Türkiye Cumhuriyeti, devletiyle milletiyle çok karanlık günlerden geçmektedir. İktidar ve yandaşları allayıp pullayıp karanlığı aydınlık gibi gösterse de zifiri karanlık öyle bastırdı ki göz gözü görmüyor.
Rahmetli Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız sohbetlerinde defalarca; 'Milletimizin narkoz yemiş hasta gibi hislerini kaybettiğini bu sebeple başına gelebilecek tehlikeleri sezemediğini' söylerdi. Daha sonra da 'Onları bıkmadan usanmadan biz uyaracağız siz uyaracaksınız' derdi. Yaptığımız çalışmaları yetersiz görürdü 'gece gündüz durmadan bu aziz vatana sahip çıkmak sizin göreviniz' derdi.
Çoğu zaman onun feryatlarını anlamakta biz bile geç kalırdık. O engin ferasetiyle sanki yıllar ötesini görürdü. Bu günleri anlatırdı o günden. Atatürk'e öyle sahip çıkardı ki "Atatürk vatandır, Atatürk bayraktır, Atatürk tam bağımsızlıktır, Atatürk birleştirici harçtır" derdi.
Gerçekten de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emanetlerine BTP kadrolarının dışındaki siyasetçiler bugüne kadar gereken değeri vermediler. Dertleri hep koltuk oldu şan oldu şöhret oldu rant oldu. Bu sebeple de yavaş yavaş kutsal vatan toprakları ayağımızın altından kayıp gidiyor.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Ebedi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan sonra bayrağı devralan Av. Hüseyin Baş, gece gündüz demeden aynı şekilde milletimizi uyarmaya devam etmektedir. Sayın Hüseyin Baş, Cumhuriyetin 101. Yıldönümünde yaptığı tarihi konuşmanın sonunda yüreklerimize su serpti. Onun kararlılığı, Onun imanı bize umut verdi.
BTP Lideri Sayın Hüseyin Baş şöyle dediler;
"Atamızın güzel bir sözü var. Diyor ki: 'Gelecek nesillerin Türkiye'de cumhuriyetin ilanı günü, ona en merhametsizce hücum edenlerin başında, cumhuriyetçiyim iddiasında bulunanların yer aldığını görerek şaşıracaklarını asla farz etmeyiniz! Bilâkis, Türkiye'nin münevver ve cumhuriyetçi çocukları, böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların hakikî zihniyetlerini tahlil ve tespitte hiç de tereddüde düşmeyeceklerdir.'
Bu söze göre Türkiye'nin münevver ve cumhuriyetçi çocukları kim oluyor? O kadar ileriyi görmüş Atam bu salonu görmeyecek miydi, bu salonu da gördü, vallahi biliyor. Hesap ediyor, gece gündüz düşünüyor; 'Ben bir cumhuriyet kurdum, ben bir devlet kurdum, 7 düvelin gözü bunun üzerinde, bunu bölmek isteyecekler, bunu parçalamak isteyecekler. Kim buna sahip çıkacak? Bunu düşünmedi mi, düşündü. Ne bıraktı? İşte sizler gibi cumhuriyetin aziz evlatlarını bıraktı, bizleri bıraktı. Cumhuriyet Bayramı tekrar kutlu olsun. Allah bizlere bu kutlamaları hayatımızın son nefesine kadar yapabilmeyi nasip etsin, sizleri de cumhuriyetin bekçileri etsin. Hepinize teşekkür ediyorum sağ olun var olun, günümüz, gecemiz kutlu olsun, Cumhuriyet daim olsun."
Allah'ım, Cumhuriyetin münevver çocuklarına sen yardım eyle. BTP kadrolarını başarılı kıl. Bu vatana kastedenleri Kahhar isminle kahreyle. Âmin.
- Ehl-i Beyt’in tebliğ anlayışı / 22.11.2024
- Güzel ahlak ve tebliğ ilişkisi / 21.11.2024
- Tebliğin en etkili yolu lisanıhâldir / 20.11.2024
- Tebliğ metodu hakkında bilinmesi gerekenler / 19.11.2024
- Abese suresinden alınacak dersler / 18.11.2024
- Atatürk sevgisinin önünde kimse duramayacaktır / 16.11.2024
- Atatürk’ün mersiye yazdığını duydunuz mu? / 15.11.2024
- Demokratik Krallık hakkında / 14.11.2024
- Atatürk, Allah’a dua ederek yardım isterdi / 13.11.2024