Allah'tan hakkıyla haya etmek, başı ve başın taşıdığı organları, karnı ve karnının içine doldurduğu organları; haramdan korumak, ölümü ve toprak altında çürümeyi hatırda tutmaktır.
Abdullah bin Mes'ud'un rivayetine göre, bir gün Resul-i Ekrem Efendimiz, Sahabîlere şu tavsiyede bulundu: "Yüce Allah'tan hakkıyla, gerçek haya ile haya ediniz" buyurunca, Sahabîler: "Ya Resulallah, Allah'a hamd olsun, biz Allah'tan haya edip utanıyoruz" dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (a.s.m) şu tavsiyede bulunur: "Haya etmek böyle değildir. Allah'tan hakkıyla haya etmek, başı ve başın taşıdığı organları, karnı ve karnının içine doldurduğu organları, haramdan korumak, ölümü ve toprak altında çürümeyi hatırda tutmaktır. Âhireti isteyen kişi de dünyanın zinetini bırakır. İşte, kim böyle yaparsa, Allah'tan gerçek manada haya etmiş olur." Enes bin Mâlik anlatıyor: "Peygamber Efendimiz bir adamın elbisesinde sarı bir leke gördü. Fakat adama bir şey söylemedi. Adamcağız kalkıp gittikten sonra Sahabîlere: "Ona söyleyin de o lekeyi temizlesin" buyurdu. "Çünkü Peygamber Efendimiz hoşlanmadığı herhangi bir şeyi bir kimsede gördüğü zaman, yüzyüze ona söylemeye yüzü tutmazdı." "Falanca adam niçin böyle konuşuyor?" demez, "Bazı kimseler niçin böyle konuşuyorlar?" derdi. Bu konuyla ilgili bir başka halini Hazret-i Âişe annemiz anlatıyor: Peygamberimize, bir kimsenin hoş olmayan bir şeyi yaptığı bildirilince, "Neden falan kimse böyle diyor, böyle yapıyor?" demez, genel anlamda "Niçin böyle yapıyorlar ve diyorlar?" şeklinde konuşurdu. Böylece, o kimseyi yaptığı işten veya söylediği çirkin bir sözden alıkoyar, fakat o adamın ismini vermezdi.
Abdullah bin Mes'ud'un rivayetine göre, bir gün Resul-i Ekrem Efendimiz, Sahabîlere şu tavsiyede bulundu: "Yüce Allah'tan hakkıyla, gerçek haya ile haya ediniz" buyurunca, Sahabîler: "Ya Resulallah, Allah'a hamd olsun, biz Allah'tan haya edip utanıyoruz" dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (a.s.m) şu tavsiyede bulunur: "Haya etmek böyle değildir. Allah'tan hakkıyla haya etmek, başı ve başın taşıdığı organları, karnı ve karnının içine doldurduğu organları, haramdan korumak, ölümü ve toprak altında çürümeyi hatırda tutmaktır. Âhireti isteyen kişi de dünyanın zinetini bırakır. İşte, kim böyle yaparsa, Allah'tan gerçek manada haya etmiş olur." Enes bin Mâlik anlatıyor: "Peygamber Efendimiz bir adamın elbisesinde sarı bir leke gördü. Fakat adama bir şey söylemedi. Adamcağız kalkıp gittikten sonra Sahabîlere: "Ona söyleyin de o lekeyi temizlesin" buyurdu. "Çünkü Peygamber Efendimiz hoşlanmadığı herhangi bir şeyi bir kimsede gördüğü zaman, yüzyüze ona söylemeye yüzü tutmazdı." "Falanca adam niçin böyle konuşuyor?" demez, "Bazı kimseler niçin böyle konuşuyorlar?" derdi. Bu konuyla ilgili bir başka halini Hazret-i Âişe annemiz anlatıyor: Peygamberimize, bir kimsenin hoş olmayan bir şeyi yaptığı bildirilince, "Neden falan kimse böyle diyor, böyle yapıyor?" demez, genel anlamda "Niçin böyle yapıyorlar ve diyorlar?" şeklinde konuşurdu. Böylece, o kimseyi yaptığı işten veya söylediği çirkin bir sözden alıkoyar, fakat o adamın ismini vermezdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.