Ülke gündemine şöyle bir göz atarsak; dün İncirlik Üssü ve oluşturduğu endişeler konuşulurken, bugün ABD'nin İncirlik'in yanı sıra Diyarbakır, Batman ve Malatya'yı da üs olarak kullanmak istediği söyleniyor. ABD'li yetkililer Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile anlaştıklarını ifade ederken, hükümet bu konuda net bir açıklama yapmıyor.Suriye hükümetine karşı, terör örgütleri ile bir yere varılamayacağı ve terör örgütlerinin kontrollerinin mümkün olmadığı ortada.Ilımlı muhaliflerden yeni teröristler oluşturulması kararlaştırılıyor. Yapılması planlanan programla ülkemizde bizzat bizim elimizle eğitilip donatılacaklar. Herhalde coğrafya bilgisi, dinler tarihi, haberleşme dersleri verilip iş elbiseleri giydirilecek, binek araba olarak zırhlı aracı (yağmuru var karı var bunu düşünerek tabii), birkaç ikna alet edevatı temin edilen ılımlı arkadaşlar ılımlı ve eğitimli olarak Suriye topraklarına gönderilecek. Peki, ılımlı, eğitimli ve silahlı bu insanları kim yönlendirecek ve bunların ana hedefi ne olacak?Ordu olsa bağlı bulunduğu bir devleti, yönlendirenleri ve kontrol mekanizması olur. Bunlar nasıl ve kimin talimatları ile idare edilecek.Hayat bu ya ılımlı teröristçiklerimizin ihtiyaçları giderilemez bir anlaşmazlık olur, ılımlı ılımlı canları sıkılır da yeni bir Reyhanlı faciası yaşanırsa ne olacak?Türk askeri ne yetiştirmek için kullanılacak?İran yetkili makamlarının bir açıklaması oldu: "Kobani'ye her türlü desteği vermeye hazırız. Bir tek şartla ki, Suriye topraklarında yer alan bu şehre müdahaleyi Suriye Hükümeti isterse?" İran kendi ülkesinin menfaatlerini ve hatta Suriye halkının da menfaatlerini gözeterek uluslararası hukuka uygun şekilde müdahaleye evet diyor.Artık çok geç belki ama ülke sınırında, ne idüğü belirsiz terörist örgütler yerine, toprak bütünlüğü olan diplomatik ilişki kurulabilen ordusu ve yönetimi belli bir Suriye devleti çok daha güvenli değil mi?Hükümetimizin her fırsatta hedefe oturttuğu Suriye hükümeti kendi ülkesinin idaresini civar ülkelerin müdahalesi olmadan yaparken;IŞİD var mıydı? Kobani'ye kimse saldırabiliyor muydu?Sınır köylerimizin boşaltıldığı emniyetin kalmadığı bir ortam var mıydı?Suriyeli milyonu aşkın mülteci var mıydı?Şuanda ülkesini terk edip gelen bu insanlar Esat'tan mı kaçıyorlar, yoksa her biri bir başka isimle canlarını ve namuslarını tehlikeye düşüren teröristlerden mi? Ülkelerin kırmızı çizgileri vardır. Bunlar hükümetlere göre değişiklik göstermeyen ülke politikalarıdır. Misal bizim için Irak'ın toprak bütünlüğü, Suriye'nin toprak bütünlüğü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletinin muhafazası, Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter yapısının korunması yani kendi ülkemizin toprak bütünlüğü bunlardandı.Hepsi hükümet politikaları ile bugünkü halini aldı ve biz yetki vermeye devam ettik?Allah'tan sadece T.C. vatandaşı yükümlülüğüne sahip olduğu, "mecliste olmadığı halde", bu milletin yükünü sırtlayan bir Prof. Dr. Haydar Baş var da ülkemiz ve insanımız üzerinde oynanan oyunlar istedikleri hızla neticeye varamıyor. Onlar yeni planlar üretip tekrar tekrar oyun kurarken, millet olarak bizler her bir oyuna ve aktörlerine inanmaktan bıkmadık maalesef.Artık; Kürdü, Lazı, Arabı, Alvevisi, Sünnisiyle bir olup, ilmiyle ile bütün oyunları bozan Haydar Hocaya ve onun gönülle sırtlandığı mukaddes yüküne omuz verme zamanı gelmedi mi, ne dersiniz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Seçil Mumcuoğlu / diğer yazıları
- Kimliğimiz en büyük gücümüzdür / 09.04.2025
- Kurban Bayramı notları / 18.06.2024
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu ve Çanakkale Destanı… / 29.08.2023
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu / 21.07.2023
- Özlemle / 14.04.2023
- Asgari ücret müjde mi, hayal kırıklığı mı? / 26.12.2022
- Kader / 18.10.2022
- Şaka değil, kapıdaki açlık / 25.07.2022
- Allah’ım afetsiz ver / 11.07.2022
- Haydar Baş Üniversitesi -II- / 23.04.2022
- Kurban Bayramı notları / 18.06.2024
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu ve Çanakkale Destanı… / 29.08.2023
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu / 21.07.2023
- Özlemle / 14.04.2023
- Asgari ücret müjde mi, hayal kırıklığı mı? / 26.12.2022
- Kader / 18.10.2022
- Şaka değil, kapıdaki açlık / 25.07.2022
- Allah’ım afetsiz ver / 11.07.2022
- Haydar Baş Üniversitesi -II- / 23.04.2022