Sen, Allah'a, itaatle, ibadetle yaklaştıkça, O'nun ismini andıkça, O'na yöneldikçe kalb kapıların açılıyor. Kalbin O'na doğru yöneliyor. Allah da O'na yöneldiğin için sana nurani tecellilerle tecelli ediyor.
Ve o tecellilerden O'nu tanıyorsun. "Beni zikret Ben de seni zikredeyim." Allah'ı görmek istiyor musun? "Evet istiyorum!". Öyleyse Allah'ı bu şekilde severek zikretmeye çalış, vallahi ve billahi O'nu mutlaka tanır ve bilirsin.Allah'ın seni zikretmesi, O'nu tanımandır. Onun için kulluktaki "arif-i billah" olma, yani Allah'ı tanıma ne ile mümkün oluyor? İbadetle. Daha ne ile oluyor? Nehiy/yasak, haram, mekruh vs. diye çizdiği bir sınır var Allah'ın. -Madem ki sen imtihan için varsın, kulluktaki nükte de imtihan sırrıdır. İmtihan için varsın.Kendini o yasaklardan kolladın mı, korudun mu, hiç merak etme, Allah'ın sevip seçtiği, nebileri, velileri, şühedası, uleması ile haşrettiği bir kul namzetisin. Allah bize o makamı nasip etsin! Kitaptan okuyarak Allah tanınmaz. Mesela, alırsın eline kitabı, "Allah'ın Zati sıfatları, Subuti sıfatları nedir? Basar nedir? Kelam nedir? Beka nedir? Semi' nedir?" Bunları okursun. Aklını bilgilendirirsin. Allah'ı tanıma, bilme işi akıl işi değildir. Bu okuduklarınla sen, sadece mukayese yoluyla ancak Allah'ın ne olmadığını anlayabilirsin.Allah'ın ne olduğunu anlaman için maddenin ötesine seni taşıyacak bir gözün olması lazım. Bir kulağın olması lazım. O da ibadettir. Nereyi açıyor ibadet? Kalb gözünü açıyor. Kalb kulağını açıyor. Maddenin ötesine, aklın verasına, fizik ötesine, yani metafizik dediğimiz dünyaya taşınıyorsun. O zaman diyorsun ki hakikaten "sen bir ömre bedelsin" Aksi taktirde kulluk sana ne gelir? Bir azap gelir. İtaatten, ibadetten kaçan insan için, hakikaten kulluk bir azaptır. Ama o zevk-i maneviyeyi tadan için ibadet bir sevdadır.
Gönül Sohbetleri / Prof. Dr Haydar BAŞ'ın kaleminden / Hikmetin Sırları
Ve o tecellilerden O'nu tanıyorsun. "Beni zikret Ben de seni zikredeyim." Allah'ı görmek istiyor musun? "Evet istiyorum!". Öyleyse Allah'ı bu şekilde severek zikretmeye çalış, vallahi ve billahi O'nu mutlaka tanır ve bilirsin.Allah'ın seni zikretmesi, O'nu tanımandır. Onun için kulluktaki "arif-i billah" olma, yani Allah'ı tanıma ne ile mümkün oluyor? İbadetle. Daha ne ile oluyor? Nehiy/yasak, haram, mekruh vs. diye çizdiği bir sınır var Allah'ın. -Madem ki sen imtihan için varsın, kulluktaki nükte de imtihan sırrıdır. İmtihan için varsın.Kendini o yasaklardan kolladın mı, korudun mu, hiç merak etme, Allah'ın sevip seçtiği, nebileri, velileri, şühedası, uleması ile haşrettiği bir kul namzetisin. Allah bize o makamı nasip etsin! Kitaptan okuyarak Allah tanınmaz. Mesela, alırsın eline kitabı, "Allah'ın Zati sıfatları, Subuti sıfatları nedir? Basar nedir? Kelam nedir? Beka nedir? Semi' nedir?" Bunları okursun. Aklını bilgilendirirsin. Allah'ı tanıma, bilme işi akıl işi değildir. Bu okuduklarınla sen, sadece mukayese yoluyla ancak Allah'ın ne olmadığını anlayabilirsin.Allah'ın ne olduğunu anlaman için maddenin ötesine seni taşıyacak bir gözün olması lazım. Bir kulağın olması lazım. O da ibadettir. Nereyi açıyor ibadet? Kalb gözünü açıyor. Kalb kulağını açıyor. Maddenin ötesine, aklın verasına, fizik ötesine, yani metafizik dediğimiz dünyaya taşınıyorsun. O zaman diyorsun ki hakikaten "sen bir ömre bedelsin" Aksi taktirde kulluk sana ne gelir? Bir azap gelir. İtaatten, ibadetten kaçan insan için, hakikaten kulluk bir azaptır. Ama o zevk-i maneviyeyi tadan için ibadet bir sevdadır.
Gönül Sohbetleri / Prof. Dr Haydar BAŞ'ın kaleminden / Hikmetin Sırları
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.