Başbakan Erdoğan'ın yönlendirdiği bir başörtüsü tartışması yaşanıyor bir süreden beri. Bu tür tartışmaların bu güne kadar kimseye bir fayda getirmediği bilinen bir şey olduğu halde hükümetin tartışmaya körükle gitmesi nedendir acaba?Yoksa çözmek istemedikleri bu sorunu tartışma zemininde tıkamak mı istiyorlar?Zaten inancından dolayı insanların başörtüsü kullanmasını hazmedemeyen birçok çevre var. Bu çevreler Başbakan Erdoğan tarafından tahrik edildikçe, tartışmanın dozu da giderek sertleşiyor. İspanya'daki konuşmasında Başbakan Erdoğan'ın türbandan bahsederken "türbanın siyasi simge olsa bile yasaklanamayacağı" ifadelerini kullanması tartışmaları daha da alevlendirdi.Bu ifadelerin benzerlerini biz AKP hükümetini içinden çıkaran partinin liderinden de duymuştuk hatırlarsanız. Başörtüsü gibi inancımızın gerekleri üzerinden siyaset yapmaya meraklı olan bu zihniyet, "rektörler başörtülülere selam duracak" demişti. Bu sözden sonra rektörler başörtülü öğrencilere selam durmadı onları üniversitelerden kapı dışarı etti. Başörtülü öğrenciler daha önceki durumlarını arar oldular. İşte bu zihniyet başörtüsü sorununu çözmek niyetinde değildi. Bu art niyetten dolayı bu sözler sarf edildi ve başörtülü öğrencilere nerdeyse tüm üniversitelerin kapıları kapandı.Aynı mantık şimdi de karşımızda.Sayın Başbakan başörtüsünü tartışma zeminine taşıyarak çözümsüzlüğe mahkûm etmiş oldu. Üstüne üstlük, "siyasi simge olsa bile" diyerek tartışmalara tuz biber ekti. Hükümet bununla da yetinmedi ve muhalefet partilerinden destek gelince "memurları da kapsasın" diyerek olayı çözümsüzlüğe götürecek tartışmaları daha da körükledi.Hükümet bu sorunu çözmek istemiyor. Bu tartışmaları körüklemek işte bu niyetin tezahürü. Bu sorunu çözecek irade öncelikle başörtüsünü bu şekilde tartışma konusu yapmaktan kaçınmalıdır. Ayrıca inancının gereği olarak başını örten insanların bu durumu bir insan hakkı olarak değerlendirir. Başbakan'ın yaptığı gibi "siyasi simge olsa bile" demez.Son söz olarak başörtüsü sorununu ancak bunun üzerinden siyasi rant elde etme niyeti olmayan anlayışlar çözebilecektir. Dolayısıyla bu irade ne AKP hükümetini içinden çıkaran anlayıştır ne de AKP hükümetinin kendisidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024