'Herkesin yaptığı hesabına yazılır'
İmam Rıza (a.s) buyurdu ki: "Allah, hiç kimseyi gücünün yetmeyeceği bir görevle görevli ve kaldıramayacağı bir yükle de yükümlü kılmaz. Herkesin yaptığı kendi hesabına yazılır, hiç kimsenin günahını başka biri yüklenmez"
07.02.2017 00:00:00
Süleyman bin Câfer el-Câferî diyor ki:
İmam Rıza (a.s)'ın huzurunda cebir ve tevfizle ilgili sohbet edilince İmam (a.s) şöyle buyurdular: "İstemez misiniz, bu meseleyle ilgili size öyle bir temel kaide öğreteyim ki, hiçbir zaman kendi aranızda ihtilafa düşmeyesiniz ve kiminle tartışırsanız ona galip gelesiniz?"
Dedik ki: "Eğer uygun görüyorsanız buyurun."
İmam (a.s) şöyle buyurdular: "Allah Teâlâ'ya zor ile itaat edilmiyor, galibiyet sonucu da kendisine isyan edilmiyor. Asilerin Allah'a itaat etmemeleri onların Allah karşısında galebe gelmelerinden değildir. Allah Teâlâ kullarını kendi başlarına bırakmamıştır. O, kullarına verdiği her şeyin malikidir. Kullarını kadir kıldığı şeylere kendisi de kadirdir. Eğer kullar Allah Teâlâ'ya itaat etmek isterlerse onlara engel olmaz ve günah işleme kararı alırlarsa, Allah Teâlâ isterse onların önünü alabileceği halde bunu yapmaz ve onları günaha düşüren de Allah değildir. Kim bu sözün sınırlarını zapt ederse (onları güzel ve dakik bir şekilde kavrarsa), bu konuda kendisine muhalefet eden herkese karşı galiptir."
Abdusselam bin Salih el-Herevî diyor ki:
İmam Rıza (a.s)'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Kim cebre inanırsa, ona zekâttan bir şey vermeyin, tanıklığını da kesinlikle kabul etmeyin. Allah Teâlâ, hiç kimseyi gücünün yetmeyeceği bir görevle görevli ve kaldıramayacağı bir yükle de yükümlü kılmaz. Herkesin yaptığı kendi hesabına yazılır, hiç kimsenin günahını başka biri yüklenmez."
Ahmed bin Muhammed bin Ebu Nas el-Bezentî diyor ki:
İmam Rıza (a.s)'a; "Bazıları cebre, bazıları da istitaate (tevfize) inanıyorlar" dediğimde İmam (a.s) buyurdular ki: "Yaz, Allah Teâlâ buyuruyor ki: Ey Âdemoğlu! Sen, Benim isteğimle istiyorsun; Benim kudretimle farzları yerine getiriyorsun, Benim nimetimle Bana isyan etmeye güçlü olmuşsun. Ben seni duyan, gören ve kudret sahibi kıldım. Sana ulaşan her iyilik Benden, sana ulaşan her kötülük de kendindendir. Çünkü Ben, iyiliklerinin Bana nispet verilmesine senden daha layığım ve kötülüklerinin ise sana nispet verilmesine sen Benden daha layıksın. Ben, yaptığım işlerden dolayı hesaba çekilmem ama sen, yaptığın bütün işlerden dolayı hesaba çekileceksin. Ben senin istediğin her şeyi senin için düzene soktum."
(Uyun-u Ahbar'ir-Rıza (a.s), Şeyh Saduk İbn-i Babeveyh).
İmam Rıza (a.s)'ın huzurunda cebir ve tevfizle ilgili sohbet edilince İmam (a.s) şöyle buyurdular: "İstemez misiniz, bu meseleyle ilgili size öyle bir temel kaide öğreteyim ki, hiçbir zaman kendi aranızda ihtilafa düşmeyesiniz ve kiminle tartışırsanız ona galip gelesiniz?"
Dedik ki: "Eğer uygun görüyorsanız buyurun."
İmam (a.s) şöyle buyurdular: "Allah Teâlâ'ya zor ile itaat edilmiyor, galibiyet sonucu da kendisine isyan edilmiyor. Asilerin Allah'a itaat etmemeleri onların Allah karşısında galebe gelmelerinden değildir. Allah Teâlâ kullarını kendi başlarına bırakmamıştır. O, kullarına verdiği her şeyin malikidir. Kullarını kadir kıldığı şeylere kendisi de kadirdir. Eğer kullar Allah Teâlâ'ya itaat etmek isterlerse onlara engel olmaz ve günah işleme kararı alırlarsa, Allah Teâlâ isterse onların önünü alabileceği halde bunu yapmaz ve onları günaha düşüren de Allah değildir. Kim bu sözün sınırlarını zapt ederse (onları güzel ve dakik bir şekilde kavrarsa), bu konuda kendisine muhalefet eden herkese karşı galiptir."
Abdusselam bin Salih el-Herevî diyor ki:
İmam Rıza (a.s)'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Kim cebre inanırsa, ona zekâttan bir şey vermeyin, tanıklığını da kesinlikle kabul etmeyin. Allah Teâlâ, hiç kimseyi gücünün yetmeyeceği bir görevle görevli ve kaldıramayacağı bir yükle de yükümlü kılmaz. Herkesin yaptığı kendi hesabına yazılır, hiç kimsenin günahını başka biri yüklenmez."
Ahmed bin Muhammed bin Ebu Nas el-Bezentî diyor ki:
İmam Rıza (a.s)'a; "Bazıları cebre, bazıları da istitaate (tevfize) inanıyorlar" dediğimde İmam (a.s) buyurdular ki: "Yaz, Allah Teâlâ buyuruyor ki: Ey Âdemoğlu! Sen, Benim isteğimle istiyorsun; Benim kudretimle farzları yerine getiriyorsun, Benim nimetimle Bana isyan etmeye güçlü olmuşsun. Ben seni duyan, gören ve kudret sahibi kıldım. Sana ulaşan her iyilik Benden, sana ulaşan her kötülük de kendindendir. Çünkü Ben, iyiliklerinin Bana nispet verilmesine senden daha layığım ve kötülüklerinin ise sana nispet verilmesine sen Benden daha layıksın. Ben, yaptığım işlerden dolayı hesaba çekilmem ama sen, yaptığın bütün işlerden dolayı hesaba çekileceksin. Ben senin istediğin her şeyi senin için düzene soktum."
(Uyun-u Ahbar'ir-Rıza (a.s), Şeyh Saduk İbn-i Babeveyh).