'İbadet, hayatın kalbidir -1' seslendirme dosyası:
İnsan ictimaî bir varlıktır. İçinde bulunduğu toplumda yaşananlar ona tesir eder. Bu nedenle ictimaî hayatta yaşanan hadiselerden menfî olarak etkilenmemesi, yani temiz kalabilmesi şarttır.
Hem bu temizliğin sağlanması, hem de bir kulluk vazifesi olarak, ictimaî hayatta üzerine düşen görevleri yerine getirebilmesi için ibadet hayatının mükemmel olması lazımdır.
Nitekim, Cenab-ı Vâcibu'l-Vücud Hazretleri Kur'an-ı Kerim'inde, "Namazı kılanlar fuhşiyattan, meniyyattan uzaktır" buyuruyor. Niçin?
Çünkü namazı kılan insanın hayatı tertemizdir. Nefsini temizlemiştir. Tezkiye etmiştir. Şuurunu, ruhunu, dimağını temizlemiştir. Akl-ı selime sahip olmanın bir neticesi olarak her kötülüğü terk edecektir.
Bugün yaşadığımız ictimaî sıkıntılarımıza baktığımızda ahlakî zafiyetten kaynaklandığı ayan-beyan görülür. Buna rağmen, çözüm başka yerlerde aranmaktadır. Halbuki tek çözüm; insanlarda kulluk bilinci oluşturmaktır.
İctimaî tarafına değindiğimiz insanın, biraz da derûnuna bakarsak, önümüze koskoca bir âlem çıkar.
İnsanın nefsinde iki ana karakteristik vasıf vardır. Bunun bir tanesi inkâr üzere, diğeri de ikrar üzeredir. İbadete devam eden insanın ruhanî tarafı daima aydınlık kalır. Nefsanî, "ruh-i hayvan" taraf dediğimiz kısmı da gizlenir. Ruh-i sultan, ruh-i hayvanı huy olarak, tabiat olarak devamlı ihata etmeye başlar.
Ruh-i hayvan, içimizde meknuz olan bu nefsanî taraf, ancak ubudiyetle setredilir, gizlenir veya bir başka ifadeyle, ibadet onu ruhanî hâllere tebdil eder. Onun hâlini değiştirir. "Allah'ın ahlakı ile ahlaklanınız" ayet-i kerimesinden de murad, "nefsanî hâllerinizi, ruhunuzda mevcut olan Rabbanî hâllere tebdil edin" demektir.
İnsanoğlu nâkıs bir varlıktır. Kainatın sahibi olan Rabbine daima muhtaçtır. İşte kul bu nâkısasını Rabbine yaptığı ibadetle ikmal eder. O bakımdan Kur'an'da, "Dikkat ediniz! Kalpleriniz ancak Allah'ı zikirle tatmin olur" buyuruluyor.
Sonuç olarak, ibadet öyle bir hâldir ki, insanın Rabbine karşı olan vazifelerini ifa ile onu vicdan huzuruna kavuşturur. Terk ettiği yanlışlardan dolayı o insan ictimaî huzurun sigortasıdır. Bu, gerek ferdî planda, gerek ictimaî, gerekse de insanlık planında büyük bir kazanımdır.
Allah bizi, ibadât-u taatı hayatının her zerresine geçirip, onunla iştigali zevk haline getiren kullarından eylesin!" (Prof. Dr. Haydar Baş, İcmal Dergisi Şubat 2012) H: Akın Aydın
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- BOP'un bahanesi demokrasi / 15.04.2025
- İmam Muhammed Mehdi (a.s.) / 14.04.2025
- İmam Hasan El-Askeri (a.s.) / 13.04.2025
- İmam Hadi (a.s.) / 12.04.2025
- İmam Muhammed Takî (a.s) / 11.04.2025
- İmam Rıza (a.s.) / 10.04.2025
- İmam Musa Kazım (a.s.) / 09.04.2025
- İmam Ca'fer (a.s.) / 08.04.2025
- İmam Muhammed Bâkır / 07.04.2025
- İmam Zeynelabidin / 06.04.2025
- İmam Muhammed Mehdi (a.s.) / 14.04.2025
- İmam Hasan El-Askeri (a.s.) / 13.04.2025
- İmam Hadi (a.s.) / 12.04.2025
- İmam Muhammed Takî (a.s) / 11.04.2025
- İmam Rıza (a.s.) / 10.04.2025
- İmam Musa Kazım (a.s.) / 09.04.2025
- İmam Ca'fer (a.s.) / 08.04.2025
- İmam Muhammed Bâkır / 07.04.2025
- İmam Zeynelabidin / 06.04.2025