpıcı açıklamalar
Google bir 'önyargı' makinesi mi?
Bize duymak istediklerimizi mi söylüyor?
Çin yapay zekada bir numara olacak
1.4 trilyon dolar yaptırım planlanıyor
Orban Brüksel'e sert çıktı
'Küresel gölge orduyu ortadan kaldıracağız'
İklim krizi derinleşiyor!
Yaşanamayacak bölgeler üç kat artacak
Gece kulübünde yangın felaketi
51 kişi öldü, 100'den fazla yaralı var
Filistin yanlısı öğrencilere ABD 'savaş açtı'
Columbia Üniversitesi 22 öğrenciyi kovdu
İsrail halkına ayaklanma çağrısı
'Netanyahu, seni halkına karşı işlediğin suçlardan yargılayacağız'
Ülke tarihinin en büyük gösterisi
Sırbistan'da yüzbinler Belgrad'da
Atatürk’ün, tefsir hazırlanması için bizzat hazırladığı maddeler
Mustafa Kemal’in mersiye yazdığını biliyor musunuz?
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.