İkballe, istikballe değil! Milletle alakamız var!

Uluslar arası Sosyal Devlet Milli Devlet Kongresi görkemli bir kapanışla tamamlandı. Kongreye tebliğ sunan ya da misafir olarak yüzlerce bilim adamı katıldı. Ben de kongrenin son günü bu tarihi kongreye katılma şerefine nail oldum.Kongrede benim en çok dikkatimi çeken şey, yabancı akademisyenlerin "Sosyal Devlet Milli Devlet" tezinin sahibi Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a olan yoğun ilgileriydi. Haydar Baş Bey'e olan bu ilginin çok azı kameralara yansıdı. Uzun yıllardır batı hayranlığıyla yönetilen ve bunun doğal sonucu olarak batılılar karşısında aşağılık kompleksi bulaştırılmış ülkemizin her vatandaşının kongrede olup o havayı teneffüs etmesini isterdim.AB'cilerin hayran oldukları ve ağızlarından çıkan her sözü ağzı açık dinlediği, Avrupa'nın en elit akademisyenlerinin bir Türk bilim adamının önünde nasıl eğildiklerini ülkemde görmeyen kimse kalmasın isterim. Çünkü hastalık gibi bulaşan aşağılık komplekslerinden ancak Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu gibi dünya çapında gerçek başarıları görerek kurtulabiliriz.Bu kongrede sosyal devlet kavramı bütün veçheleriyle iki gün boyunca masaya yatırıldı. Gerçek sosyal devlet kavramıyla dünyanın ve Türkiye'nin ancak Prof. Dr. Haydar Baş'ın tezleriyle tanışabileceği katılımcı yerli ve yabancı bilim adamları tarafından ifade edildi. "Model bütün insanlık için kurtuluştur" diyen Finlandiya'dan gelen Prof. Dr. Juhani Tamminen tebliğinde şunları da söyledi; "Kongremizin temelini oluşturan sevgili meslektaşımın eseri, Finlandiya gibi milli varlığını korumanın güçlükleriyle boğuşan ülkeler için son derece kıymetli bir rehber teşkil etmektedir. Diyebilirim ki, yeni sömürgecilik arayışlarına karşı koymak isteyenlerin elinde artık pratik ve kapsamlı bir rehber ve bir doğru yanlış çizelgesi vardır.""Prof. Dr. Baş yüz akı bir bilgedir" diyen Estonya'dan gelen Prof. Dr. Jyri Kadak ise tebliğinde şunları söyledi;"Prof. Dr. Baş, devleti güçlendirirken, Sosyal Devlet enstrümanlarıyla milleti de kuvvetlendiriyor. "Kaba devlet"i değil, bilakis "baba devlet" yapısını oluşturuyor. Bu yaklaşım, bugün insanlığın tıkandığı noktada, beklenen yaklaşımdır. Bu bağlamda sayın Prof. Dr. Baş, insanlık ve bilim adına bir yüz akı bilgedir." Kongreye Fransa'dan katılan ve "bu tez küreselleşmeye panzehirdir" diyen Prof. Dr. Patrick Boulogne ise tebliğinde "Tehlikeli gerilimlerin gittikçe yoğunluk kazandığı günümüz dünyasında, yaşananları anlamak, tahlil etmek ve çözüm getirmek tüm dünyadaki aydınların acil sorumluluğudur. İşte bu çerçevede Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Sosyal Devlet, Milli Devlet" tezi uluslar için bir can simididir ve insanlık tarihi açısından önemli bir aşamadır."Ve daha pek çok bilim adamı Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve O'nun tezlerini farklı farklı yönleriyle ele aldılar. Kongrede son oturumdan sonra kapanış konuşmasını yapan Prof. Dr. Haydar Baş, çok önemli noktalara değindi. Sosyal Devlet Milli Devlet tezinin özetini sunduğu konuşmasında Pof. Dr. Baş, gecesini gündüzüne katan bu gayretlerinin sebebini, "Şahsi ikbalimiz ve istikbalimizle alakamız yok! Milletle ve devletle alakamız var. Onun için konuşuyoruz" diye veciz bir şekilde ifade etti. Konuşmasının bir yerinde de tezin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş, "Atatürk'ten bize kalan demokratik, sosyal hukuk devletini ancak bu görüşlerle doruk noktalara taşıyabiliriz" diyerek, hedefinin ve hayalinin aziz Türk milletini en doruk noktada görmek olduğunu ifade etti. Bu tarihi kongre ile ilgili diğer noktaları sizinle paylaşmayı bir başka yazıya bırakarak, Uluslararası Sosyal Devlet ve Milli Devlet Kongresinin Türk milleti ve insanlığa hayırlı olmasını dilerim.