Resûlullah'ın halifesi olmaya layık olmadıklarını anlasaydılar kuşkusuz ki onlara teslim olmazlardı. Bunun bütün halk için geçerli olmadığını kabul etsek bile, o günkü İslam toplumunda halifelerini oluşturdukları yönetimin gayri İslamî durumuna inançlarından dolayı tahammül gösteren birçok kişi vardı. Yani mevcut durumun İslamî olduğunu sanıyorlardı.
Bu nedenle zalim halifeler, yönetimlerine meşruiyet kazandırmak için, din alimleri ve muhaddisleri saraylarına cezbedip, kendi yararlarına Peygamber veya büyük sahabilere istinaden uydurma hadisler türetmeye, bu şekilde; toplumda yönetimlerinin kabul görmesi için fikrî ortam oluşturmaya özen gösteriyorlardı. (Pujuheşi Der Zindegiyi İmam Seccad, Seyyid Ali Hamanei, s.56).
Buna göre; Emevi halifelerinin Zühri'yi elde etmekteki amaçları, onun dinî konumundan yararlanmaktı. O da kendini tamamen onların hizmetine sundu, onların yararına kitap yazdı, hadis uydurdu ve böylece onların kirli amaçlarına çokça hizmet sundu. Ma'mer adında bir kişi şöyle diyor: "Biz Zühri'den birçok hadis naklettiğimizi sanıyorduk. Ta ki; (Abdülmelikoğlu) Velid öldürülünceye kadar. O öldürüldükten sonra, hayvanlara yüklenmiş Velid'in hazinesinden çıkarılan bir çok defterler gördük ve onlar Zühri'nin ilmidir diyorlardı." (İbn-i Kesir, aynı kaynak, c.9, s.346; İbn-i Sa'd, aynı kaynak, c.2, s.389; Tezkiretü'l-Huffaz, Şemseddin Zehibî).
Yani, Zühri Velid'in emriyle onun istediği doğrultuda o kadar defter yazıp doldurmuştu ki; onları Velid hazinesinden çıkarmak istediklerinde ancak hayvanlarla taşıtabildiler. Zühri'nin kendisi de şöyle diyor: "Başlangıçta biz bilgimizi yazmayı sevmezdik. Fakat emirler ve yöneticiler bizi (bunları yazıp kitap haline getirmek için) zorladılar. Sonra biz hiçbir Müslümanın bunu yapmasına (bilgilerini yazmalarına) engel olunmaması gerektiğini düşündük." (İbn-i Kesir, aynı kaynak, c.9, s.346; İbn-i Sa'd, aynı kaynak, c.2, s.389; Tezkiretü'l-Huffaz, Şemseddin Zehibî).
İbn-i Kesir şöyle yazıyor: "Zühri'yi hadis yazmaya zorlayan kişi Hişam b. Abdülmelik idi. Zühri kitap yazdıktan sonra başka insanlar da hadis yazmaya başladı." (İbn Sa'd, aynı kaynak, c.2, s.389; İbn-i Kesir, aynı kaynak, c.9, s.341).
Bir gün Hişam b. Abdülmelik, Zühri'den oğullarına hadis öğretmesini istedi. Bu sırada Zühri bir katip isteyerek dört yüz hadis yazdırdı. (Tehzib et-Tehzib, İbn-i Hacer Askelanî, c.9, s.449; Tezkiretü'l-Huffaz, Şemseddin Zehebî, c.1, s.110).
Ömer b. Abdülaziz de bir genelge yayınlayarak; hadis nakli ve yazımında, geçmiş sünnete ondan daha hakim birisi kalmamıştır diye Zühri'nin göz ardı edilmemesini emretti. (İbn-i Kesir, aynı kaynak, c.9, s.343).
Hadis nakledip yazma yasağı, Peygamber (s.a.v.)'in vefatından sonra Ömer b. Hattab'ın hilafeti sırasında getirildi ve Hicri birinci asrın sonuna kadar da devam etti. Ömer b. Abdülaziz zamanında bu yasak resmen lağvedildi. İslam tarihi araştırmacıları bu yasağın siyasi olduğuna inanmaktalar. Bundan amaç ise İmam Ali'nin sahip olduğu imtiyazları ortadan kaldırmaktı. Yine İmam Ali, daha Peygamber hayatta iken, Resûlullah Efendimizin hadislerini ve özel buyruklarını içeren kitaplar yazmıştı. Bu gerçeklerin anlatılıp ifşa edilmesi zamanın halifesinin yararına olmazdı. Çünkü her birisi Hz. Ali'nin hakkaniyetini ispat eden bir belgeydi. Bu nedenle hadis nakletmek ve yazmak tamamen yasak ilan edildi. Böylece hem hadis yazımı ve anlatımının yasaklanması hem de serbest bırakılmasının siyasi nedenleri olduğu anlaşılmaktadır.
Şimdi, Velid ve Hişam'ın emriyle hadislerle doldurulan bu defterlerde ne tür hadisler bulunduğuna bakmak gerekiyor. Bunca defter içinde, Velid ve Hişam'ı suçlayabilecek tek bir hadisin bile bulunmadığında kuşku yoktur. Aksine, onların yüz kızartıcı ve İslam dışı uygulamalarını onaylıyor, siyasi rakipleri yani; Haşimoğullarının etkinliğini azaltıyor, bulundukları parlak mevkii aşağıya çekiyordu.
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020