Allah'ın sahabeleri övmesi, sonradan gelen ümmetin onlara tabi olmasını, "övülmek için onlara uyun, onlar gibi olun", manasını zımnen ifade eder. Sahabelerden sonra gelen Tabiîn cemaâtından da iyilikle sahabelere uyanların; Allahu Tealâ'nın övgüsüne dahil olduğunu görüyoruz. Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadisinde bunu şöyle açıklar: "Ümmetimin en hayırlı dönemi, benim içinde yaşadığım dönemdir. Sonra da onların peşinden gelenlerin dönemidir" (Buhâri, Fedâilu'sSahâbe, 1). Sahâbilerin Allah ve Rasûlü tarafından övülmesi, sonrakilerin de onların yoluna iyilikle uymak kaydıyla bu övgüye dahil olması hadisi şeriflerinde uyulması tavsiye edilen "cemaât"ın, sahâbîler ve tabiin cemaâtı olduğunu gösteriyor.Hz. Peygamber (s.a.s.), "Size ashabımı (onlara tâbi olmayı) tavsiye ederim, sonra onların peşinden gelenleri, sonra da onların peşinden gelenleri. Daha sonra yalan yaygınlaşacaktır." Başka bir hadisi şerifte Hz. Peygamber şöyle buyurmaktadır: "Allah'ın rahmet eli, cemaât ile beraberdir" (Tirmizî, Fiten, 7). Hz. Peygamber (s.a.s.)'in cemaatı tavsiye etmesi ve fırka-ı nâciyenin (azabdan kurtulacak kesimin) cemaât olduğunu söylemesi, cemaât'ın kimlerden ibaret olduğunun belirlenmesini gerektirmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s.) "Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, bunlardan bir topluluk hariç hepsi cehennemliktir" buyurmuştur. O topluluğun kimler olduğu sorulunca "Benim ve ashabımın yolunda olanlar" diye cevaplamıştır. Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadisi şerifinde şöyle buyurur: "Ümmetim, sapıklık üzerinde bir araya gelmez. İhtilâf gördüğünüz zaman size 'sevâdu'l a'zam (en büyük olan ve hak üzere bulunan topluluğa katılmayı) tavsiye ederim" (İbn Mâce. Fiten. 8). Sevâdu'la'zam: Sırâtı Müstakim metodunu benimseme hususunda görüş birliği içinde bulunan topluluk olarak tefsir edilmiştir (İbnü'lEsir, enNihâye, II, 419).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.