Geçen yıl çıkarılan Biyogüvenlik Kanunu çerçevesinde kurulan Biyogüvenlik Kurulu, ilk kez genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) içeren üç soya fasulyesi çeşidinin hayvan yemlerinde kullanılmasına izin verdi
Biyogüvenlik Kurulunun, Türkiye Yem Sanayicileri Birliğinin (TÜRKİYEM-BİR) başvurusu üzerine GDO içeren 3 soya fasulyesi çeşidinin hayvan yemlerinde kullanılmasına izin vermesine ilişkin kararları, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, "A2704-12 soya fasulyesinin taşıdığı herbisit tolerans geni", "MON40-3-2 soya fasulyesinin taşıdığı herbisit tolerans geni" ve "MON89788 soya fasulyesinin taşıdığı Herbisit Tolerans geni" içeren soya fasulyesi ve ürünleri, hayvan yemlerinde yem ya da yem hammaddesi olarak belirtilen hususlara uyulması şartıyla kullanılabilecek. Söz konusu genler, soya fasulyesinin yabani otlara dayanılıklığını sağlıyor. Risk değerlendirme sonuçlarına göre risk oluşturmayacağı belirlenen başvurular için Biyogüvenlik Kurulunun verdiği karar, 10 yıl geçerli oluyor. Geçen yıl çıkarılan Biyogüvenlik Kanunu çerçevesinde kurulan Biyogüvenlik Kurulu, ilk kez genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) içeren üç soya fasulyesi çeşidinin hayvan yemlerinde kullanılmasına izin verdi. Söz konusu GDO'lu soya çeşitlerinin ithalatı konusundaki son kararı, Biyogüvenlik Kurulunun kararlarını dikkate alarak, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verecek. Herhangi bir risk tespiti halinde izin iptal edilecek. Biyogüvenlik Kanunu'nda belirtilen 10 yıllık süre içerisinde herhangi bir olumsuzluğun tespit edilmesi halinde, Kurul, izleme raporlarına dayanarak kararın kısmen veya tamamen iptali ile yasaklama, toplatma, imha ve benzeri yaptırımlara ilişkin kararlar alabilecek.
İthalat iznini bakanlık verecek
Biyogüvenlik Kurulu Başkanı, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Yardımcı, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, kurulun kararına istinaden, söz konusu GDO'lu soya fasulyesi ve ürünlerinin ithalatına izin verme yetkisinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığında olduğunu, son kararı bakanlığın vereceğini söyledi. Soya fasulyesi ve ürünlerinin özellikle kanatlı yemlerinde kullanıldığını, kanatlıların ihtiyaç duyduğu proteinin yüzde 40'ının soyadan karşılandığını ve AB, ABD dahil bütün ülkelerde durumun aynı olduğunu anlatan Yardımcı, şunları söyledi: "Soyanın alternatifi yok. Türkiye'de de üretimi yetersiz. Bakanlık yıllardır soya üretiminin artırılması için destek veriyor. Ancak, soya ile mısır aynı arazide, aynı iklim şartlarında üretilebilmesine karşın mısırın daha uzun süre ve daha kolay depolanması mümkün olduğu için çiftçiler mısırı tercih ediyor. Soya alımı konusunda görevli bir kuruluş yok. Bu nedenlerle Türkiye'de, yılda sadece bir gemi ile ithal edilen miktar kadar, 30-30 bin ton soya üretilirken, yılda 1,6 milyon ton soya ve ürünleri ithal ediliyor. Üretimin artırılması, desteklere karşın şimdiye kadar fazla mümkün olmadı."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.