İmam Rıza’nın seçkin ahlak ve ibadeti
İmam Rıza (a.s.) yazları devamlı hasır üzerinde, kışlarıysa keçe üzerinde oturur, elbise olarak kalın giysiler giyerdi. Ama halkın içerisine çıktığında onlar için süslenir ve güzel giysiler giyerdi
20.02.2024 08:30:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Hüseyin bin Ahmed-i Beyhakî, 352 yılında Nişabur'da şöyle dedi: "Muhammed bin Yahya Sulî, Avn bin Muhammed'den, o da Ebu İbad'dan şöyle nakletmektedir:
İmam Rıza (a.s.) yazları devamlı hasır üzerinde, kışlarıysa keçe üzerinde oturur, elbise olarak kalın giysiler giyerdi. Ama halkın içerisine çıktığında onlar için süslenir ve güzel giysiler giyerdi."
Hekim Ebu Ali Hüseyin bin Ahmed el-Beyhakî şöyle naklediyor: "Muhammed bin Yahya Sulî, Cebelet bin Muhammed-i Kûfî'den o da İsa bin Hammad bin İsa'dan, o da babasından, o da İmam Rıza'dan (a.s.), o da babasından (a.s.), Câfer bin Muhammed'in (a.s.) devamlı şöyle buyurduğunu naklediyor:
Bana isteğinin giderilmesi için birisi geldiğinde onun isteğinin yerine getirilmesi için uğraşır, acele ederim. Zira bulunmuş olduğu durumdan benim yardımım olmadan kurtulacağından korkarım."
Hekim Ebu Ali Hüseyin bin Ahmed el-Beyhakî Muhammed bin Yahya Sulî'den, o da Ebu Zekvan'dan şöyle naklediyor:
"İbrahim bin Abbas'ın şöyle dediğini duydum: İmam Rıza'dan (a.s.) herhangi bir şey hakkında soru sorulduğunda cevap veremediklerini görmedim, yine kendi dönemlerine kadar tarih hakkında kendisinden daha bilgili bir şahıs görmedim.
Memun, sürekli çeşitli şeylerden soru sorarak onu imtihan eder, İmam da cevabını verirdi.
Bütün sözleri, cevapları ve getirmiş olduğu deliller Kur'an-ı Kerim'den alınmış idi. Üç günde bir Kur'an'ı hatmeder ve şöyle buyururlardı:
'Üç günden daha erken bir zamanda Kur'an'ı hatmetmek istesem, bunu yapabilirim ama ayetler üzerinde düşünmeden, ne hakkında nâzil olduğunu ve ne zaman indiğini düşünmeden geçmiyorum, dolayısıyla, üç gün içerisinde hatmediyorum.'
İmam'ın meşhur sözlerinden birisi şudur: Küçük günahlar büyük günahların işlenmesi için bir yoldur. Küçük günahlarda Allah'tan korkmayanlar, büyük günahlarda da Allah'tan korkmayacaklardır.
Eğer, Allah, insanları cennete çağırmasaydı ve ateşten korkutmasaydı, yine de O'na itaat etmek vacip olurdu. O halde, insanlara olan fazlı, ihsanı ve layık olmadıkları halde onlara vermiş olduğu nimetleri yüzünden ona itaatsizlik yapılmamalıdır." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)
İmam Rıza (a.s.) yazları devamlı hasır üzerinde, kışlarıysa keçe üzerinde oturur, elbise olarak kalın giysiler giyerdi. Ama halkın içerisine çıktığında onlar için süslenir ve güzel giysiler giyerdi."
Hekim Ebu Ali Hüseyin bin Ahmed el-Beyhakî şöyle naklediyor: "Muhammed bin Yahya Sulî, Cebelet bin Muhammed-i Kûfî'den o da İsa bin Hammad bin İsa'dan, o da babasından, o da İmam Rıza'dan (a.s.), o da babasından (a.s.), Câfer bin Muhammed'in (a.s.) devamlı şöyle buyurduğunu naklediyor:
Bana isteğinin giderilmesi için birisi geldiğinde onun isteğinin yerine getirilmesi için uğraşır, acele ederim. Zira bulunmuş olduğu durumdan benim yardımım olmadan kurtulacağından korkarım."
Hekim Ebu Ali Hüseyin bin Ahmed el-Beyhakî Muhammed bin Yahya Sulî'den, o da Ebu Zekvan'dan şöyle naklediyor:
"İbrahim bin Abbas'ın şöyle dediğini duydum: İmam Rıza'dan (a.s.) herhangi bir şey hakkında soru sorulduğunda cevap veremediklerini görmedim, yine kendi dönemlerine kadar tarih hakkında kendisinden daha bilgili bir şahıs görmedim.
Memun, sürekli çeşitli şeylerden soru sorarak onu imtihan eder, İmam da cevabını verirdi.
Bütün sözleri, cevapları ve getirmiş olduğu deliller Kur'an-ı Kerim'den alınmış idi. Üç günde bir Kur'an'ı hatmeder ve şöyle buyururlardı:
'Üç günden daha erken bir zamanda Kur'an'ı hatmetmek istesem, bunu yapabilirim ama ayetler üzerinde düşünmeden, ne hakkında nâzil olduğunu ve ne zaman indiğini düşünmeden geçmiyorum, dolayısıyla, üç gün içerisinde hatmediyorum.'
İmam'ın meşhur sözlerinden birisi şudur: Küçük günahlar büyük günahların işlenmesi için bir yoldur. Küçük günahlarda Allah'tan korkmayanlar, büyük günahlarda da Allah'tan korkmayacaklardır.
Eğer, Allah, insanları cennete çağırmasaydı ve ateşten korkutmasaydı, yine de O'na itaat etmek vacip olurdu. O halde, insanlara olan fazlı, ihsanı ve layık olmadıkları halde onlara vermiş olduğu nimetleri yüzünden ona itaatsizlik yapılmamalıdır." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.