"En İslamcı" gazetemizin evvelki günkü sürmanşetini görmüşsünüzdür.
"Kaos İktidarı" başlığıyla Rauf Denktaş'a yükleniyor da yükleniyor. Üstelik fırçayı bununlada sınırlı tutmuyor " en İslamcı" gazete... Mehmet Ali Talat'ın, Kıbrıs'ta başörtüsü sorununu çözeceğinide sayfalarına taşıyor.
Şimdi bu yazıya nereden gireceksiniz? Her tarafı deve boynu gibi bir mantık...
Ne söyleseniz az gelir ve düzeltmeye yetmez. Ancak şu kadarlığını ifade edelim ki bu manşet, Türkiyede bir zihniyetin gelip oturduğu limanı göstermesi açısından sonderece acıdır. Son derece üzüntü vericidir.
Gazete öyle bir hazin duvara tosluyor ki "işgalci Talat'la aynı fotoğrafın içinde yer almaktan" bırakınız kaçmayı, üzerine canla başla atlıyor.
Hala Sultan'ın toprağını Rumlaştıracak Talat'a destek çıkıyor. Bir şekilde otuz yıldır bu toprakları muhafaza eden, en azından Rum'a teslim etmeyen Denktaş'a düşmanlık besliyor.
Üstelik kendincede ortalığa bir yem atıyor. Talat, başörtüsü sorununu çözecek diye...
Sanki Kıbrıs'ta başörtüsü takan birileri kalmış gibi. Yada Talat, böyle bir konuda ciddiye alınabilirmiş gibi. Aslında okuyucusuyla da, o insanların zekasıyla da dalga geçiyor.
Gazetenin yaptığının Hürriyet'te hafta sonu yayınlanan manşetten bir farkı yok.
Ortak amaç, ortak çanak
"En İslamcı" gazete ile "En Liberal" gazete aynı ortak paydada, aynı misyona hizmet etmek üzere farklı açılardan buluşuyorlar.
Biliyorsunuz Hürriyet, başörtüsünü yasaklama kararı alan Fransanın bu pisliğini temizlemek istercesine "mini etekli müslüman kızı ailesi çöplükte yaktı" diye bir yalan haber yayınladı.
Haberin içeriğine girmiyoruz. Üzerinde durduğumuz şey şu; Gazete bu yalan haberle Fransa'nın, özgürlükler coğrafyası! Avrupa'nın, gerçekte öyle olmadığını ispat eden "başörtüsü yasağının" üzerine, kendince bir örtü atıyor.
En islamcı gazetemizinde yaptığı, işte bu mantıktan farklı değil. Aynı amaca hizmet ediyor.
Talat'ın zinhar yalan bir ifadesinden yola çıkarak, adayı Rumlaştıracak bir "soğuk savaş istihabaratçısına" destek çıkıyor. Bu uğurda sözümona AB önünde engel olan Kıbrıs'ı, Rum'a teslim etmektende çekinmiyor. Böylece Batılılaşmaın önündeki bir engeldende kurtulmuş oluyor.
Hani deyim yerindeyse at izinin, it izine karıştığı bir durum...
Kendince Batı karşıtı, tırnak içinde rejim karşıtı olan "en İslamcı" gazete, batılılaşmanın kalesi olarak karşımıza çıkıyor.
Şimdi bu durum karşısında saf vatandaşın kafası karışmasında ne yapsın?
Kim haklı, kim haksız? Kim doğruyu söylüyor, kim yalancı?
İşte kavramlarla oynayarak, onların içini boşaltarak bir milletin iradesinin ifsad edilmesi diye buna derler. Tam bir soğuk savaş taktiği...
28 Şubat'tada
malzemeydiler!
"İslamcı gazete" örneğiyle anlattığımız zihniyet, 28 Şubat Sürecininde deyim yerindeyse "hazırlayıcısı" ve "yem"i olmuştu. O 28 Şubat ki, bugünlerin yaşanmasınında anahtarıdır.
Hatırlayalım; İsrail bu süreçin sounda bir tehlike olmaktan çıkmış, onun yerini "İslam" almıştır. Bu finalin, kimlere yaradığını görüyouz.
İsrail-ABD ikilisi geldi bölgeye çöreklendi ve açık-somut bir tehdit olarak Türkiye'ye komşu oldu. Şimdi İran'ı tehdit ediyor. Yarın sıra bize gelecek. Tıpkı bir aşiretten, Kürt devleti ürettikleri gibi...
Aynı sürecin sonucu olarak şimdi Kıbrıs'tada Türkiye sıkıştırılıyor ve adayı Rum'a teslim etmesi isteniyor.
Dünün 28 Şubat malzemecileri de bugün, 28 Şubat'ın sonuç talebleriyle aynı çizgiye oturmuş bir siyasetle milletin önüne çıkıyor.
Attığı pervasız ve ölçü dışı manşetlerle aynı mantığın bir parçası olarak, ona hizmet ediyor. Kıbrıs'ta, İsrail'in-ABD'nin oynadığı oyuna hizmet ediyor.
Hacı Dedemizde acı zehirden habersiz, muhtemelen "cihad" yaptığını zannederek bu gazeteyi cami avlusunda okumaya devam ediyor.
"Kaos İktidarı" başlığıyla Rauf Denktaş'a yükleniyor da yükleniyor. Üstelik fırçayı bununlada sınırlı tutmuyor " en İslamcı" gazete... Mehmet Ali Talat'ın, Kıbrıs'ta başörtüsü sorununu çözeceğinide sayfalarına taşıyor.
Şimdi bu yazıya nereden gireceksiniz? Her tarafı deve boynu gibi bir mantık...
Ne söyleseniz az gelir ve düzeltmeye yetmez. Ancak şu kadarlığını ifade edelim ki bu manşet, Türkiyede bir zihniyetin gelip oturduğu limanı göstermesi açısından sonderece acıdır. Son derece üzüntü vericidir.
Gazete öyle bir hazin duvara tosluyor ki "işgalci Talat'la aynı fotoğrafın içinde yer almaktan" bırakınız kaçmayı, üzerine canla başla atlıyor.
Hala Sultan'ın toprağını Rumlaştıracak Talat'a destek çıkıyor. Bir şekilde otuz yıldır bu toprakları muhafaza eden, en azından Rum'a teslim etmeyen Denktaş'a düşmanlık besliyor.
Üstelik kendincede ortalığa bir yem atıyor. Talat, başörtüsü sorununu çözecek diye...
Sanki Kıbrıs'ta başörtüsü takan birileri kalmış gibi. Yada Talat, böyle bir konuda ciddiye alınabilirmiş gibi. Aslında okuyucusuyla da, o insanların zekasıyla da dalga geçiyor.
Gazetenin yaptığının Hürriyet'te hafta sonu yayınlanan manşetten bir farkı yok.
Ortak amaç, ortak çanak
"En İslamcı" gazete ile "En Liberal" gazete aynı ortak paydada, aynı misyona hizmet etmek üzere farklı açılardan buluşuyorlar.
Biliyorsunuz Hürriyet, başörtüsünü yasaklama kararı alan Fransanın bu pisliğini temizlemek istercesine "mini etekli müslüman kızı ailesi çöplükte yaktı" diye bir yalan haber yayınladı.
Haberin içeriğine girmiyoruz. Üzerinde durduğumuz şey şu; Gazete bu yalan haberle Fransa'nın, özgürlükler coğrafyası! Avrupa'nın, gerçekte öyle olmadığını ispat eden "başörtüsü yasağının" üzerine, kendince bir örtü atıyor.
En islamcı gazetemizinde yaptığı, işte bu mantıktan farklı değil. Aynı amaca hizmet ediyor.
Talat'ın zinhar yalan bir ifadesinden yola çıkarak, adayı Rumlaştıracak bir "soğuk savaş istihabaratçısına" destek çıkıyor. Bu uğurda sözümona AB önünde engel olan Kıbrıs'ı, Rum'a teslim etmektende çekinmiyor. Böylece Batılılaşmaın önündeki bir engeldende kurtulmuş oluyor.
Hani deyim yerindeyse at izinin, it izine karıştığı bir durum...
Kendince Batı karşıtı, tırnak içinde rejim karşıtı olan "en İslamcı" gazete, batılılaşmanın kalesi olarak karşımıza çıkıyor.
Şimdi bu durum karşısında saf vatandaşın kafası karışmasında ne yapsın?
Kim haklı, kim haksız? Kim doğruyu söylüyor, kim yalancı?
İşte kavramlarla oynayarak, onların içini boşaltarak bir milletin iradesinin ifsad edilmesi diye buna derler. Tam bir soğuk savaş taktiği...
28 Şubat'tada
malzemeydiler!
"İslamcı gazete" örneğiyle anlattığımız zihniyet, 28 Şubat Sürecininde deyim yerindeyse "hazırlayıcısı" ve "yem"i olmuştu. O 28 Şubat ki, bugünlerin yaşanmasınında anahtarıdır.
Hatırlayalım; İsrail bu süreçin sounda bir tehlike olmaktan çıkmış, onun yerini "İslam" almıştır. Bu finalin, kimlere yaradığını görüyouz.
İsrail-ABD ikilisi geldi bölgeye çöreklendi ve açık-somut bir tehdit olarak Türkiye'ye komşu oldu. Şimdi İran'ı tehdit ediyor. Yarın sıra bize gelecek. Tıpkı bir aşiretten, Kürt devleti ürettikleri gibi...
Aynı sürecin sonucu olarak şimdi Kıbrıs'tada Türkiye sıkıştırılıyor ve adayı Rum'a teslim etmesi isteniyor.
Dünün 28 Şubat malzemecileri de bugün, 28 Şubat'ın sonuç talebleriyle aynı çizgiye oturmuş bir siyasetle milletin önüne çıkıyor.
Attığı pervasız ve ölçü dışı manşetlerle aynı mantığın bir parçası olarak, ona hizmet ediyor. Kıbrıs'ta, İsrail'in-ABD'nin oynadığı oyuna hizmet ediyor.
Hacı Dedemizde acı zehirden habersiz, muhtemelen "cihad" yaptığını zannederek bu gazeteyi cami avlusunda okumaya devam ediyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021