İki işgal, iki kurtuluş

Yaşadığım güzel şehir İstanbul'un düşmanlar tarafından işgal edilmesi ne kadar acı ise, onun kurtuluşu da o kadar mutlu olunması ve her zaman hatırlanması kutlanması gereken bir olaydır. Bu arada güzel İstanbul'umuz ile aynı günde kurtuluşa kavuşan Sina yarımadasının büyük bayramını saygı ile kutluyorum. 

Neden işgale uğradık? Hangi savaşı kaybettik! Savaş kaybetmedik yalnız borçlandık. Evet, Kırım savaşı ile 1854 yılında ilk borçlanmayı yapan Osmanlı İmparatorluğu 1877-1878 yılındaki Osmanlı-Rus harbi ile mali olarak tamamen İflas etmişti.

Osmanlı İmparatorluğunun Galata bankerlerinden ve dış ülkelerden aldığı borçların faizlerini ödeyememesi üzerine moratoryum (borç erteleme) ilan etmesi ile alacaklılarına ödeme yapamaması, 20 Aralık 1881 yılında Osmanlı İmparatorluğunun iç ve dış borçlarını denetlemek için Duyun-i Umumiye'nin (Genel Borçlar) kurulmasına sebep olmuştur.

Duyun-i Umumiye'nin (Genel Borçlar) Osmanlıların ekonomik ve mali yaşamları üzerinde çok etkileri olmuştur. Devlet ağır borç yükünden dolayı artık değil savaşmak, hareket edemez bir duruma gelmişti. 

Daha aradan altı ay geçmeden 1882 Yılının Temmuz ayının 11 inde Mısır İngilizler tarafından işgal edildi. Sebep aynı idi, gereksiz yatırımlarla (Süveyş kanalının açılması ki, bu kanal en çok İngilizlerin işine gelmiş, Hindistan ticaretleri kat be kat artmıştır) borçlandırılıp, borçları ödenemez bir sarmalla ülkeler ekonomik olarak bitirildi.

Osmanlı'nın ve Mısır'ın ekonomik olarak bitirilmesinin sebebi tabi ki, sahip oldukları coğrafyaları ele geçirmek içindi. Günümüzde toprak işgallerinin olmayacağını düşünenlere hala Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin İngiltere'nin birer sömürgesi olduklarını, bilmem hatırlatmaya gerek var mı?

Birinci Dünya savaşının sonunda 13 Kasım 1918 yılında İstanbul'u işgal ettiler. 16 Mart 1920 yılında da İngilizler İstanbul'da Osmanlı idaresine son verdiler.

İngilizlerin İstanbul'u elinde tutması gerektiğini ve İngilizlere karşı herhangi bir taarruz da bulunmamamız gerektiğini hararetle savunan İngiliz muhiplerine ve Şeyhülislam Efendilere cevabı Gazi Mustafa Kemal Paşa ve dava arkadaşları en güzel bir biçimde verdiler. 

Bu arada Kudüs'ü de İngilizlere bir mermi dahi atmadan 9 Aralık 1917 tarihinde teslim edenler, Kudüs'ün devam eden esaretine Müslüman olarak ne derler?

24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması'ndan sonra, 23 Ağustos 1923'ten itibaren İtilaf kuvvetleri İstanbul'dan ayrılmaya başladı. Son İtilaf birliği ise 4 Ekim 1923 günü Dolmabahçe Sarayı önünde düzenlenen bir törenle Türk bayrağını selamlayarak şehri terk etti. 6 Ekim 1923'te ise Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu İstanbul'a girdi ve 4 yıl 10 ay 23 gün süren işgal resmen sonlandı.

İngiltere Mısır'a 1922 yılında resmî olarak bağımsızlık verse de 1954 yılına kadar Mısır, Britanya'ya siyasi olarak bağımlı bir devlet olmaya devam etti. 

Temmuz 1956'da Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdünnasır, tek taraflı olarak Süveyş Kanalı'nı millîleştirdi. İngiltere de Süveyş kanalındaki haklarını savunmak, Fransa ile yeniden kanalı ele geçirmek için saldırıda bulunmasına, zamanın Sovyetler Birliğinin savaş sebebi olarak görmesi üzerine, İngiltere İsrail'in üzerinden Mısır'a saldırılmayı planladı, böylece İngiltere kanalın kontrolünü yeniden ele geçirmek için askerî bir müdahaleye bahane yaratmaya çalışacaktı.  

İngiltere'nin hayali ancak 5 Haziran 1967 yılında başlayan Altı Gün savaşlarında Sina yarımadasının, Süveyş kanalına kadar üç gün içinde İsrail tarafından işgal edilmesi ile gerçekleşebildi. 

Enver Sedat'ın 6 Ekim 1973 yılında Mısır kuvvetlerine hücum emri vermesi ile Süveyş kanalını kahramanca geri almaları, yalnızca Sina yarımadasının üçte birini işgalden kurtardı. Bu beklenmeyen saldırı ile İngilizler ve piyonları olan İsrail büyük bir hüsrana uğradı. Daha sonrasında Mısır-İsrail arasında yapılan Camp David barış anlaşmasıyla, Sina yarımadası silahsızlandırılarak, çoğu bölgesi Mısır askerinden arındırılarak 1979 yılında Mısır'a bırakıldı. 

Sina yarımadasında siyasi ve askeri üstünlük kimin elindeyse Kudüs'e, Şam'a ve Kahire'ye hükmeder. Akdeniz'e, Kızıldeniz'e hükmeder. Sina yarımadasını elinde tutan Süveyş kanalına hükmeder.

İngiliz'in elinden Kurtuluşun kutlu olsun İstanbul!

İngiliz'in ve kuklası İsrail'in elinden Kurtuluşun kutlu olsun Sina!

Yaşasın 6 Ekim…