Yazıma, "Ne var bu Amerika da?" sorusuyla başlayayım. Sahi ne var? Adeta canı sıkılan soluğu ABD'de alıyor. ABD'ye gidemeyenler, ABD elçisiyle yetiniyor. Yoksa ABD, ülkemizde öne çıkan veya öne çıkmak isteyen isimlere suni teneffüs mü yapıyor? Eğer öyleyse ABD'nin nefesi bizi bozar kardeşim? Hükümetin bir ayağı ABD'de (ydi), CHP çareyi ABD'de arıyor. BDP, ABD'de. Gülen zaten ABD'den çıkmıyor. Hakan Şükür, büyüklerini görmek için ABD'ye gitmiş. Fehmi Koru peşine? Nedim Şener, ulusalcı olmakla suçlanıp, içeri atılmış, çıkışta yaptığı ilk iş ABD elçisini ziyaret. 17 Aralık operasyonu başlatılıyor, Kemal Kılıçtaroğlu, ABD elçisine koşuyor. Biz de, ABD'yi, millete tercih edenlere "hayırdır" diye soruyoruz. Bu kervana Türkiye Barolar Birliği Başkanı da katıldı.Yoğun gündemler yaşıyoruz. Artık hukukta, hukukçular da dile düştü. Yargı mensupları bilgi sızdırmakla, kanunsuz işlem yapmakla, bir zihniyeti korumakla, bal yemekle, parmak yalamakla vs. itham ediliyorlar. Ekranlardan, gazetelerden birbirlerini suçlayıcı açıklamalar yapmaktalar.İşte bu gündemin içinden Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu bir anda en öne çıktı. Popülaritesi arttı. İlginçtir bu popülarite hukukçuluğundan değil siyaset gündemine dahil olmasından kaynaklandı. M. Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı'na çıktı, Başbakan'a gitti. Meclis Başkanı'yla görüştü. CHP, MHP ve BDP'ye gitti. ABD'ye de defalarca gittiği söylendi, belgelendi. Tabi ABD elçisiyle görüştü. Ayrıca Metin Beyin, 75 ilde düzenlediği toplantılar da ek olsun? Metin Beyin bu gayreti niçin? Ülkemiz hukukunda mı bir sorun var? Yoksa hukukun tecelli edişinde mi? Evet, diyorsanız, en basitinden 2 veya 3 yıl önce de, ülke hukukumuz aynıydı ve yine aynı şekilde tecelli ettiriliyordu. Bunu en iyi hukukçular biliyor ve görüyor olması lazım değil miydi?! Metin Beyin bu popülaritesinin yanına, CHP genel başkanlığı hatta cumhurbaşkanı adaylığı gibi gündemler eklenince, ortaya çıkan tablo hukukun, hukuk adamlığının önüne geçiyor. Bu tabloya bir de medya eklenince hukuk hiç oluyor? Evet, Metin Beyin bu gayreti niçin? Bu soru, iktidar karşıtı iki şöhretli gazeteciyi bir birine düşürdü. Hürriyetten Yılmaz Özdil, Metin Bey için yazdığı yazıda tam bir "acıların çocuğu" portresi çizdi. Sözcü'den Emin Çölaşan ise bu portreye itirazı vardı. İlginçtir! Çölaşan, Metin Beyi iktidarın oyununa alet olmakla suçlayıp, cumhurbaşkanı olmak istediğini, vurguluyor. Bir diğer vurgusu ise Metin Beyin, siyasetteki boşluğu iyi sezdiğini, Türkiye Barolar Birliğinin kasasındaki parayla, yurdun dört bir yanını gezip, kendini tanıtarak bu boşluğu, kendi lehine doldurmak istediğini, ifade ediyor. Bu iddialara Yılmaz Özdil'in cevabı ise sözde iktidar karşıtlarının çaresizliğini belgeliyordu. "Barolar Birliği Başkanının başka hesabı var, cumhurbaşkanı olmak istiyor, CHP'nin başına geçmek istiyor, diye makale döşenen arkadaş mesela... Ben bi adım ileri götüreyim, velev ki, ABD Başkanı olup Beyaz Saray'a yerleşmek istiyor... Haksız yere yatanları çıkarmaya çalışması yanlış mı birader?.. Yüreğinde insana dair kırıntı bulunmayan, koltuk muhafızı, parti borazanı kalemşorlar... Başbakan aslında dümen yapıyormuş da, kimseyi bırakmaya niyeti yokmuş falan... Hiç denemeyelim o zaman, hiç çabalamayalım, kılımızı kıpırdatmayalım, bırakalım yatan yatmaya devam etsin değil mi?.. Düşün kardeşim yakamızdan... Kendinize hayrınız yok. Bari gölge etmeyin." (Y. Özdil)Bu iki şöhrete ve müzmin muhalefet CHP'ye cevabı yine bir başka şöhretli muhalif kalem Bekir Coşkun verdi. Bekit Coşkun, 10 Ocak tarihli yazısında? "Her şey söylendi... Her şey apaçık... Her şey anlaşıldı... Kamuoyu şirketleri yoklama yaptılar... AKP genel seçim olsa yine ortalama yüzde 43 alıyor... Yani yine iktidar... ? Niçin?... Çünkü yoklamalar, iktidardan çok CHP ile ilgilidir... Üç senedir "Hadi kıpırda biraz" diye, diye çenemiz düştü... Olacağı buydu... Devlet çöktü... Çözüm önerisi yok, kurtuluş formülü yok, çıkış yolu yok, iktidar alternatifi yok, sen ne yapacaksın yok... İktidara akıl veriyor... Düzelsin diye... İş güzel söylemekse... Ee bizim çocuklar daha güzel şeyler söylüyorlar, Twitter'ı aç oku..." (B. Coşkun)Evet, hukuk dile düşmüş, hukukçular dilde dolanıyor. Genel başkanı olan ana muhalefet partisinin başkanlığı için senaryolar magazinsele dönüşmüş ve birileri çaresizlikten dem vuruyor?Çare de var, plan da, proje de. Sen, projeleri de, proje sahibini de çok iyi biliyorsun. Hadi itiraf et. Hem kendin kurtul, hem de ülkeni kurtar?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025