Bir devrin önemli tanıklarından Prenses Süreyya. Bu önemli tanığın hatıraları da haliyle önem kazanıyor. Kaknüs Yayınları bu ilginç hayat öyküsünü kültür dünyasına kazandırdı.
Prenses Süreyya 1951'de evlendiği Rıza Şah Pevlevi'yle ancak 7 yıl evli kalabildi. Yani rüya çabuk bitti. Gelin ilk şokları kendi kaleminden izleyelim:
"Kendimi boşlukta hissediverdim"
İnsan benimki gibi, başkalarınınkine hiç benzemeyen bir hayat yaşarsa değişmemesine, yaratıldığı gibi kalmasına imkan yoktur. Zamanla, ben de hiç farkında olmadan değiştim. (...) Ayağımın altındaki kırmızı halı birden bire çekiliverince kendimi boşlukta hissetmem de bundandı. Boşandıktan sonra, bir köşeye çekilmek ve herkesten uzak yaşamak istedim. Kalabalığa karışmaya hiç niyetim yoktu; sadece en yakın ve en güvendiğim arkadaşlarımla görüşmek istiyordum. Fakat bu kez de bir çok kişi kibirli olduğumu düşünmeye başlamıştı. Bunlar, sarayda yaşamadıkları için, o sırada ne gibi bir ruhi buhran geçirdiğimi anlayamazdı."
Peri masalı kısa sürüyor
Prenses Süreyya yedi yıllık saray hayatının ardından İran Şahı Rıza Pehlevi'ye bir varis veremediği için saraydan ayrıldı ve bir daha göremeyeceği ülkesini terk etti. Sürgündeki bir prensesin kaygısız ve görkemli hayatını yaşamaya başladı.
Prenses Süreyya kimdir
Prenses Süreyya İsfendiyari Bahtiyari, 22 Haziran 1932'de İsfahan'da dünyaya geldi.
Iran'ın köklü ve soylu Bahtiyari aşiretinden Halil İsfendiyari Bahtiyari ile, ihtilal olana kadar Rusya'da yaşamış. Alman Kari ailesinin kızları Eva Kari'nin kızıdır. 1933-37 yılları arasında alilesiyle beraber Almanya'da yaşadı. 1937'de İran'a döndüklerinde, Süreyya bir yandan Farça öğrenirken bir yandan da Alman ve İngilizlere ait özel okullarda eğitim gördü. 1947'de ailesinin İsviçre'ye yerleşmesiyle, eğitimine Lausanne yakınlarındaki Les Roseaux'da devam etti. 12 Şubat 1951'de, henüz 18 yaşındayken son İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi'yle evlenerek İran İmparatoriçesi oldu. 13 Şubat 1958'de İran tahtına bir varis veremeyişi nedeniyle bir daha dönmemek üzere İran'dan ayrıldı. Kısa bir süre sonra da Şah'tan resmen boşandı. Hayatını Roma, Pris ve Münih'te sürdürdü.
1961 yılının sonbaharında hatıralarını yazmaya başladı.
Yazdıkları dünyanın çeşitli ülkelerindeki dergi ve gazetelrde yayınlandı. 17 dilde kitap haline getirildi.
25 Ekim 2001'de Paris'teki apartman dairesinde ölü bulundu.
Prenses Süreyya 1951'de evlendiği Rıza Şah Pevlevi'yle ancak 7 yıl evli kalabildi. Yani rüya çabuk bitti. Gelin ilk şokları kendi kaleminden izleyelim:
"Kendimi boşlukta hissediverdim"
İnsan benimki gibi, başkalarınınkine hiç benzemeyen bir hayat yaşarsa değişmemesine, yaratıldığı gibi kalmasına imkan yoktur. Zamanla, ben de hiç farkında olmadan değiştim. (...) Ayağımın altındaki kırmızı halı birden bire çekiliverince kendimi boşlukta hissetmem de bundandı. Boşandıktan sonra, bir köşeye çekilmek ve herkesten uzak yaşamak istedim. Kalabalığa karışmaya hiç niyetim yoktu; sadece en yakın ve en güvendiğim arkadaşlarımla görüşmek istiyordum. Fakat bu kez de bir çok kişi kibirli olduğumu düşünmeye başlamıştı. Bunlar, sarayda yaşamadıkları için, o sırada ne gibi bir ruhi buhran geçirdiğimi anlayamazdı."
Peri masalı kısa sürüyor
Prenses Süreyya yedi yıllık saray hayatının ardından İran Şahı Rıza Pehlevi'ye bir varis veremediği için saraydan ayrıldı ve bir daha göremeyeceği ülkesini terk etti. Sürgündeki bir prensesin kaygısız ve görkemli hayatını yaşamaya başladı.
Prenses Süreyya kimdir
Prenses Süreyya İsfendiyari Bahtiyari, 22 Haziran 1932'de İsfahan'da dünyaya geldi.
Iran'ın köklü ve soylu Bahtiyari aşiretinden Halil İsfendiyari Bahtiyari ile, ihtilal olana kadar Rusya'da yaşamış. Alman Kari ailesinin kızları Eva Kari'nin kızıdır. 1933-37 yılları arasında alilesiyle beraber Almanya'da yaşadı. 1937'de İran'a döndüklerinde, Süreyya bir yandan Farça öğrenirken bir yandan da Alman ve İngilizlere ait özel okullarda eğitim gördü. 1947'de ailesinin İsviçre'ye yerleşmesiyle, eğitimine Lausanne yakınlarındaki Les Roseaux'da devam etti. 12 Şubat 1951'de, henüz 18 yaşındayken son İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi'yle evlenerek İran İmparatoriçesi oldu. 13 Şubat 1958'de İran tahtına bir varis veremeyişi nedeniyle bir daha dönmemek üzere İran'dan ayrıldı. Kısa bir süre sonra da Şah'tan resmen boşandı. Hayatını Roma, Pris ve Münih'te sürdürdü.
1961 yılının sonbaharında hatıralarını yazmaya başladı.
Yazdıkları dünyanın çeşitli ülkelerindeki dergi ve gazetelrde yayınlandı. 17 dilde kitap haline getirildi.
25 Ekim 2001'de Paris'teki apartman dairesinde ölü bulundu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.